Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SDu2013BAu20132013u2013RSu2013TRu20130022 H. 10 Raceb 1434
M. Pazartesi, 20 May 2013

-Basın Açıklaması- Hükümet, İMF'nin Dikte Ettiği Özelleştirme Politikasına Boyun Bükerek Kârlı Olduğu Kanıtlanan Şeker Fabrikalarını Satmaya Çalışmaktadır

Sudan hükümeti, Yatırım Bakanlığı aracılığıyla Sudan'daki dört şeker fabrikasını satmaya çalışmaktadır ki bu fabrikalar şunlardır: El-Cenîd, Aslâye, Sennar ve Yeni Halfa fabrikaları. Nitekim bu, bir satış değil ortaklıktır denilmez; çünkü fabrikanın %70'nin yatırımcıya verilmesi ve sadece %30'unun devlete ait olması, şirket olarak nitelendirilemez. Dolayısıyla aslında bu, bir satıştır. Zira fabrikaya egemen olacak olan en büyük paya sahip olandır. Aksi değil. Nitekim bu fabrikaların satılmasına dönük bu çalışma, hükümetin bu fabrikaların karda olup hiç zarar etmediklerini kabul ettiği bir sırada gerçekleşmektedir. Dahası Cumhurbaşkanı, yıllar önce Sudan Şeker Şirketi Müdürü Mühendis Mehdî Beşir'e yıldızlı başarı ödülü vermiş ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı, şeker sektörünün müdürün şahsındaki bu onuru almayı hak ettiğini kabul etmiştir.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak bizler, insanları yoksullaştıran ve Sudan'ın servetlerini Batılı kapitalistler ile kuyruklarından oluşan küçük bir gurubun çıkarı için kaybettiren özelleştirme politikalarının ülkeyi ve insanları ipotek etmesi bağlamında aşağıdaki hususları vurgularız:

1-Daha önce uygulanan özelleştirme politikası, hakları verilmeksizin özelleştirilen bu kurumlar sayesinde on binlerce işçinin işten çıkarılmasına ve onlar için alternatif bir iş fırsatının oluşturulmamasına neden olmuştur. Bu yüzden onlar, işlerin gözetilmesi temeline değil de (vergi) tahsil etme temeline dayalı olan bir devletin gölgesinde çalışmak için araştırma girdabı içerisinde kaybolup gitmektedirler.

2-Devlet ve kamu mülkiyetini, özel mülkiyete dönüştüren özelleştirmenin, şeran caiz olmamasına rağmen kapitalist kanun koyucular, kurumları zarara uğrattığı halde sürekli olarak bunu uygulamaktadırlar. O halde nasıl olur da hükümet, bizzat Cumhurbaşkanı'nın kar ettiğine tanıklık ettiği fabrikaları satıp özelleştirebilir ki?!!

3-Geçmişte devletin, Beyaz Nil, Mavi Nil ve Nuba Dağı gibi birçok projelerde ve kurumlarda takip ettiği özelleştirme politikasının ve tamamen üretim dairesinin dışına çıkan el-Kenaf üretim şirketinin başarısızlığı pratik olarak kanıtlanmıştır. Nitekim bu özelleştirmenin ardından, bu proje bölgelerindeki çiftçiler hala işsiz kalmışlardır. O halde neden özelleştirmenin başarısızlığına rağmen bu tecrübe tekrarlanıyor ki?!! Yoksa bu, İMF'nin politikalarına boyun bükmekten ve teslim olmaktan mı kaynaklanmaktadır?!

4-Şeker emtiası, vatandaşların önemli emtialarından olmasının yanı sıra dahası stratejik emtialardan sayılmaktadır. Dolayısıyla onun özelleştirme sistemine dahil edilmesiyle şeker piyasası, onu istedikleri kontrol eden bireylerin insafına terk edilmiş olmaktadır. Ayrıca bu sektörde özelleştirmenin uygulanması, şeker fabrikalarında çalışan diğer binlerce kişinin işten çıkarılmasından dolayı işsizlik oranını yükseltecek ve kendilerinden önce işsiz kalan ve özelleştirmenin ateşiyle yanıp kavrulan kardeşlerine bu kuyruklar da dahil olacaktır.

5-Süreklik olarak belirli kişilerin yararı için özelleştirme oyunlarına müdahale eden, aslında devletin koruma altına alması gereken kamunun hakkını zayi eden, referans alınan genel raporların birçoğunu ifşa ettiği ancak hükümetin gizlediği yolsuzluk şüpheleri pratik olarak kanıtlanmıştır. Nitekim Sudanar sorunu ve Heathrow hattının kaybedilmesi hala zihinlerden silinmiş değildir.

İslam'da devletin görevi, insanların işlerini gözetmek ve kar ve zarar konusuna bakmasızın refahı gerçekleştirmek için onların maslahatlarını idare etmektir. Dolayısıyla insan olduğu sürece kamil bir şekilde onun temel ihtiyaçlarını sağlayacağı gibi olabildiğince lüks ihtiyaçlarını da karşılayacaktır. Zira devlet, Allahu Teâlâ'nın kendisine emanet ettiği rolünü, bu beşerî sistemlerde meydana geldiği gibi insanları işten çıkarmak, onlara acı çektirmek ve zulmetmek için çalışmak yerine insanlara hizmet etmek ve onları rahat ettirmek için yerine getirecektir.

Ümmetten talep edilen, bir gözetim devleti oluşturmak için ciddi olarak çalışmasıdır ki bu devlet; kendileri için adaleti gerçekleştirecek, işlerini en hayırlı bir şekilde gözetecek ve Ümmetin servetlerine ve mukadderatlarına tamah edenlerin kökünü kazıyacak olan Nübüvvet Minhacı Üzere Raşidî Hilafet Devleti'dir. Bu, Aziz olan Allah'a hiçte zor değildir.


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan
Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07
http://www.hizb-sudan.org/
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER