15 Ekim 2014 tarihinde Kazan Vakhitovsk Bölge Mahkemesi, Hizb-ut Tahrir'in faaliyetine katıldıkları gerekçesiyle sekiz Müslümanı tutukladı. Bir gün önce de Rus Federal Güvenlik Servisi, İçişleri Bakanlığı'nın yardımıyla Tataristan Müslümanlarının evlerinde bir dizi aramalar yaptığını açıkladı. 10 yıldır baskılara maruz kalan uluslararası İslami siyasi parti olan Hizb-ut Tahrir'in üyeleri, bu tür geniş ölçekli operasyonların tek mağdurudur. Tutuklanan Hizbin sekiz üyesinin isimleri şöyledir:

1- 1978 doğumlu Azat Adiev,

2- 1985 doğumlu Asgat Khafizov,

3- 1974 doğumlu Al'bert Valiullin,

4- 1988 doğumlu Ruzil' Davletshin,

5- 1987 doğumlu Lenar Saitov,

6- 1990 doğumlu Timur Özbekov,

7- 1986 doğumlu Radik Zaripov,

8- 1986 doğumlu Pavel Khevronin,

Tutukluların her birinin bakmakla yükümlü oldukları küçük çocukları var. Ayrıca Tataristan halkı arasında saygın Müslümanlar olarak biliniyorlar. Örneğin tutuklanan Azat Adiev, ünlü bir ezgi sanatçısıdır. "Kazan Egetlyare" [Kazan Gençleri] grubunun eski bir solistidir. Bu grup sadece Tataristan'da değil, cumhuriyet sınırları dışında da tanınan meşhur bir gruptur. Bu nedenle terörizm gibi sahte ve uyduruk suçlamalar, insanları bu Müslümanların terörist olduğuna aska ikna edemez. Tutuklanan gençlerin hepsi, Rus Ceza Kanunu'nun 205,5 Maddesinin 2. fıkrası uyarınca [Terör örgütünün etkinliğine katılmak] mahkeme tarafından suçlu bulundu. Burada "Terör Örgütü" ifadesiyle, tabii ki İslami siyasi parti olan Hizb-ut Tahrir ima ediliyor. Biz, Ceza Yasası'nın ilgili maddesi uyarınca Rus yetkililerin, 2014'ten itibaren Hizb-ut Tahrir üyeliğinin terörizm olarak nitelendirilmesine karar verdiklerini hatırlatmak isteriz. Tutuklanan Müslümanların tek suçu, toplum ve devlet için yegâne doğru sistemin İslam olduğuna dair inançlarıdır. Ve işte bu inançlarından dolayı onların hepsi, İslami siyasi partinin birer üyesi oldular.

2003'te Rusya Yüksek Mahkemesi tarafından Hizb-ut Tahrir'in terörist olarak kabul edilmesinin hiç bir dayanağı yoktur ve bu mücrim karar bugün dinlerine göre yaşamak isteyenlere karşı uyduruk davalar açılmasının temel dayanağıdır.

Ne yazık ki bir kez daha medya, doğru olup olmadığını araştırmaksızın gizli servis tarafından eline tutuşturulan yalan ve uyduruk bilgileri yayınladı. Biz defaatla tüm bu iddiaları reddettik ve onları burada tekrarlamak istemiyoruz. Ancak şunu da eklemeden geçemeyiz, bu yalanlar, onları yayınlayanların aleyhine olacaktır. Objektiflik nerede kaldı? Gazeteciler, dini ve siyasi inançları nedeniyle zulme maruz kalan masum Müslümanların çocuklarının, eşlerinin ve annelerinin acılarına neden olduklarını biliyorlar. Biz, dinlerine göre yaşamak isteyen Müslümanlara karşı antipati oluşturma planlarının, asla başarılı olamayacağını vurgulamak isteriz. Ayrıca müminleri tutuklamak ve öldürmek, başörtüsünü ve İslami yayınları yasaklamak, Rusya'daki milyonlarca Müslüman topluluğu birleştirecek ve güçlendirecektir. Hükümet, İslam'a karşı savaş açan biri olarak bunu fark edecektir.