4 Mayıs Çarşamba günü Rus medyası, Rusya Federal Güvenlik Servisi’nden bildirdiğine göre “Türkiye ve Suriye topraklarında faaliyet gösteren terör örgütleri liderlerinin talimatıyla 9 Mayıs’ta Moskova’da bir dizi terör eylemi yapmayı planlayan bir grup Orta Asya kökenli kişiler Moskova’da gözaltına alındılar.”Rusya Federal Güvenlik Servisi’ne göre, “büyük miktarlarda silah, patlayıcı madde ve diğer terörist malzemeler ele geçirildi.”Rusya Güvenlik Servisi, sosyal medya üzerinden Suriye ve Türkiye’deki akrabaları ile yazışmalarını “Küresel terör örgütleri ile temas kurmak”olarak niteledi.

Gözaltına alınan 12 kişi, 5 Mayıs günü Moskova Mishansk Mahkemesi’nde yargılandı. Bunlardan üçü, Federal Rus Ceza Kanunu’nun 222 maddesi uyarınca [yasadışı silah ve mühimmat kaçakçılığı], biri de polise mukavemetten ötürü Federal Rus Ceza Kanunu’nun 317 maddesi uyarınca [güvenlik görevlisine saldırmak ] suçlu bulundu. Ancak medya, mahkeme tarafından onların terör suçu ile suçlanmadığı gerçeğini görmezden geldi. Aksine göçmenler ve İslam’a karşı kin ve nefreti körüklemeyi sürdürdü. Artı internette, sanıkların festivallerde yürüyenler üzerine ateş açmayı planladığına ilişkin gelişigüzel terör suçlamaları ve paylaşımları yapıldı. Sonra 9 Mayıs’ta Kızıl Meydan’da “ölümsüz alay” kampanyası sırasında terör eylemleri planlamakla suçlandılar. Yani medya, Müslümanları şeytanlaştırmak ve topluma tehdit teşkil ettiklerini göstermek amacıyla azami gayretle güvenlik güçlerine yardımcı oluyor.

Kommersant gazetesinin kullandığı ifadeler ise ayrıca tiksinti vericidir. İfadelerde sanıkların Hizb-ut Tahrir üyesi olduğu sanılıyor denildi. Bize göre bu, koca bir yalandır. Bu gazete, İslami siyasi parti Hizb-ut Tahrir üyelerine karşı düşmanca eylemlerde bulunan güvenlik güçlerinin ekmeğine ilk kez yağ sürmüyor. Buradan bir kez daha yineliyoruz, terör ne partimizle ne de faaliyetlerimizin esin kaynağı olan İslam ile asla bağdaşmaz.

Tüm bu haince saldırı kampanyasının ardından polis, Mishansk Mahkemesi’nde yargılanan dört tutuklu dışında diğer sanıkların serbest bırakılacağını ve kovuşturma için herhangi bir nedenin olmadığını söyledi.

Böylece medyanın son gözaltılara verdiği destek gösterdi ki İslam’a ve göçmenlere karşı geleneksel bir saldırı yürütülüyor. Bu saldırıdan, insanları korkutmak ve ülkenin giderek kötüleşen ekonomisinden sarfı nazar etmek amaçlanıyor. Yanı sıra bu saldırılar, Rusya’nın, kurbanları Müslümanlar olan Suriye’deki mücrim askeri operasyonlarını haklı gösterme çabalarıdır. 

Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

لَا يَألُونَكُم خَبَالا وَدُّواْ مَا عَنِتُّم قَد بَدَتِ ٱلبَغضَاءُ مِن أَفوَٰهِهِم وَمَا تُخفِي صُدُورُهُم أَكبَرُ قَد بَيَّنَّا لَكُمُ ٱلأيَٰتِ إِن كُنتُم تَعقِلُونَ“Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, ayetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz.”^{[Ali İmran 118]}