Hizb-ut Tahrir / Tunus, Kerkennah Adasında "Sadece Hilafet Servetleri Geri Alabilir" başlıklı sembolik bir protesto düzenledi. Protesto, 23 Ağustos 2014 Cumartesi günü akşam saat altıda başladı. Protestoya katılan Hizbin üyeleri ve destekçileri pankartlar taşıdılar. Bu pankartların en önemlisi şunlardır: "Kerkennah: Bir Turizm Bölgesi mi Yoksa Petrol ve Gaz Alanı mı?" "Seçimler: "Yeraltı ve Yerüstü Zenginliklerini Yok Etmektir." "İnsanlar Üç Şeyde Ortaktırlar, Su, Mera ve Ateş" "Ey Kerkennah! Petrofac Seni Talan Ediliyor" "Teknokrat ve Kriz Hükümeti, Ülkeyi Krize Sokuyor." Protesto Sayın Mekkî bin Said'in bir konuşmasıyla başladı. Konuşmasında, Tunus'un fakir bir ülke olmadığına, aksine yağmalanmış bir ülke olduğuna vurgu yaptı. Kerkennah halkının toplam gelirinin, Petrofac şirketinin toplam kazancının yüzde 3'ne tekabül ettiğini söyledi. Bu, Kerkennah halkının refah ve iyi yaşamını garanti edebilir. Ama durum tam bunun tersinedir açıklamasını yaptı. Ardından Hizbin resmi sözcüsü Rida Belhac bir konuşma yaptı. Konuşmasında siyaset, ilişkiler ve diğer tüm alışverişlerin baskı ve uzlaşma baskısı altında olduğunu vurguladı. İnsanların işlerinin güdülmesi, Mars'ı bile imar eden bu kıtalararası küresel şirketlerin, hiç umurunda olmadığını ifade etti. Bugün Kerkennah halkının protestosu, servetten haklarını ısrarla isteyen Güneyli halkın yaptıklarının devamı niteliğindedir dedi. Gece saat ondan başlamak üzere Hizb, Kerkennah Adasının Ataya bölgesinde "İslam'ın Adaleti İle Laikliğin Cürmü Arasındaki Ümmetin Zenginliği" başlığı altında bir seminer düzenledi. Seminere Adanın seçkin insanlarından yoğun bir kalabalık katıldı. Seminer bitiminde servetin yağmalandığını gösteren fotoğraflar gösterildi, kitaplar sergilendi. Seminer esnasında bölgede yerleşik sömürgeci şirketler tarafından ülkenin kaynaklarının yağmalanmasının reddeden sloganlar atıldı.

Seminer, sine vizyon gösterisi ile başladı. Sine vizyonda sömürgeci şirketler tarafından ülkenin servetlerinin yağmalanmasına, hükümet ve Kurucu Meclisin bu şirketlere ne boyutta itaat ettiklerine açıklık getirildi. Sonra "Yağma ve Sapma Arasındaki Ümmetin Serveti" başlığı altında ilk konuşmayı Hizb-ut Tahrir / Tunus vilayeti encümen üyesi mühendis Fethi el-Mervani yaptı. Konuşmasında bu ülkede bulunan tartışılmaz muazzam servetin varlığına dikkat çekti. Bu ülkenin servetlerinin yağmalanma boyutunu gösteren birçok örnek, rakam ve deliller sundu. Ayrıca el-Mervani, yağmacı bu şirketlerin politikalar da belirlediğini, anayasanın yazılmasına müdahil olduklarını söyledi. Hükümetin bu şirketlere sağladığı yasal zemin ile bu şirketlerin servetleri yağmaladıklarını kaydetti. Ardından Hizb-ut Tahrir üyesi Mehran el-May, "İslami Hükümler Adaleti ve İnsanın Güvenliğini Sağlar" başlığı altında bir konuşma yaptı. İslam'da adaletin ideolojik ve gerçekçi olduğunu, fantezi veya felsefi olmadığını vurguladı. İslam'ın hükümleri uygulandığında ve halkın işleri bu hükümlere göre yürütüldüğünde, adalet ve emniyet gerçekleşir dedi. Ayrıca İslam'ın mükemmel bir ekonomik sisteme sahip olduğunu, her birey için iyi bir yaşam hakkını garanti ettiğini söyledi. Konuşması sırasında dinleyicilere ekonomik sistemin bazı temel ilkelerini de sundu. Seminerin son konuşmasını Hizb-ut Tahrir / Tunus Resmi Sözcüsü Rida Belhac yaptı. Konuşmasında Kerkennah Adasının halkına teşekkürlerini sundu. Servet gibi dikenlerle dolu dosyaları ele aldıklarında gösterdikleri sebat ve iradelerinden dolayı onlara övgüler yağdırdı. Böylece devrime yeni nefes kattıklarını söyledi. Belhac, İslam'da servetin halkın işlerini güden şeri bir hüküm olduğuna dikkat çekti. Bugün çatışmanın, İslam ile demokrasi, yurtseverlik ve milliyetçilik gibi çeşitli isimler altında piyasaya sunulan ve dini hayattan ayıran laik sistemler arasında olduğunu açıkladı. Ayrıca konuşması sırasında bu hükümetin acizliğine ve ülke siyasetindeki başarısızlığına vurgu yaptı. Geçici hükümetin başbakanı Mehdi Cuma tarafından yapılan "enerji dosyasında yolsuzluk yok" açıklamalarını alçaklık ve saygısızlık olarak itibar etti. Resmi Sözcü, konuşmasını ülke servetlerinin tekrar nasıl geri alınacağına dair pratik genel hatlar sunarak sonlandırdı.