Değerli Kardeşim Muhammed Abdullah Yakup
Es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

25 Kasım 2021 Perşembe günü Al Ahram gazetesinde “Sefer El Kavafi” sütununda Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti’nin “El Burhan ve Hamduk Anlaşması... Ülkemiz Daha Ne Zamana Kadar Uluslararası Çatışmalara Sahne Olacak?”başlıklı bildirisi hakkındaki yazınız elimize geçti. Hakkımızda yazdığınız yazınızdan dolayı size minnettarız. Ancak şunu da belirtmekte fayda var:

Birincisi: Hizb-ut Tahrir’in yayınlarına köşenizde yer vermenizden ötürü gazetenize ve şahsınıza yürekten teşekkür eder, minnetlerimizi sunarız. Oysa gazetecilerin ve basının çoğu, Sudan veya diğer ülkelerin sıcak ve önemli meselelerini ele alan partinin bildiri ve basın açıklamalarını yayınlamıyorlar. Olumlu ya da olumsuz, hatta haber olarak bile bahsetmiyorlar. Bu, gerçek profesyonellikle ve sözde tarafsızlıkla bağdaşmaz.

İkincisi: Hizb-ut Tahrir’in El Burhan yanlısı olduğu şu sözünüze gelince, “Artık Hizb-ut Tahrir, El Burhan sevgisini açıkça ortaya koydu…” bu, gerçekle çelişen bir ifadedir. Hizb-ut Tahrir’in çizgisi gökyüzü kadar berrak ve nettir. Hizb, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurarak İslam hayatı yeniden başlatmak için çalışmaktadır. Bunu ümmetin varlık yokluk meselesi haline getirmek için ümmetle birlikte ve ümmet içinde çalışıyor. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurmak ve bir halifeye biat etmek için güç ve kuvvet ehlinden nusret talep ediyor. El Burhan ve Müslümanların diğer yöneticilerine gelince, bizim görüşümüze göre hepsi ajandır. Allah’ın indirdiğinden başkasıyla yönetiyorlar ve sömürgeci kâfirin Müslüman ülkelerdeki komplolarını uyguluyorlar. Sudan’da Amerikan (El Burhan ve maiyetindekiler)-İngiliz (Hamduk ve ekibi) çatışması olduğunu söyleyen bildirinin neresinde El Burhan sevgisi söz konusu?

Üçüncüsü: Yazınızda Hizb-ut Tahrir’in yüzlerce eyalette tefrika ve ayrılığa teşvik ettiğini belirttiniz... Bölünme sömürgeci kâfir ürünüdür. 28 Recep 1342 / 03 Mart 1924’te Hilafeti yıkarak ümmeti parçaladı. Tek bir Müslüman ülkesini, işlevi ümmete veya kalkınmasına değil, sömürgeci kâfire hizmet etmek olan kartondan ulus devletçiklere böldü. Hizb-ut Tahrir, ümmetin kalkınmasının ve birliğinin yegâne yoludur. Bildiğiniz gibi Hilafet, ümmeti tek bir siyasi varlıkta birleştirecek, ajan yöneticiler, bazı politikacılar ve gazeteciler aracılığıyla ülkemizin zenginlikleri ve yeteneklerini çarçur eden sömürgeci kâfirin kökünü kazıyacaktır.

Sonuç olarak, Cenabı Hak’tan bizi ve sizi hakka davet edenlerden, Yüce Allah’a samimiyet gösterenlerden, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet vasıtasıyla yeryüzünde Allah’ın Şeriatını hakem kılmak için çalışanlardan eylemesini diliyoruz.

İbrâhîm Usmân [Ebu Halil]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilayeti Resmi Sözcüsü