Perşembe, 26 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SD–BA–2019–RS–TR–14 H. 10 Cumâde’s Sânî 1440
M. Cuma, 15 Şubat 2019

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Sözcüsünün Hizbin Hartum’daki Ofisinde Düzenlenen Konuşma Festivalinde Yaptığı Konuşmanın Metni

Her işin başında da sonunda da gizlisinde de açığında da Allah’a hamdolsun. Allah’ın hidayeti dışında her aziz, zelil, ipine sarılmayan her güçlü de zayıftır. Allah’ın nuruyla aydınlanmayan her âlim, cahildir, zifiri karanlıklardadır. Salat ve selam da bizi hak ve hidayet yoluna ileten, sıratı müstakime ulaştıran Rasûlün, Alinin, ashabının, metodu üzere yürüyenlerin, kıyamet gününe kadar peşinden gidenlerin üzerine olsun.

Ey değerli kardeşlerim!

Es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Bu ümmet, İslam otoritesinin yıkıldığı, ışığının ülkelerde söndüğü gün kaybetmiştir. Allah’ın Kitabı ve Rasûl’ünün Sünneti ile yönetimi terk ettiği gün zillete düşmüş, hakarete maruz kalmış, hayat sistemlerini işgalci kâfir düşmandan alır olmuştur. Liderken tabi olmaya, milletlerin önderiyken kuyruğunda gezmeye başlamıştır. Halife ve Hilafet Devletinin varlığında ümmet, Doğunun kalbine korku salmış, süvarilerinin gücünden Batı tir tir titremiştir.

Ey değerli kardeşlerim!

Ülkemiz Sudan, İslami bir ülkedir. İnsanları, İslam ve İslam Peygamberi sevdalısıdır. İslam Devletinde yaşamanın özlemi ile yanıp tutuşuyorlar. İslam hukukuna alternatif istemiyorlar. Bu nedenle işgalci İngiliz kâfirin ülkeden ayrılmasından bu yana partiler ve ardışık hükümetler, ümmetin duygularını sürekli İslam ile okşamışlar ama onu uygulamamışlardır. Aksine dini siyasetten ayırma temeline dayalı laik batı sistemlerini uygulamışlardır. Yaklaşık yetmiş yıldır bu ülkede yöneticiler ve siyasetçilerin adet ve geleneği budur. Bugün öyle bir noktaya geldik ki zulüm ve yolsuzluk her tarafta kol gezmektedir. İslam akidesine dayanmayan bir rejimin doğasıdır bu.

Yönetim ve siyaset konusunda laiklik ile İslam hukuku kıyas götürmez. Laikliğin bozukluğunu anlamak bunun için yeter. İnsanlara neyin zararlı ve neyin faydalı olduğunu bilen Yaratıcının hükümleri ile

أَلا يَعْلَمُ مَنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ  “Yaratan bilmez mi? O, en gizli şeyleri bilir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır.” [Mülk 14] çevreden, vakadan etkilenen çelişkili kaprisler temeline dayalı insan yapımı hükümler arasında nasıl kıyas yapabilir? Herkes, laikliğin bozuk ve temelinin batıl olduğunu bilir. Şuan biz, laikliğin kavurucu sıcaklığı altında yaşıyoruz ve zulmünün ateşiyle dağlanıyoruz. Bugün uygulanan bu rejim, kâfir Batının zilletine mahkûmdur. İnsanlar, adaletsizlik, yoksulluk, yağmacılık, onur ihlalleri ve akan kanlara karşı devrime kalktıklarında, coplandılar hatta öldürüldüler, onurları çiğnendi.

