Sudan geçici Egemenlik Konseyi Başkanı Abdül Fettah El Burhan, Juba barış anlaşmasının III. Bölüm 8. Madde uyarınca, Güney Kordofan ve Mavi Nil bölgelerinde özyönetim uygulanması konusunda anayasal bir kararname yayımladı. 8. Madde, “Tarafların, Sudan ve halkının birliğine, toprak bütünlüğüne halel getirmeksizin bu anlaşmada öngörülen yetkileri kullanmak üzere iki bölgenin özerkliği konusunda anlaşmaya vardıklarını.” belirtiyor.

Uğursuz anlaşma temelli bu talihsiz kararname, iki bölgenin Sudan’ın bünyesinden ayrılması için bir hazırlıktır. Aynı senaryo uyarınca daha önce Güney Sudan kuzeyden ayrıldı. Eski Devlet Başkanı Cafer El Nümeyri yönetimindeki Sudan hükümeti, 1972’de Addis Ababa’da benzer bir anlaşma imzaladı. Anlaşma uyarınca Güney Sudan’a özerklik verildi ve 2011’de Güney Sudan bağımsızlığına kavuştu.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, başta Amerika olmak üzere sömürgeci kâfir Batı sponsorluğunda Sudan hükümetinin isyancılarla imzaladığı ihanet anlaşmalarına karşı tekrar tekrar uyardık ve uyarıyoruz. Amerika, Sudan’ın tüm bölgeleri için özyönetim ve federal yönetişim fikirleriyle Sudan’ın geri kalanını parçalamaya çalışıyor.

Sudan halkı Müslümandır. Sudan, bir İslam ülkesidir. İslam ülkesinin yönetim sistemi, İslami sistem olmalıdır. Doğru yönetim sistemi birlik sistemidir. Çünkü şeri delil, birlik sistemini farz kıldı, başkasını haram kıldı. Abdullah bin Amr bin El As’tan rivayet edildiğine göre ben, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i şöyle buyururken işittim:

مَنْ بَايَعَ إِمَاماً، فَأَعْطَاهُ صَفْقَةَ يَدِهِ وَثَمَرَةَ قَلْبِهِ، فَلْيُطِعْهُ مَا اسْتَطَاعَ، فَإِنْ جَاءَ آخَرُ يُنَازِعُهُ، فَاضْرِبُوا عُنُقَ الْآخَرِ “Kim ki bir imama biat eder, eliyle musafaha ederek kalbinin sevgisini verirse gücü yettiği kadar itaat etsin. Eğer başka birisi gelip o imamla (yönetimi ele geçirmek için) mücadele ederse sonra çıkanın boynunu vurun.”Bu hadis, birine imametin yani Hilafetin verilmesi durumunda ona itaatin farz olduğu anlamına gelir. Eğer bir kimse Hilafetle çekişirse, onunla savaşmak ve bu çekişmeden geri dönmezse öldürülmesi farzdır. Hadis, tek bir devletin parçalanmasını, parçalanmasına izin verilmemesini, kılıç gücüyle bile olsa ayrılmasını önlemenin farz olduğu anlamına gelir. Hadis, İslam’da yönetim sisteminin özyönetim ya da federal ya da konfedere ya da başkası değil, birlik sistemi olduğunu vurguluyor. Bütün bunlar kesinlikle haramdır.

Ey Sudan halkı! Sömürgeci kâfir Batı ajanlarının ülkenizi parçalamalarına izin vermeyin. Samimi çocuklarınızla omuz omuza verin. Yönetimi Hizb-ut Tahrir’e vermesi için güç ve kuvvet ehlinden nusret talep edin. Hizb-ut Tahrir, ülkenizi hatta tüm İslam ülkelerini yüce İslam bayrağı altında birleştirmek için Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kuracaktır. Böylece İslam ülkeleri Halifeler döneminde olduğu gibi tek bir devlet haline gelecek, kâfirlerin kökünü kazıyacak, hidayet ve iyiliği taşımak için onlara kendi yurtlarında saldıracaktır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” ^{[Enfal 24]}