11 Şubat 2016’da Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Rusya’nın, teröre karşı işbirliğinde Pakistan’a büyük önem verdiğini söyledi. Ocak 2016’da Rus Kara Kuvvetleri komutanı Oleg Salyukov ise, Rus Kara Kuvvetleri’nin Pakistan ile ilk kez askeri tatbikat yapacağını duyurmuştu. Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, Rusya ile işbirliğini şiddetle kınar ve bunu İslam’a ve Müslümanlara karşı bir ihanet olarak addeder. 

Pakistan Müslümanları, 1971 savaşında Rusya’nın Hindistan’a destek verdiğini unutmuş değil. Bu savaş sonucunda o zaman en büyük Müslüman ülkesi olan Pakistan ikiye bölünmüştü. 1980 yılında Afganistan’ı işgal eden de yine Rusya’dır. Dahası beş milyon Afganlı Müslüman, Rus askerlerinin acımasız zulmünden kaçmak için ülkelerini terk ettiler. Rusya, sözde “teröristleri” ortadan kaldırma bahanesiyle Afganistan’ı işgal etmişti. Terörist dedikleri de komünist rejimi sona erdirmek ve İslam’ı uygulamak isteyen samimi Müslümanlardı. Bugün yine Rusya, İslam davetini terk etmeleri ve küfür sistemini uygulayan Suriye zalimi Beşşar’ı kabul etmeleri için Suriye Müslümanlarını aralıksız bombalıyor. Şimdi bir kez daha Rusya, Suriyeli samimi Müslümanları “terörist” olarak ilan ediyor ve İslam’ın kalbi Şam topraklarını ikinci Raşidi Hilafetin başlangıç noktası yapmak isteyen sadık Müslümanları bombalamaktadır. 

Rusya, İslam’ı talep edenleri terörist olarak addediyor. Dolayısıyla onunla işbirliği yapmak, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın nurunu söndürme çalışmalarında Rusya’ya destek vermek anlamına gelir. Rahil-Navaz rejimi şunu çok iyi biliyor ki Pakistan Müslümanları, silahlı kuvvetler ve istihbarat teşkilatının Suriyeli Müslümanları katletmek için kullanılmasını asla kabul etmeyecektir. Bu gerçeği bildiği için rejim, Suudi Arabistan önderliğindeki 34 İslam ülkesinden oluşan koalisyon içinde üstleneceği rol hakkında Senato Dış İlişkiler Daimi Komitesine bilgi vermekten kaçındı.

Amerika gibi Rusya da İslam’ın ve Müslümanların azılı düşmanıdır. Pakistan Müslümanları bu gerçeğin farkındadır. Siyasi ve askeri liderlik içindeki hainler, daha önce de Amerika ile ilişkileri, Hindistan ile mücadelede bir zorunluluk olarak betimlemişlerdi. Şimdi de İslam’ın ve Müslümanların başka bir düşmanı ile kurulan ilişkileri Amerikan hegemonyasından kaçmak için taktik bir hamle olarak tanımlıyorlar.

Bu tanımlama tamamen bir aldatmacadır. Çünkü hainler, ancak Washington’un izniyle Moskova ve Pekin ile ilişkiler kurabilirler. Ayrıca Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in ve Müslümanların düşmanı Amerika ile işbirliği yapmak, her zaman Pakistan’a ağır zarar verdiğine göre, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in ve Müslümanların başka bir düşmanı ile işbirliği yapmak nasıl Pakistan’a yarar sağlayabilir? Rusya ve Amerika, kâfir sömürgeci devletlerdir. İslam, onlarla ittifakı genişletmekten ziyade fiili savaşı talep etmektedir.

Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, tüm Müslümanlara, özellikle de silahlı kuvvetler içindeki samimi subaylara onur ve izzetin kâfir sömürgeci devletler ile ittifak kurmak yoluyla asla gerçekleştirilemeyeceğini hatırlatır. Onur ve izzet ancak İslam’ı uygulayarak ve İslam Risâleti’ni davet ve cihat yoluyla tüm insanlığa taşıyarak elde edilecektir. Müslümanların görkemli tarihi, bu gerçeğin yeterli kanıtıdır.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Onur ve izzet elde etmek için kâfir sömürgeci devletlerden yüz çevirin, Allah Subhânehu ve Teâlâ ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in çağrısına yanıt verin. Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletini kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret verin.

  ٱلَّذِينَ يَتَّخِذُونَ ٱلْكَافِرِينَ أَوْلِيَآءَ مِن دُونِ ٱلْمُؤْمِنِينَ أَيَبْتَغُونَ عِندَهُمُ ٱلْعِزَّةَ فَإِنَّ ٱلعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعاً “Onlar, müminleri bırakıp kafirleri dost edinen kimselerdir. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Hâlbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.”^{[Nisa 139]}