Sudan’ın Washington Maslahatgüzarı ve Büyükelçi Yardımcısı Amira Akarib, 15 Eylül 2020 Salı akşamı BAE ve Bahreyn ile Yahudi varlığı arasında imzalanan Filistin’e ihanet anlaşmasına şahitlik etti. Sudan’ın Washington Büyükelçisi Nureddin Sati, 16 Eylül 2020 Çarşamba günkü El-Tayr gazetesine yaptığı açıklamada, bu adımın “Anlaşmayı tebrik etmek ya da etmemek” olarak değerlendirilmesi doğru olmaz dedi. Ve adımın, bölgede gerçek barışa kapı aralamasını umut ettiğini ifade etti!

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, Amerika’daki Sudan maslahatgüzarının devletin ihanetine yalancı şahitliğini en güçlü şekilde kınıyor ve aşağıdaki gerçekleri vurguluyoruz:

Birincisi: Sömürgeci İngiliz yapımı Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn devletçiklerinin Yahudi varlığı ile normalleşmesi, büyük bir suçtur, Allah’a, Rasûl’üne ve müminlere büyük bir ihanettir.

İkincisi: Sudan’ın katılımı, büyükelçinin iddia ettiği gibi, tebrik etmek için değilse, o zaman bahsettiğimiz gibi yalancı şahitlik içindir. Oysa gerçek mümin, yalancı şahitlik yapmaz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَالَّذِينَ لَا يَشْهَدُونَ الزُّورَ وَإِذَا مَرُّوا بِاللَّغْوِ مَرُّوا كِرَاماً “Onlar yalan yere şehadet etmezler; faydasız bir şeye rastladıkları zaman yüz çevirip vakarla geçerler.”^{[Furkan 72]}

Üçüncüsü: Büyükelçi Sati’nin “Bu adımın bölgede gerçek bir barışa kapı aralamasını ümit ediyorum...” sözlerine gelince, büyükelçi, Yahudi varlığının İslami bir toprağı, daha doğrusu ilk kıble ve üçüncü Haremeyn’i Şerif olan mescidi Aksa toprağını gasp ettiğini bilmelidir. Kutsalları kirletenlerden, saygınlıkları çiğneyenlerden, çocuk, yaşlı ve kadın demeden herkesi katledenlerden hatta taşları ve ağaçları dahi yakıp yıkanlardan ne tür bir barış bekleniyor ki!

Dördüncüsü: Ruveybida yöneticiler, ilişkileri normalleştirseler ya da ajanları ve kuklaları tebrik etseler de, kuşkusuz Filistin, mübarek bir topraktır, Kudüs toprağıdır, İsra ve Miraç topraklarıdır, Müslümanların gönüllerindedir. Her ne kadar âlemlerin Rabbi yerine sömürgeci kâfirlere itaat eden yöneticiler belasına maruz kalmış olsalar da... Filistin, Müslümanlara iade edilecek, mescidi Aksa, görülecek bir günde Yahudi pisliğinden temizlenecek, mübarek toprak işgalcisi Yahudiler ile savaştıklarında Müslüman ordulardan Allahu Ekber sesleri yükselecektir. Bu, Sadık Masduk SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in yalanlanamayacak bir vaadidir.

لَتُقَاتِلُنَّ الْيَهُودَ فَلَتَقْتُلُنَّهُمْ، حَتَّى يَقُولَ الْحَجَرُ يَا مُسْلِمُ هَذَا يَهُودِيٌّ فَتَعَالَ فَاقْتُلْهُ “Sizler Yahudilerle muhakkak savaşacaksınız! Harp o kadar şiddetli olacaktır ki, hatta taş: “Ey Müslüman! Şu arkamdaki bir Yahudi’dir! Gel de onu öldür!” diyecektir.”^[Müslim]

Biz, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin Allah’ın dilemesi ile bu vaadi gerçekleştireceğinden eminiz. Hilafet, Allah’ın indirdiklerine göre yönetecek, Yahudi varlığının ayakları altındaki yeri sarsmak için Müslüman orduları birleştirecek, tertemiz toprakların üstünden köklerini kazıyacak, Filistin’i tekrar İslam diyarına iade edecektir.

Ey Müslümanlar! Hadi halkına asla yalan söylemeyen bir lider olan Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışın. Allah’ın yeryüzündeki hâkimiyet ve üstünlük vaadi, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafetin kurulması ve Yahudi varlığının mübarek topraktan yok edilmesi müjdesi mutlaka gerçekleşecektir.

ذَلِكَ وَعْدٌ غَيْرُ مَكْذُوبٍ“Bu, yalanlanmayacak bir sözdür” ^{[Hud 65]}