27 Mayıs 2015 tarihinde, İnsanların Sözü programını izleyenler, Sayın Maya el-Kasuri'nin, ömrünün baharındaki bir politikacıya pervasızca saldırdığını, haksız yere ve açıkça en iğrenç sıfatlarla onu nitelediğini, suçlamalar savururken çok gerildiğini göreceklerdir. Bu gerginlikten olmalı ki Maya, yanlışlıkla Louis Machuel'i Fransız genel valisi olarak zikretti. Bu, doğaçlamadan kaynaklı bir hatadır.  

Kayda değerdir ki politikacı öğrencisi Ahmed b. Samida'ya saldırgan bir tavır sergileyen Maya, bu ülkenin evlatlarından daha çok sevdiğini söylediği Louis Machuel'in artılarını sayarken, kin kustu ve bundan dolayı da herkesi hayrete düşürdü!

Ne olursa olsun biz, Sayın Maya'ya teşekkür ediyoruz. Çünkü politikacı Ahmed b. Samida'ya müdahale ederek düzeltme yaptı. Ama kelimenin tam anlamıyla internet sayfalarında yazılı olanları aktardı. Eğer Maya başlangıçta, "Machuel, Arap Dili ve yüce İslam'ı ifsat etmek için bize onca tuzaklar kurdu. 1883 yılında, nesillerin zihniyetinin ve düşüncelerinin şekillenmesinde genel olarak eğitim, özel olarak da Zeytune'nin oynadığı rolü fark eden sömürgeci Fransa, onu vali olarak atadı." demiş olsaydı, o zaman onun sözlerinin bir realitesi ve kıymeti harbiyesi olurdu. Fransa, çatışma ve çarpışmaya girmeden Tunuslu Müslümanların zihniyetine saldırdı. Kendi kavram ve değerlerine, Batı Hadâratı mefhum ve ilkelerine göre nesiller yetiştirmek istedi. Böylece yetişen gençler, Batının uşağı ve ülkemizdeki beşinci taburu olacaktı. İşte bugün Batı, aynen böyle yapıyor.

Burada biz, kültürlü olduğunu iddia edenlerle -ki genellikle derinlik ve anlayıştan yoksun taklitçilerdir- töhmet ve gerginlikten uzak doğru akideden fışkıran temel üzerinde yolunda yürümeye başlayan politikacı arasındaki paradoksu açıkça ve net olarak görüyoruz.

Soruyoruz; modernite savunucuları, yiğit ve basiret sahibi Ahmed b. Samida'dan neden bu kadar tedirgin oluyorlar? Yoksa bu kişinin, 30 yaşlarında körpe bir genç olarak kalmasını mı istiyorlar? Ki komplocuların komplosuna kurban gitsin! Samida, aydın, mütefekkir ve cesur olduğu için gurur duymalı ve gerektiğinde de gerçeklere açık olmalıdır.

Sonuç olarak diyoruz ki ey Maya! Hem bu toprakların çocuğu ve burada doğmakla övüneceksin, hem de Louis Machuel'e Ahmed b. Samida'dan daha yakın olduğunu söyleyeceksin. Bu ne yaman çelişkidir? Bil ki tanım farklılıkları, bağımlılık ve itaatin vakıasını değiştirmez.