Sudan yönetimi, fabrikalarda kullanılan Gazoline ve Fuel Oil’in fiyat belirlemesini kaldıracağını açıkladı. Sanayi Bakanı Abdu Davud, SUNA ajansına yaptığı açıklamada endüstriyel Gazoline ve Fuel Oil’in fiyatının serbestçe belirlenmesi kararının sanayinin gelişimine olumlu etkisi olacağını söyledi. Uzmanlar, 26 Haziran 2016 Pazar günü el-Ceride gazetesine yaptıkları açıklamada, iki ürünün fiyatının serbest piyasa tarafından belirlenmesinin, üretim maliyeti ve yerli ürünlerin fiyatlarını büyük oranda etkileyeceğini ve doların yükselmesine yol açacağını belirttiler. Gıda Sanayi Dairesi Genel Sekreteri, kararın uygulanmasına Temmuz ayının ortalarına doğru başlanacağını kaydetti. 

Sudan ekonomisini yakından takip edenler, hükümet politikasının, vergiler, harçlar ve fabrikaları kapatmak, çalışmalarını durdurma politikalarıyla Sudan sanayisini yok etmeye dayalı olduğunu açıkça görürler. 15 Ekim 2015 tarihli Sky News Arapça kanalının bir haberine göre yüksek üretim maliyetleri nedeniyle Sudan’da 200’den fazla fabrikanın %70’nin atıl durumda olduğu belirtildi. Hiç şüphe yok ki mal ve hizmetlerden alınan vergi ve harçlar, üretim maliyetlerinin artmasına etki eden en tehlikeli unsurlardan biridir. Yüksek üretim maliyeti, fiyat artışı ve pahalılığa neden olmaktadır. Ürünlerin rekabet yeteneğini ve pazar direncini zayıflatmakta, bunun sonucunda fabrikalar kapanmakta, işçiler işten çıkarılmaktadır!

Enerji, sanayinin belkemiğidir. İnsan, daha yararlı ve kullanılabilir enerji kaynaklarına erişirse, sanayi gelişir ve daha iyi çalışır. Saygın ülkeler, sanayiye enerji desteği verirler. Ve insanlara sanayileşmenin özellikle ülkelerin dayanağı olan ağır sanayileşmenin önünü açarlar.

Gazoline ve diğer yakıtlar, şeran kamu mülkiyetinden kabul edilir. Özel ve devlet mülkiyeti olamaz. Devletin görevi, bu mülkiyeti gütmek ve çıkarlarını sağlayacak şekilde insanlara dağıtmaktır. İnsanlar, İslam’ın öngördüğü şekilde bu haktan faydalanırlar ve sanayi dâhil olmak üzere hayatın çeşitli alanlarında bu haktan istifade ederler. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:

الناسُ شُركاءُ في ثلاثٍ: في الماءِ والكلأِ والنارِ“İnsanlar üç şeyde ortaktırlar: Su, mera ve ateş.”

Hikmetli politik sistemin birincil görevi, insanların işlerini gütmek, çıkarlarını gözetmek ve enerji kaynaklarını insanların yararına kullanmaktır. Bu, şeri bir görev ve akli bir zorunluluktur. Bu ise insanları yoksullaştırmaya ve kanlarını emmeye dayalı mevcut vergilendirme sistemiyle kesinlikle olmaz. Ancak hakları sınırlayan, mülkiyet ve faydalanma yollarını belirleyen, açık şeri hükümlerle muhtaçlara dağıtım yöntemini açıklayan İslam sistemiyle olur. İslam ise ancak Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti aracılığıyla uygulanır. Bu yüzden Sudan halkı, gökyüzü ve yeryüzünün nimetlerine ulaşmak için bu küfür sisteminden desteğini çekip âlemlerin Rabbinin sistemini var etmek ve uygulamak için çalışmalıdır.