Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu

No: TN–BA–2023–MB–TR–14 H. 1 Muharrem 1445
M. Çarşamba, 19 Temmuz 2023

Tunus Halkının Kapıdan Kovduğu ALECA Anlaşması, Dış Yardımlar ile Pencereden Geri Girdi!

Tunus cumhurbaşkanlığı ofisinden 16 Temmuz 2023 Pazar günü yapılan resmi açıklamada, Tunus ile Avrupa Birliği arasında ticaret ve düzensiz göçle mücadele de dahil olmak üzere çeşitli alanlarda 750 milyon avroyu aşan “stratejik ve kapsamlı ortaklık” konulu bir mutabakat zaptı imzalandığı duyuruldu. Cumhurbaşkanı Kays Said, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve İtalya Başbakanı Georgia Meloni ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yi Kartaca Sarayı’nda kabul etti. Yasadışı göç konusunu görüşmek üzere 11 Haziran 2023 tarihinde Tunus’u ziyaret eden Avrupa heyeti, Tunus’a çeşitli alanlarda yardım edeceklerini söylemişti.

Yöneticileri İslam’a göre muhasebe etme ve Tunus halkının çıkarlarını benimseme misyonumuzdan hareketle Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti Medya Bürosu olarak biz, kamuoyu ile aşağıdaki hususları paylaşıyoruz:

Birincisi: Tunus ile Avrupa Birliği arasında Kartaca Sarayı’nda imzalanan mutabakat zaptı, şeytani bir anlaşmadır. Bu anlaşma ile Tunus halkının kapıdan kovduğu Kapsamlı ve Derin Serbest Ticaret Anlaşması ALECA, yardımlar adı altında pencereden geri girmiştir. Diğer bir deyişle onlarca yıllık sömürgecilik ve en hayati sektörlere ekonomik vesayeti nedeniyle Tunus halkından özür dilemek yerine Avrupalı ​​liderlerin günahlarında ısrar ettiklerini görüyoruz. Ziyaretlerinin asıl amacı hakkında medyayı yanlış bilgilendirmekle kalmadılar, yeni aldatıcı bir başlıkla bu sömürge anlaşmasını meclisten geçirmek için uğraşıyorlar. Yönetici kılıklı kişilerin işbirliğiyle Tunus’un yaşadığı krizi ucuzca istismar ediyorlar.

Kötü şöhretli ALECA anlaşması, Tunus ile Avrupa Birliği arasında 1995 yılında başlayan ortaklığın bir uzantısıdır. Ülkemize sıkıntıdan başka bir şey vermemiştir. Tunus, 1996 ile 2013 yılları arasında gayri safi yurtiçi hasılasının en az %2,4’ünü kaybetmiş ve aynı dönemde endüstriyel dokusunun %55’i buharlaşıp gitmiştir. Peki mümin aynı delikten iki kere mi ısırılır mı? Tunus’un bilge insanları, ülke halkının iradesine dayalı kalkınma veya gelişme programını önlemenin yanı sıra ekonomiyi yok etme ve yerel ürünlerin rekabet gücünü baltalama sürecini yeniden kabul edecekler mi? Tunus’un ekonomisini uçurumun eşiğine getiren ve uluslararası finans kurumlarının kapısında dilencilik yapan kim?

İkincisi: Bu Mutabakat Zaptı, Yusuf eş Şahit hükümetinden bu yana sürekli ertelenen ALECA Anlaşmasını yeniden hortlatma girişimleridir. Bunun sayısız kanıtları olsa da bu basın açıklamasında iki noktaya dikkat çekmek istiyoruz:

A- Dışişleri Bakanlığı’nın yayınladığı “stratejik ve kapsamlı ortaklık” anlaşmasının ana omurgasını bilenler, bunların Kapsamlı ve Derin Serbest Ticaret Anlaşması’nın ilke ve kurallarına dayandığını görürler. Diğer bir deyişle Tunus tarafını cezbetmek ve imza sürecini hızlandırmak için göçmen dosyası yem olarak kullanılmaktadır. Tunus’ta birçok kesimin ALECA anlaşmasını reddettiği biliniyor. Düzensiz göç dosyası, anlaşma denizindeki bir damladır. Bu mutabakat zaptına göre Avrupa heyeti, ticaret, tarım, su kaynaklarının kontrolü, iletişim teknolojisi ve enerji alanında Tunus’u Avrupa’ya bağlamak gibi birçok alanda söz sahibi olmuştur. Ayrıca Avrupa Komisyonu Başkanı’na göre, Tunus’un da katımıyla yatırımcılar, finans kurumları, turizm ve dijital sektörün gelişimi için önümüzdeki sonbaharda yatırım forumu düzenlenecektir.

B- Ekonomi ve Planlama Bakanı Samir Said’in Cerba’daki Frankofon zirvesi sırasında yaptığı açıklamayı da gözden kaçırmamak gerekir. Bakan, Tunus ile Avrupa Birliği arasındaki ALECA anlaşmasının imzalanmasının an meselesi olduğunu ve Avrupa tarafı ile araştırma sürecinde olduğunu vurgulamıştı. Geçen gün El Araf örgütü başkanı Samir Mecul da Tunus İhracat tüzüğünün imzalanması sırasında önümüzdeki 30 yılın planlanmasını önermişti.

Üçüncüsü: Anlaşma, düzensiz göçle mücadele için tahsis edilen 105 milyon avroluk yardımın yanı sıra ülkenin bütçesini desteklemek için 150 milyon avroluk yardım yapılmasını da öngörüyor. Ülkenin, gayri safi yurtiçi hasılasının yaklaşık yüzde 80’i kadar borcu var ve likidite sıkıntısı çekiyor.

Üç Avrupalı yetkilinin ilk ziyaretleri sırasında bahsettikleri 900 milyon avroluk mali yardıma gelince, önümüzdeki yıllarda kredi olarak Tunus’a verilebilir. Bu mali yardım, Tunus’taki itaatkâr yönetimin ağzını sulandırmak ve anlaşmanın tüm içeriğinin kabul etmek için bir yemdir. Çünkü bu uğursuz “yardım”, yeni bir kredi almak ve bazılarının reform dediği tüm dayatmalarına yanıt vermek için IMF ile bir anlaşmaya varılmasına bağlıdır! Bu bağlamda Von der Leyen, Brüksel’in “koşullar yerine getirilir getirilmez bu yardımı sağlamaya hazır olduğunu” söyledi. (AFP)

Dördüncüsü: Avrupalı ​​sömürgeci liderlerin ALECA anlaşmasını ucuz yoldan yasalaştırma çabaları ve mali yardım almak için IMF ile anlaşma şartı, kolonyal zihniyeti yansıtıyor. Bu zihniyet Avrupalı ​​liderlere hayat vermektedir. Cumhurbaşkanı Kays Said’in diline doladığı egemenlik ve eşitlik sloganları ise boştur. 23 Temmuz 2023 Pazar günü İtalya’nın başkenti Roma’da göç ve kalkınma konulu zirveye Tunus cumhurbaşkanının da katılacağının duyurulması, Tunus cumhurbaşkanının emir kulu olduğunun ek bir kanıtıdır. Düzenlenecek bu zirve, cumhurbaşkanı ve ekibinin savunduklarının aksine tamamen Avrupalı bir inisiyatiftir. Nitekim 12 Temmuz 2023 tarihinde yayınladığımız basın açıklamasında bunu açıkça ortaya koyduk.

Beşincisi: Rusya-Ukrayna savaşının ardından gıda ve enerji güvenliğini amaç edinen Avrupa, temel ihtiyaçlarını (özellikle tahıl ve enerji) karşılamak, ABD-Çin rekabeti ışığında çökme riskiyle karşı karşıya olan ekonomilerini ve teknolojik şirketlerini kurtarmak için çözüm ve alternatifler arayışındadır. Belki de Amerikan yönetiminin belirlediği yeniden inşa projesi arayışındadır. Bu kapitalist ülkelerin, sömürgeleri pahasına böyle yapmaları doğaldır. Göçmen dosyasında olduğu gibi bu sömürgelerine baskı yapmakla kalmıyorlar, kapitalizmin yaşadığı krizin yükünden kurtulmak için sömürdükleri ülkeleri yağmacı uluslararası kurumların kredi ateşinin içine attıklarını görüyoruz. Bu nedenle İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani’nin 12 Temmuz 2023 tarihinde Litvanya’da düzenlenen NATO zirvesinin oturum arasında Marshall Planı aracılığıyla Libya, Tunus ve Sahra Altı Afrika’da istikrarın sağlanması için destek çağrısında bulunması şaşırtıcı değildir.

