16 Eylül 2014 tarihinde kızamık hastalığına karşı vurulan aşı nedeniyle İdlib kentinde 45'den fazla çocuk hayatını kaybetti. Kızamık hastalığı için vurulan bu aşı, ölümcül bir zehir olup bu çocukları öldürdü. Bu, sanki Suriye halkının çektikleri yeterli değilmiş gibi Suriye halkına karşı günlük işlenen suç serisine eklenen yeni bir suç olmuş oldu. Bu, büyük bir pervasızlık ve Suriyeli insanların, özellikle de çocukların insanlığına saygı göstermemektir. Bu iğrenç suçun sorumlusu kim? Onu, kim muhasebe edecek?

Tüyler ürpertici bu suçun sorumlusu, "Geçici hükümetin Sağlık Bakanlığı" ile koordineli olarak Suriyeli çocuklara bedava ölüm sunan "Suriye Halkının Dostları" grubudur. Bu hükümet, işlerin güdülmesinden bihaberdir. Bu hükümet, işlerin güdülmesinden tüm trajedimizin nedeni olan kâfir kapitalist Batılı düşmanlar ile anlaşma yapmak, onlara devrimi satmak, devrimi ortadan kaldırmak için onların planının uygulanmasına yardımcı olmak ve devrimin samimi çocuklarına karşı komplo kurmak anlıyor. Bu çürüme karşılık muhasebeye gelince, biz, olanlar için sadece derin üzüntü bildiren, sonra bu sayfanın kapanıp yerine yeni bir trajedi sayfasının açılacağı içi boş sözlerden başka bir şey bekliyoruz.

Ey Biladu'ş Şam'daki samimi mücahit Müslümanlar! Çocuklarımıza sözde Suriye Halkının Dostları'nın örgütleri ve geçici hükümet tarafından verilen bu aşılar, ailelere ve bizim kalplerimize keder, acı ve ıstırap veren birer öldürücü zehir oldular! Batı ve onun kuklaları tarafından devrimi yok etmek ve kendi iradesini bize dayatmak amacıyla kutsal devrime dayatılan çözümler, bu aşılardan daha tehlikeli değil midir? Cephelerimize akıtılan ve aramıza ayrılık sokan ve savaş tohumları saçan siyasi paralar, daha kötü ve daha felaket değil midir? Büyük şeytan Amerika liderliğinde Batılı koalisyonun saldırılarının yol açacağı ölümler, ondan daha tehlikeli olmayacak mı? Bu saldırılar, sadece çocuklarımız arasında değil, anneler, babalar, insanlar, ağaçlar ve taşlar arasında da yıkıma yol açacaktır. Batı, her şekil ve şemailiyle neredeyse bitmek tükenmek bilmeyen bir trajedi sayfasını açmak üzeredir!

Ey Biladu'ş Şam'daki samimi mücahit Müslümanlar! Çocukların öldürülmesi ve diğer her gün yaşadığımız cürümler, kâfir Batının, uşaklarının ve maşalarının ipini kesip sadece Allah'ın ipine sımsıkı sarıldığımız zaman bitecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ, zaferin Batı ve onun uşaklarının elinde değil, kendi katında olduğunu bize haber verdi. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَا جَعَلَهُ اللَّهُ إِلَّا بُشْرَى لَكُمْ وَلِتَطْمَئِنَّ قُلُوبُكُمْ بِهِ وَمَا النَّصْرُ إِلَّا مِنْ عِنْدِ اللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ "Allah, bunu size sırf bir müjde olsun ve kalpleriniz bu sayede rahatlasın diye yaptı. Zafer, yalnızca mutlak güç ve hikmet sahibi Allah katındandır." ^{[Ali İmran 126]} Allah'tan daha doğru sözlü olan kim vardır?

Allah'a halisane olur, tevekkül eder ve Allah'ı razı etmek için çalışırsak ancak zafere ulaşabiliriz. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in müjdelediği Nübüvvet metodu üzere adaletli ve Raşit Hilafeti geri getirmenin yolu budur. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ "O gün Allah'ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir." ^{[Rum 4-6]}