Kasserine vilayetinin Bulaaba kentinde Ulusal Muhafız'ın dört üyesine iğrenç bir saldırı düzenlendi. Öldürülenlere Allah Subhânehu ve Teâlâ'danrahmet diliyoruz. Geride kalan aileleri ve yakınlarına da taziye dileklerimizi sunuyoruz. Bu vesileyle biz şunları vurgulamak isteriz:

1- Öldürülenlerin tek sorumlusu yetkililerdir. Özellikle de hemen hemen aynı noktada olaylar bu kadar kolay tekrarlanıyorsa.

2- Açıktır ki Tunus da dâhil olmak üzere Müslüman ülkelerde meydana gelen olaylar, askeri ya da güvenlik güçlerinin ya da her ikisinin birikimi kırmak için çizilen bir plan kapsamındadır. Bu kirli planın amacı, Müslüman ülkeleri kurtarabilecek ve onların birliğini sağlayabilecek herhangi bir çabayı önlemektir. Değilse bu korkunç bölgesel plan karşısında sessiz kalınmasını nasıl açıklayabiliriz?

3- Aralarında eski İçişleri Bakanı da olmak üzere güvenlik yetkililerin birçoğu, Tunus'ta gerçekleşen terörist eylemlere yabancı güçlerin adının karıştığını ve bu konuda ellerinde bilgi olduğunu açıkladılar. Durum böyleyse peki, o zaman takibat nerede? Bu ifşaatın ciddiyeti nerede kaldı?

Yoksa siyasi kesimler terörizmin devam etmesinden mi yanalar? Ya da terörizmin ülkeyi yabancı vesayete götüren, terörizm iddiasıyla ülkeyi yeniden diktatörlüğe hazırlayan ve ajanlar tarafından istismar edilen siyasi bir malzeme olarak mı kalmasını istiyorlar?