Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti, 25 Ocak 2019 Cuma günü namaza müteakiben Hartum Riyad’daki Nur Caminin doğusuna düşen meydanda bir gösteri düzenledi. Göstericiler ve Hizb-ut Tahrir gençleri, şu ifadelerin yazılı olduğu pankartlar taşıdılar:

1- Gelin Allah’ın Şeriatının uygulanması ve Raşidi Hilafetin kurulması talebiyle seslerimizi yükseltelim.

2- Gerçek değişim, Raşidi Hilafetin kurulması ve Şeriatın uygulanmasıdır.

3- Asıl değişim, Hilafettir, Hilafet Rabbimizin bir farzı, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bir müjdesi ve izzetimizin kaynağıdır.

4- Ey Allah’ın imanına şahitlik ettiği kimseler! İslami sistemleri uygulayarak gerçek değişimin öncüleri olun.

Göstericiler, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafetin kurulmasını isteyen sloganlar attılar. Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Resmi Sözcüsü de Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti’nin yayınladığı “Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti’nden yeryüzündeki Allah’ın evleri olan cami önderlerine bir çağrı”başlıklı bildirisini okudu. Bildiride İslami sistemleri ve Şeriatı uygulama talebiyle cami önderlerine seslerini yükseltme çağrısı yapıldı. Gerçek değişim için çalışma yapanların safında en ön sıralarda yer almaları istendi. Gerçek değişim, ceberut saltanatın boyunduruğundan kurtulup İslami yönetim olan Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet altına girmekten geçer.

Resmi Sözcü, yeryüzündeki Allah’ın evleri olan cami önderleri içindeki güç ve kuvvet ehline yönelik yaptığı özel bir çağrı ile bildiriyi sonlandırdı. Çağrısında şöyle dedi: “Ey yeryüzündeki Allah’ın evleri olan cami önderlerinden güç ve kuvvet ehli! Göreviniz, sadece sesinizi yükseltmek, İslam’ın uygulanmasını talep etmek, İslam’ı öğrenmek ve öğretmek değil, aksine Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurarak Allah’ın dinine ve Şeriatına yardım etmektir. Samimi insanların İslami sistemleri uygulamasına imkân verin ki Ensar’ın unvanına sahip olasınız. Onlar ki Allah’ın övgüsüne nail olmuşlardır:

وَالسَّابِقُونَ الأَوَّلُونَ مِنَ الْمُهَاجِرِينَ وَالأَنْصَارِ وَالَّذِينَ اتَّبَعُوهُمْ بِإِحْسَانٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُ وَأَعَدَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي تَحْتَهَا الأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا ذَلِكَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ“İslâm’ı ilk önce kabul eden muhacirler ve Ensar ile, iyilikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş; onlar da O’ndan razı olmuşlardır. Allah, onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır.” ^{[Tevbe 100]} Nurdan mürekkeple yazılmış tarih kitaplarında ebedileşesiniz. Şeref, haysiyet ve Allah’a yakınlık kazanasınız.

لِمِثْلِ هَذَا فَلْيَعْمَلِ الْعَامِلُونَ“İşte Çalışanları bunun için çalışsın”^{[Saffat 61]”}

Katılımcılar, yapılan çağrı ile kaynaştılar. Getirilen tekbir ve tahlil sesleri yeri göğü inletti.