حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SD–BA–2016–MB–TR–45 |
H. 17 Ramazan 1437 M. Çarşamba, 22 Haziran 2016 |
Terörizm ve Müslümanların Sorunlarından Uzak Durmak!
15 Ramazan 1437/20 Haziran 2016 Pazartesi günü Sudan İrşat ve Vakıflar Bakanlığı, aşırılık ve terörle mücadelede işbirliği ve koordinasyon için Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile Anlayış Memorandumu imzaladı. İrşat ve Vakıflar Bakanı Ammar Mirgani yaptığı açıklamada, terör ve aşırılıkla mücadelede işbirliğinin, terörün tüm form ve tezahürlerini önleyici proaktif faaliyetlerde bulunmanın gerekliliğini vurguladı. [Sudan Tribune]
Belki de burada sormalıyız, bu günlerde memorandumlara imza atılan, ülkemizde bu konuda konferanslar düzenlenen ve mücadele için yığın yığın paralar harcanan aşırılık ve terör ne anlama geliyor? Amerikan politikasının en önemli aracı olarak görülen BM, niçin terörün, vakaya uygun ve herkes için geçerli net ve istikrarlı bir tanımını yapmıyor? İşte bu durum karşısında biz, aşağıdaki gerçekleri açıklıyoruz:
Birincisi: Batı, Müslümanlara ve Batının kölelik ve sömürüsünden kurtuluş için canhıraş çalışanlara karşı kullanmak amacıyla terörün cami ve mani bir tanımını yapmıyor. Terörle mücadele aslında ABD ve kuklaları, müttefikleri önderliğinde İslam’a ve Müslümanlara karşı yürütülen askeri, ekonomik ve medya saldırısıdır.
İkincisi: Terörizm ve aşırılıktan amacın, Müslümanlar olduğuna dair pek çok örnek ve kanıt vardır. Gayrimüslimlerin pek çok masum insanı öldürdüğü iğrenç, kanlı ve acımasız nice eylemleri, Birleşmiş Milletler tarafından terör eylemleri olarak kabul edilmiyor. Hiç bir kanıt ve delil olmadan Müslümanların suçlandığı eylemler ise hemen terör eylemleri olarak yaftalanıyor.
BM, Suriye halkını bomba, ölümcül silah ve fosforlarla yakan Rusya’nın bu barbarca eylemlerine terör demezken bunlarla mücadele için konferanslar da düzenlemiyor. Yahudilerin Filistin katliamı, Fransa ve milislerinin Mali Müslümanları katliamı, Budistlerin Rohingya Müslümanlarının kanını akıtması, Orta Afrika ve Uygur Müslümanlarının katledilmesi ne BM ne Müslümanların hain hükümdarları, ne de Batılı ülkelerce terör olarak adlandırılmıyor. Peki, terör nedir o zaman?
Üçüncüsü: Müslümanların yöneticileri, Müslümanlar ve onların sorunlarından daha çok (terörizm) ve yasadışı göç gibi Batının sorunlarıyla ilgileniyorlar. Bu da Müslümanların yöneticilerinin, ümmetten kopuk sırça köşkler içinde yaşadıklarını ve Müslümanlara karşı sömürgeci Batı önderliğinde entelektüel savaş yürüttüklerini gösterir. Müslüman ülkelerdeki hükümetlerin, Washington 2015 sözde aşırılıkla mücadele konferansı tavsiyelerini uygulamaları hiç de şaşırtıcı değildir. Amerika, 60’dan fazla ülke heyeti ve uzmanlarını İslam ile mücadele için 2015 Şubat’ta Washington’da toplamıştı. Ama bu kez, bizim ülkemizin yöneticileri ve siyasetçilerini toplamıştı.
Halkına yalan söylemeyen bir lider olarak Hizb-ut Tahrir, her zaman olduğu gibi ümmetin çıkarlarını benimseme, düşmanların planlarını deşifre etme yoluyla ümmeti gözetmeye devam edecektir. Biz, ümmetin gayretlerini seferber ediyor ve uyanıklığına seslenerek diyoruz ki ümmet, kararlılık, azim ve sebatla terminoloji ve fikirler savaşına dalıp devletini kurmalı ve sömürgeci kâfirleri hayal kırıklığı içinde geldikleri gibi ülkelerine geri göndermelidir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07 http://www.hizb-sudan.org/ |
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com |