Rahmanın Şeriatı, insanlar arasında adaleti sağlayan, iyi yaşam hakkını koruyan, onurları, malları, kanları himaye eden yegâne sistemdir. İslam hukuku, ne sloganlardan ne de politik istismar için söylenen sözcüklerden ibarettir. Aksine:

Birincisi: Sadece Müslümanlar için değil, tüm insanlık için Âlemlerin Rabbinden gelen bir rahmettir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلا رَحْمَةً لِلْعَالَمِينَ  “Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” [Enbiya 107] İslam’ın hükümleri ve yasaları rahmettir, diğerleri ise kesinlikle despottur, zulümdür ve köleliktir.

İkincisi:İslam hukuku, yeryüzünde mutluluğa eriştirmek için Allah’ın insanlığa gönderdiği bir sistemdir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللَّهِ حُكْمًا لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ  “Kesin olarak inanacak bir toplum için, kimin hükmü Allah’ınkinden daha güzeldir?” [Maide 50] İslam Şeriatı dışındaki her yönetim ve sistem, batıldır, cahilliktir, zalimliktir, fasitliktir.

Üçüncüsü:İslam Şeriatı, adalettir, insaftır. Her hak sahibine hakkını verir. Zulüm ve zorbalık, despotluk yoktur. Nitekim uygulamada da adildir. Statüsü ve mertebesi ne olursa kimsenin dokunulmazlığı yoktur. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لَوْ أَنَّ فَاطِمَةَ بِنْتَ مُحَمَّدٍ سَرَقَتْ لَقَطَعَ مُحَمَّدٌ يَدَهَا “Allah’a yemin ederim ki, Muhammed’in kızı Fâtıma hırsızlık yapsaydı, elbette onun da elini keserdim.” [Buhari]

Dördüncüsü: Raşidi Hilafet Devleti vatandaşlığına sahip her bireyin yiyecek, giyecek ve barınak gibi temel ihtiyaçları, toplumun ise güvenlik, sağlık ve eğitimi güvence altındadır. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

مَنْ أَصْبَحَ مِنْكُمْ آمِنًا فِي سِرْبِهِ مُعَافًى فِي جَسَدِهِ عِنْدَهُ قُوتُ يَوْمِهِ فَكَأَنَّمَا حِيزَتْ لَهُ الدُّنْيَا “Sizlerden her kim vücutça sağlıklı, nefsinden, malından korkusuz ve huzurlu, günlük yiyeceği de yanında olarak sabahlarsa, sanki dünyanın bütün nimetleri kendisinde toplanmış gibi olur.”İslam Şeriat Devleti, insanların zenginlikten faydalanmasına olanak sağlar, petrol, altın, limanlar gibi kamu mülkiyetinin gelirlerini ya nakit para ya da hizmetler şeklinde her vatandaşa dağıtır. Devletin halkın yararına idaresi dışında bu mülkiyette hiçbir hakkı yoktur.

Beşincisi:İslam Hilafet Devleti, politik, ekonomik, sosyal vb. şekilde kâfirin Müslümanlar üzerinde otorite bulmasına asla izin vermez. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلَنْ يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلًا  “Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.” [Nisa 141]

Ey âlim, İslami lider, parti genel başkanı, vaiz, cami imamı, İslam ve çağrısına sevdalı kardeşlerim!

Diyoruz ki şeytan partisini topladı, atlarını ve adamlarını donattı. Bu ülkeyi açıkça laikleştirme niyeti ve kararlılığında olduğunu gösterdi. Şuan olduğu gibi ne bazı hükümler ne de sloganlar bazında bu ülkede İslam’a hiç yer vermeyecek. Peki, siz ne yapacaksınız?

Beklemenin ve durmanın zamanı değil. La İlahe İllallah Muhammedin Rasûlullah sancak ve bayrağını dalgalandırarak Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin dönüşü için çalışanlar safında yer almanız kaçınılmazdır. Umulur ki Sevgili Peygamberimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesi sizin için ve sizin elinizle tahakkuk eder:

ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ “Daha sonra ceberut bir saltanat olacaktır. O da Allah’ın dilediği kadar devam edecektir. Ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldıracaktır. Sonra, Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”

ve’s Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan
Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07
http://www.hizb-sudan.org/
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER