حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SRu2013BAu20132012u2013MBu2013TRu20130016 |
H. 7 Şevvâl 1433 M. Cumartesi, 25 Ağustos 2012 |
-Basın Açıklaması- Darayya Katliamı, Amerika'nın Doğrudan Mücrim Beşar'a Kapak Olmasının ve Clinton'un Erdoğan'la Olan Görüşmelerinin Bir Sonucudur
Genelde İslam ümmeti özelde ise Şam halkı büyük bir öfkeyle, modern asrın Firavun'u ve mücrim Hafız'ın mesleği mücrimlik olan oğlu Beşar'ın, 25.08.2012'de Şam kırsalı Darayya'da işlemiş olduğu yeni bir katliamın haberini almışlardır. Nitekim katliamdaki kurbanların haberleri yükselmiş, hatta aralarında çocukların, kadınların, yaşlıların ve gençlerin de olduğu şehit sayısı (250)'yi aşmıştır. Dolayısıyla ölenlerin hiçbiri hakkında ne bir zimmet ne bir ahid nede bir eman gözetilmiştir. Dolayısıyla da kan kaybeden vahşî Esad'ın katil çeteleri, sadece masumların kanlarını içerek yaşamlarını sürdürmektedirler. Zira ümmetten intikam almak için gelen ve ümmetin kendilerine lanet ettiği, onların da ümmete lanet ettiği ve ümmetin kendilerinden nefret ettiği ve onların da ümmetten nefret ettiği yeni kriz yönetim hücresinin askerleri bizzat onlardır. Ayrıca "Yıkım ve Katliam Hücresi" şeklindeki yeni lakabından dolayı övünüp duran da bizzat bu hücredir. Nitekim büyük melun Suriye katili, mübarek Suriye sokaklarında akıtılması emrettiği kan nehirleriyle birlikte defolup gidecektir. Çünkü bu, Humus katliamındaki eski kriz çetesinin üzerine bir lanet olduğu gibi hem kendisi hem de mücrim çetesinin üzerine bir lanet olacaktır. Dolayısıyla bu çete, deve gibi geberecek ve sahipleri Cehennem mezarlarına gömüleceklerdir. Ne kötü varılacak yerdir orası.
Hizb-ut Tahrir olarak bizler, Allah'a, Resulüne ve sonra da karşılığını sadece Allah'tan umarak sabır ve nusret Şam'ındaki sabreden halkımıza, gerek küfür ve ehline gerekse de facirler ile ehline hem İslam'ın ve Müslümanların izzetini hem de Va Mutasımah'ın izzeti ile onun Hilafeti'nin onurunu kesinlikle unutamayacakları bir ders vereceğimiz günün geleceği hususunda söz veriyoruz. Dolayısıyla ister Beşar ve askerleri gibi şahıslar olsun ister Amerika, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin gibi muharip devletler olsun isterse de Türkiye'nin Erdoğan'ı, Irak'ın Malik'i ve İran Necad'ı gibi ajanlık ve hıyanet üzere ayaklanan zırar rejimlerin yöneticileri olsunlar gerek planlama gerek uygulama gerek yeşil ışık yakılması gerek uluslararasına güvenceler verilmesi gerekse de iğrenç açıklamak yapılması şeklide bu cürümlere ortak olan bütün herkes, Beşar'ın cürümünün ortağıdırlar. Biz de onlara, Halife Ömer İbn-u el-Hattab'ın seslendiği şekilde sesleniyoruz: "Şayet bir belde halkı, tek bir kişiyi öldürmek için bile komplo kursalardı kesinlikle bundan dolayı onların hepsini öldürürdüm." Allah onları katletsin. Nasıl da döndürülüyorlar!
Ancak bu komplocular, Allah'ın izniyle asla afiyette olamayacaklardır. Vallahi Allah, Şam topraklarındaki Muhammed ümmetinin yanındadır. O halde bu ümmet, yok olan izzetin, kaybolan hakkın ve tüm hak sahibini bekleyen kısasın geri dönmesi için toprakları üzerinde Hilafet Devleti kurulmadıkça nasıl afiyette olabilir ki? Bizler de zaten onun için varız ve Allah'ın izniyle onun askerleri olacağız. Nitekim Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], şöyle buyurmaktadır: إِنَّ اللَّهَ لَيُمْلِي لِلظَّالِمِ حَتَّى إِذَا أَخَذَهُ لَمْ يُفْلِتْهُ "Allah, zalime mühlet verir. Ama onu bir de yakaladı mı bir daha bırakmaz." Sonra şu ayeti okumuştur: وَكَذَلِكَ أَخْذُ رَبِّكَ إِذَا أَخَذَ الْقُرَى وَهِيَ ظَالِمَةٌ إِنَّ أَخْذَهُ أَلِيمٌ شَدِيدٌ "Rabbin, zalimlik eden ülkeleri yakaladığında, onun yakalayışı işte böyle (şiddetli) olur. Şüphesiz onun yakalaması çok şiddetlidir, çok elem vericidir!" [Hud 102]
Allah'ım, onları muktedir ve şiddetli bir yakalayışla yakalayıver.
Duamızın sonu, alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd etmektir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Suriye Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: +8821644446132 Skype: TahrirSyria www.tahrir-syria.info |
E-Mail: media@tahrir-syria.info |