24 Kasım’da medyanın bildirdiğine göre St. Petersburg güvenlik güçleri, Hizb-ut Tahrir kadınlar hücresi faaliyeti düzenlemek suçlamasıyla Ela Bisbalova’yı gözaltına aldılar. Rus yasalarına göre bu eylem, terörist eylemdir ve cezası 15 yıla kadar varabiliyor. Medyada yer alan haberde bu Müslüman kadının “terörle” ilişkisi olduğuna dair tek bir kanıt bile ileri sürülmedi. Güvenlik birimleri, Müslüman bacımızın evinde yapılan aramalar sırasında ele geçirilen İslami kitapları, ses kaydını ve medyada İslami kıyafet içerisinde görüntülenmesini yeterli kanıt olarak kabul etti.

Yıllardır güvenlik birimleri, kamuoyunu İslam karşıtı düşüncelerle donatıyor, Müslümanlar hakkında yalan haberler yayıyorlar, sömürge savaşını “terörle” mücadele olarak sunuyorlar. Müslüman Rus bir kadının geleneksel başörtüsünü bile suç olarak görüyorlar ve suç için başka bir kanıta ihtiyaç duymuyorlar. Güvenlik güçlerinin bu zorbalığı, Rusyalılar arasında İslam’ın yayılmasını yasaklamak dâhil devletin İslam ile mücadele politikası ile bire bir örtüşüyor. Bu politika devletin zafiyetinin bir göstergesidir. Devlet, toplumda düşünür kesimin özellikle Rusların İslam’a temayülünden korkuyor.

Geçmişte St. Petersburgluların İslamiyet’i kabullenişi, Müslüman Ruslar için bir organ kurulmasına neden oldu. Ardından İvanov, Mikhailov, Yablavakov gibi Rus isimli sanık aileler arasında Hizb-ut Tahrir faaliyetleri baş gösterdi. Ela Vladimir ova Bispalov’un gözaltına alınmasının ve (terörist) faaliyetler düzenlemekle suçlanmasının arkasındaki gerçek neden, St. Petersburgluların Müslüman oluşu olgusudur. Güvenlik birimlerinin bu yalanının arkasındaki amaç, St. Petersburg ve diğer Rusların Müslüman olmalarını önlemek ve onları korkutmaktır. Bispalova’ya yöneltilen suçlamalar arasında St. Petersburg’da Hizb-ut Tahrir faaliyetleri düzenlemek suçlamasıyla 12 yıl cezaya çarptırılan kocasını da ekleyebiliriz.

Dolayısıyla Bispalova’nın suçu, Müslüman biriyle evlenmek ve Hristiyanlığı terk edip Müslümanlığı seçmesidir. Bispalova devletin böyle bir adım atmasını yasakladığı kimseler için bir örnek haline gelmiştir. Savunmasız Müslüman bir kadının gözaltına alınması, İslam’a ve Allah’a imana olan nefretten başka bir şey değildir. Bu, güvenlik birimlerinin uyguladığı bir zulümdür. İnşaAllah bu, Rusyalılar arasında İslam’ın daha çok yayılmasına ön ayak olacaktır. Ve Bispalova’ya eziyet eden herkes, bir süre sonra da olsa mutlaka cezasını çekecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ buyurdu ki:

وَلاَ يَحْسَبَنَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ أَنَّمَا نُمْلِي لَهُمْ خَيْرٌ لِّأَنفُسِهِمْ إِنَّمَا نُمْلِي لَهُمْ لِيَزْدَادُواْ إِثْمًا وَلَهْمُ عَذَابٌ مُّهِينٌ “İnkâr edenler, kendilerine vermiş olduğumuz mühletin, sakın kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Biz, onlara ancak günahları artsın diye mühlet veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.”^{[Ali İmran 178]}