13 Ekim 2014 tarihinde Reuters ajansı, "Sudan'ın yıllık enflasyon oranının %39,2'ye düşerek biraz gerilediğini" bildirdi. Gerçekten bu rakam, önceki yıllara oranla çok yüksektir! Merkezi İstatistik Bürosu, Mart 2014 yılında kendi Web sitesinde bir rapor yayınladı. Raporda, yıllık enflasyon oranı 2009 yılında %11,2, 2013 yılında da %36,5'e fırladığı kaydedildi. Bu yılın Eylül ayındaki enflasyon oranı da %39,2'e ulaştı. Bu gerçekten Sudan halkı için endişe verici ve sefaletin habercisidir! Bu nedenle biz, dürüst ve güvenilir nasihatçiler olarak Maliye Bakanı ve onun şahsında rejime hitaben deriz ki:

Ekonomide bilinen bir gerçek vardır, ulusal para biriminin alım gücü zayıfladığı için enflasyon yükselir, fiyatlar artar. Kısa zaman aralıklarla art arda fiyat artışlarının ekonomik hayata yansıması çok tehlikeli olur. İşte Sudan'ın durumu böyledir. Sudan Lirasının bilinen sabit bir kuru yok. Mevcut para sistemi bir tuzaktır. Ülkede krizlere neden oluyor. Sudan Lirasının alım gücü dibe vurdu. İnsanlar yüksek fiyatların ateşiyle yanıp kavruluyor!

Ey bakan! Para birimindeki bu büyük düşüşü durdurabilecek tek parasal ve mali politikalar, İslam'ın finansal ve parasal politikalarıdır. İslam'ın mali ve parasal politikaları, istikrarlı bir para birimi ve sabit bir döviz kuru oluşturur. Uluslararası ticarette ilerleme sağlar. Raşidi Hilafet, altına ve gümüşe dayalı para sistemini uygulayacaktır. Bu sistemin, şu gibi ekonomik faydaları olacaktır:

1- Altın ve gümüş, bir emtiadır. Arama ve çıkarma maliyetleri küresel üretimini belirler. Diğer mal ve hizmetlere talep karşılığında ona da talep, dünyaya para tedariki sağlar. Dünyayı, para dengesini ve diğer devletler ile ödemeleri iyileştirmek istediğinde para basan sömürgeci güçlerin insafına bırakmaz.

2- Altın ve gümüşe dayalı para sistemi, kâğıt para sisteminde olduğu gibi aniden dünyayı tedavüldeki para fazlalığı ile karşı karşıya bırakmaz. Böylece para birimi, sabit ve istikrarlı olur. Ona olan güven artar.

3- Altın ve gümüşe dayalı para sistemi, şuan olduğu gibi Merkez Bankalarının müdahalesi olmadan otomatik olarak devletler arasında ödemelerde dengesizlik oluşturur. Çünkü ithalatın ihracattan fazla olması, diğer ülkelerin devletin parasına olan ihtiyacını, altın ve gümüşün dışarıya çıkışını artıracaktır. Buna bağlı olarak içeride fiyatlar düşecektir. Bu da yerli ürünlerin ithal ürünlerden daha ucuz olması anlamına gelir. Dolayısıyla ithalat gitgide azalacaktır. Ayrıca devlet, eğer ödemeler dengesinde sürekli dengesizlik olursa, altın ve gümüşe dayalı rezervlerini kaybetmekten korkacaktır. Oysa kâğıt para sisteminde devlet, ödemeler dengesi bozulduğunda para basar. Çünkü para basma kısıtlaması yok. Ki bu da doğal olarak enflasyona yol açar. Para biriminin alım gücü düşer. Altın ve gümüş sisteminde ise devlet, kâğıt para belirli fiyat ile altın ve gümüşe dönüştürüldüğü sürece kâğıt para basamaz. Çünkü devlet, fazla para bastığında, altın talebinin artacağından ve onu karşılayamayacağından korkar. Ya da altın yurtdışına çıkacağı için altın rezervlerini kaybetmekten korkar.

4- Altın, para birimi olduğunda, devletler onu kontrol edemezler. Bu, ona mükemmel bir özellik kazandırır. Çünkü devletin nakit miktarı, az ya da çok olsun piyasanın paraya olan ihtiyacı kadardır. Bu yüzden bütün mallar, mübadeleye göre fiyat alır. Malların üretimi artar ve fiyatlar düşer. Hâlbuki kâğıt para sisteminde para artışı böyle değildir. Aksine paranın alım değerinin düşmesine ve buna bağlı olarak da enflasyona neden olur. Görüldüğü gibi altın ve gümüş sistemi, enflasyonu yok eder. Oysa kâğıt para sistemi, gitgide enflasyonu artırır.

5- Altın ve gümüşe dayalı para sistemi, farklı ülkelerin para birimleri arasındaki döviz kurunu stabil hale getirir. Çünkü her devletin para birimi, altın veya gümüşle ölçülür. Böylece bütün dünyanın altın veya gümüş para birimi olacaktır. Dünya, ticaret özgürlüğüne sahip olacak, mal ve sermaye dünyanın farklı ülkeleri arasında kolayca dolaşacaktır. Nadir bulunan para birimleri gibi zorluklar olmayacaktır. Ki bu, uluslararası ticarette ilerlemeye neden olacaktır. Zira tüccarlar, dış ticaretin artmasından korkmazlar. Çünkü döviz kuru sabittir.

Son olarak size ey Bakan şunu hatırlatırız, dünya parasal ve finansal istikrarı, sadece Hilafet yönetimi döneminde gördü. Hilafet, altın ve gümüşe dayalı para sistemi ile dünyanın parasal ve finansal istikrarının garantörü ve mihenk taşı oldu. Tüm dünya devletleri, Hilafetin izinden gittiler. Dolayısıyla altın ve gümüş, tedavülde olan tek geçerli akçeydi. Dünyada parasal sorun diye bir şey yoktu. Parasal sorun, 1914 yılı başında dünya bu sistemden vazgeçtiğinde ortaya çıktı. Ardından dünya, uçsuz bucaksız büyük krizlere sürüklendi!

Sonuç olarak biz, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti kurmaya azimli ve kararlıyız. İnsanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet bizimle birliktedir. Rejim aklını başına alsın da yönetimi, Hizb-ut Tahrir içindeki ümmetin adam gibi adamlarına teslim etsin. Onlar da Hilafet kurup İslam'ı uygulasınlar. Ülkeyi krizlere sokan enflasyon vesaire belalara öldürücü darbe vursunlar.

هَذَا بَيَانٌ لِلنَّاسِ وَهُدًى وَمَوْعِظَةٌ لِلْمُتَّقِينَ
"Bu (Kur'an), bütün insanlığa bir açıklamadır; takva sahipleri için de bir hidayet ve bir öğüttür." ^{[Ali İmran 138]}