Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SDu2013BAu20132012u2013RSu2013TRu20130014 H. 19 Şa'bân 1433
M. Pazartesi, 09 Temmuz 2012

-Basın Açıklaması- Ayrılık Yılında... Sudan, Yıkımdan ve Seraptan Başka Ne Elde Etmiştir

Bugün Sudan'da üzerimizden elim bir yıl dönümü geçmiş olmasının yanı sıra 09 Temmuz 2011'de de Sudan'ın bölünmesi ve Güney Sudan Cumhuriyeti adında yeni bir devletin doğuşu resmen ilan edilmişti. Peki Sudan, bu ayrılıktan seraptan ve yıkımdan başka ne elde etmiştir acaba?!

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti, Amerika'nın Güneyin ayrılmasını ve Sudan'ın geri kalanlarının parçalanmasını hedefleyen planlarının yolunda devam edilmesinin sonuçları hakkında uyarmasının ve Başkent ile Sudan'ın muhtelif şehirlerinde yaptığı sempozyum ve konferanslar yoluyla bu habis planları ifşa etmesinin yanı sıra onlarca beyan, neşriyat ve kitapçıklar yayınlamış, yürüyüşler yapmış, imzalar toplamış ve bunu da Cumhurbaşkanlığı'na teslim ettiği gibi belki dinleyen bir kulak bulunabilir diye parlamento önünde de oturma eylemi düzenlemiştir... Ancak çağrıda bulunulan da bir hayat yoktur. Dolayısıyla planlar Amerika'nın istediği şekilde yürümüş ve Sudan ise Amerika'nın öğütme makinesinin içerisine düşmüştür.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak bütün herkese bizler, "Ey Müslümanlar! Güney Sudan'da Yeni Bir Yahudi Varlığının Oluşmasını Engelleyiniz" başlığı altında yönelttiğimiz ve orada şu anki olay hususunda da uyarıda bulunduğumuz çağrı yoluyla ayrılma (felaketinden) önce söylediklerimizi hatırlatırız ki çağrıda geçenler aşağıdaki şekildedir:

-Allah Göstermesin- Güney Sudan'ın ayrılması gerçekleşirse bunun anlamı aşağıdaki şekildedir:

Birincisi: Önce Sudan halkını onların ardından da bütün Müslümanları çevreleyen bir günah ve masiyettir. Çünkü onlar, daha önce ve şu anda Müslümanların sultanına tabi olan İslamî topraklar noktasında ifrata kaçmışlardır. Bu nedenle onun bir karışından bile ifrata kaçmaları Müslümanların üzerine haramdır.

İkincisi: -Önce Güneyin ayrılması yoluyla- Sudan'ın geride hiçbir şey bırakmayacak olan parçalanma girdabının içerisine sürülmesi demektir. Dolayısıyla Sudan'daki oyunun iplerini elinde tutan Amerika, Güneyin ayrılmasının ardından marjinalleşme iddialarıyla Darfur'u, sonra Kardufan, Mavi Nil ve Doğu Sudan'ı koparmaya hazırlanmaktadır.

Üçüncüsü: Güneyin ayrılması, komplo kurmak ve savaşları, çatışmaları ve cürümleri kışkırtmak için Güney Sudan'da sözde yeni bir Yahudi devletinin kurulması anlamına gelmektedir. Zira hepimiz, Güney Sudan'daki isyancı hareketle Yahudi devleti arasındaki tarihsel ilişkiyi bilmekteyiz.

Dördüncüsü: Güney Sudan'da yeni bir Yahudi devletinin kurulması ise Yahudilerin Nil havzasında etkinleşmesi ve doğrudan Mısır ve Sudan'ın güvenliklerini tahdit etmeleri anlamına gelmektedir.

Beşincisi: Güney Sudan'daki Müslümanların teslim edilmesi, kafirlerin hakimiyeti altında olup onların istediği şeyleri yapar bir hale gelmeleri içindir.

Altıncısı: Gelecekte Kuzey ve Güney devletleri arasındaki sınır savaşları.

 

Nitekim yukarıda söylediklerimizin tamamı gerçekleşmiştir; Zira Darfur, sözde Doha vesikası yoluyla ayrılmaya hazırlanırken Güney Kardufan ve Mavi Nil'in de parçalanmaya hazırlanmaları için savaş alanı haline gelmişlerdir. Yahudilerin, yeni doğmuş Güney devletçiği ile olan ilişkisi ise görünür bir hale gelmiştir. Zira Güney devletçiğinin başkanı  Salva Kiir'in ilk ziyareti, Amerika'nın ardından "İsrail'e" olmuştur.

Sınır savaşlarına gelince; Heglig'in Güney Sudan ordusu tarafından işgali hususunda meydana gelenler yeterlidir. Zira gerginliğin, hala durumun başı olan sınırlarda devam etmesinin yanı sıra büyük bir bölümü Güneye giden petrolün kaybedilmesi nedeniyle zor yaşam koşuları da hala devam etmektedir. Ondan yada bundan daha tehlikeli olansa siyaset ve yaşamda Allah'ın metodu dışındaki uygulama noktasındaki masiyet nedeniyle herkesin yaşadığı bu sıkıntılı yaşamdır. Subhânehu şu kavlinde bizim için ne kadar da doğru söylemiştir:

وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنْكًا "Her kim de Zikrimden yüz çevirirse, şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olur." [Tâ-hâ 124]

Bizler, bu beyan yoluyla kalıntılar üzerinde ağlamayı istemiyoruz. Bilakis Nübüvvet Minhacı Üzere Raşidi Hilafet'in ilan edilerek bu vakıanın değişmesi için çalışmaya bir teşvik olması amacıyla hatırlatmak istedik. Böylece onun sayesinde durum, Allah, Resulü ve müminlerin sevdiği şekilde değişeceği gibi yine onun sayesinde kafirlerin ve onların ülkemizdeki ajanlarının ellerini koparacağız. Böylece de Subhânehu ve Te'âla'nın buyurduğu gibi gökyüzü ve yeryüzünün bereketleri bizim üzerimize yağacaktır:

وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ الْقُرَى آمَنُواْ وَاتَّقَواْ لَفَتَحْنَا عَلَيْهِم بَرَكَاتٍ مِّنَ السَّمَاء وَالأَرْضِ "O ülkelerin halkı iman edip ittika etselerdi üzerlerine semanın ve arzın bereketlerini yağdırırdık." [Arâf 96]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan
Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07
http://www.hizb-sudan.org/
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER