Ulusal Sivil Savunma Konseyi tarafından yayınlanan bir rapor, önceki günlerde yağan yağmur nedeniyle Sudan’ın bazı bölgelerinde önemli zararlar meydana geldiğini ortaya koydu. Raporda, Hartum’daki Doğu Nil bölgesini, El Cezire’deki diğer bölgeleri, Darfur ve diğer bölgeleri vuran sel ve yağmurlar sebebiyle hasar tespit yapıldı. 10 kişinin hayatını kaybettiği, 1872 evin tamamen, 1508 evinse kısmen çöktüğü, bazı evlerin de zarar gördüğü kaydedildi.

Herkes yağmur sezonunu biliyor. Aniden ortaya çıkmıyor. Ancak Sudan yönetimindeki ardışık başarısız rejimler, yağmur etkilerini önlemek için kanalizasyonları açmak, ihtiyaç duyulan yerlere rampalar yapmak ve güz gelmeden önce bilinen diğer çözümler gibi her yıl hiçbir şey yapmıyor. Aksine her yıl trajediler tekrar edip duruyor. Bir yığın insan kaybediyoruz. Evler yıkılıyor, ekinler su altında kalıyor, hayvanlar telef oluyor, insanlar evsiz kalıyor. Hükümetler ise trajediyi seyrediyor, kayıpları sayıyorlardı. Bu yıl da aynısı oldu. Devrimden sonra insanların değişim için geldiğini düşündüğü hükümet de adım adım önceki rejimin izinden gitti. Kayıpları ve zararları saymakla yetindi. Felaketten önce de sonra da yapması gerekenleri yapmadı. Herkesi kaderine terk etti.

Halkına yalan söylemeyen bir lider olarak Hizb-ut Tahrir, her seferinde askeri sömürgeciliğin sona ermesinden günümüze kadar ülkeyi yöneten demokratik, askeri ve totaliter bu rejimlerin hizmete değil, vergi toplamaya dayalı kapitalist rejimler olduğunu vurguladı, vurguluyor. Bu nedenle hükümetler ve yüzler değişse de düzen aynı düzen, politikalar da aynı politikalardır.

Ey Sudan halkı! Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti gençleri ile omuz omuza verin ve işlerinizi inancınız temelli güdecek ve onurlu bir hayat var edecek olan devleti kurmak için çalışın. Çünkü yönetim yüce İslam ideolojisine göre emanet ve sorumluluktur. Nitekim Sevgili Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

وَإِنَّهَا أَمَانَةُ، وَإِنَّهَا يَوْمَ الْقِيَامَةِ خِزْيٌ وَنَدَامَةٌ، إِلَّا مَنْ أَخَذَهَا بِحَقِّهَا، وَأَدَّى الَّذِي عَلَيْهِ فِيهَا “Bu iş bir emanettir, emanet, üstesinden gelemeyen kimse için kıyamet gününde zillet ve perişanlık doğurur” Şimdiki gibi herkesin bir parça kapmak için yarıştığı bir pasta ve kota değildir!

Sizi Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesi Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletini kurmak için dünya ve ahiret iyiliğine çağırıyoruz.

ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ نُبُوَّةٍ، ثُمَّ سَكَتَ “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”

İbrâhîm Usmân [Ebu Halîl]
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilayeti Resmi Sözcüsü