Altıncısı: Tunus’a sağladıklarını iddia ettikleri sözde “yardımlar”, aslında askeri güvenliğin finansmanından başka bir şey değildir. Buna göre Tunus, düzensiz göçle “mücadele” ile yükümlü olacak, göçmenleri sınır dışı etmede Avrupalıların yükünü omuzlayacaktır. Bu, Avrupa kıtasının güneyini korumak için Tunus’un bir güvenlik karakoluna dönüşeceği anlamına gelmektedir. Tunus’u enerji alanında Avrupa’ya bağlamak ise, daha bir faciadır. Bu sadece daha fazla yağma ve kontrol ve daha fazla bağımlılık ve zül anlamına gelir. Yenilenebilir enerji programı kötü niyetli, şeytani bir programdır. Bu sayede daha fazla uluslararası şirket, yenilenebilir enerji kaynaklarını kontrol etmek için ülkeye sızacak, tüm araştırmaların bu yüzyılın sonundan önce tükeneceğini vurguladığı fosil enerjiyi kontrol edip yağmaladıktan sonra yenilebilir enerjiyi de kontrolü edeceklerdir. Kuzey Afrika, Avrupa için ideal bir alternatif enerji kaynağı olacaktır. Tunus sadece ucuz işgücü ve Avrupa için altyapı sağlayacaktır. Bu altyapının maliyetini açığı, yoksulluğu ve bağımlılığı artıran ölümcül kredilerle tabii ki Tunuslular karşılayacaktır.

Yedincisi: Tunus’taki kapitalist sistemin, Avrupa’nın çıkarlarını korumak, yöneticilerine hizmet etmek, ekonomisini kurtarmak, ülke ve halkın pahasına Avrupalı şirketlerin taleplerine ve ekonomik önceliklerine boyun eğmenin bir aracı olduğu açıktır. Yoksa bu insanlar, Avrupalı ​​liderlerin Marshall Planını akıllara getiren mali komisyon planı fikrini nasıl kabul edebilirler?

Cumhurbaşkanı ve etrafındakiler, tüm standartlara göre kaybedenin Tunus olduğunu görmüyorlar mı? Danışman ekibi, Hollandalı danışmanlık ve mühendislik şirketi “Ecorys”in hazırladığı raporu görmedi mi? Avrupa Birliği’nin talebi üzerine hazırlanan raporda, Avrupa ile derin ve serbest ticaret anlaşmasının Tunus’un birçok ekonomik sektörü üzerinde olumsuz etkileri olacağı, Avrupa Birliği’nden yapılan ithalatta önemli bir artışa ve ihracatta genel bir düşüşe yol açacağı vurgulandı! Peki bu yöneticiler, ülkeyi nasıl kredi batağına sürüklüyorlar? Ülkeyi prangaya vuran ve bu çıkmaza sokan kapitalist çözümleri ve aynı kısır politikaları ithal etmek için kredi alıyorlar. Avrupa ürünleriyle rekabet etmek için ekonomik sektörleri iyileştirme yalanına inandılar mı? Yoksa dilenciliği ve bağımlılığı resmi ekonomik politika haline getiren sömürgeci çevrelerin birer kölesi mi oldular?

Sonuç olarak sahabe ve fatihlerin torunları olan Tunus halkını, bu yozlaşmış kapitalist sistemden, politikaları ve sembollerinden Allah’a sığınmaya davet ediyoruz. Yüce İslam’ı fikir, metot, akide ve bir sistem olarak kabul etmeleri tavsiyesinde bulunuyor, ülkeyi sömürgecilikten nihai olarak kurtarmak ve İslam Devleti Raşidi Hilafeti kurmak için çalışanlarla birlikte çalışmalarını öneriyoruz. Zira Hilafet, Rabbimizin bir farzıdır, izzetimizin kaynağı ve can simidimizdir. Yapay sınırları ortadan kaldıracak, Tunus’u insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetin parçası olarak doğal haline geri döndürecektir. Allah’ın metin ipine sımsıkı sarılıp sömürgeci kafirlerin iplerini kestiklerinde açık bir zafer elde edeceklerdir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنْ تَنْصُرُوا اللهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ “Eğer siz Allah’a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.” [Muhammed 7]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 71345949 / 21430700
http://www.ht-tunisia.info/ar/
Fax: 71345950
E-Mail: tunis@htmedia.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER