Perşembe, 26 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: PKu2013BAu20132013u2013RSYu2013TRu20130046 H. 18 Raceb 1434
M. Salı, 28 May 2013

-Basın Açıklaması- Amerikan Hegemonyasını Ortadan Kaldırın ve Hilafet Devleti'ni İkame Edin Demokrasinin En Kötü İntikamı Elektrik Krizidir

Ülkenin tamamını kasıp kavuran elektrik krizi, gerçekten demokrasinin topluma karşı en kötü intikamıdır. Nitekim bu krizin, elektrik santrallerinin insanların elektrik akımına olan ihtiyacını sağlamadaki yetersizliğinin bir sonucu olduğu bir sır değildir. Şimdi soru şudur: Neden bu kriz, (müşerref-Aziz ve Keyâni-Zerdâri rejimlerinin olduğu) daha önceki rejimler tarafından çözülmedi? Bu sorunların üstesinden gelmek çok mu zordu da daha önceki hükümetler bunları çözmede başarısız oldular?!

Yöneticiler dairesel borçlar, yakıt fiyatlarının yükselmesi, elektrik hırsızlığı, faturaların ödenmemesi ve dağıtım şirketlerinin ciddi kusurları yönündeki suçlamaya parmak basaktadırlar. Halbuki bunun arkasındaki gerçek neden, demokrasinin altındaki enerji santrallerinin ve dağıtım şirketlerinin kamu mülkiyetine değil özel sektöre ait olmasıdır. Dolayısıyla elektrik, özel mülkiyette olduğu sürece -üretim fazla olsa bile- ülkenin borçları daha da birikecek ve elektrik elde etme fiyatları daha da yükselecektir.

Demokrat hükümetlerin, bu şirketlere dönük fatura ödemelerini engellemeleri sorunlara bir sorun daha eklemektedir. Zira bu şirketler, kar elde etmek ve borç artışını önlemek için çalışmaktadırlar. İşte bu nedenle de üretim azalmaktadır. Mesela mevcut santrallerin üretim kapasitesi 21.000 mega-watta ulaşmasına rağmen hala elektrik üretimi 9000 mega-wattan daha azdır!

İnsanlar, Amerika'nın ülke üzerindeki hegemonyasına karşı seslerini yükseltmedikleri sürece bu politika insanları sefalet içerisinde boğmaya devam ettirecektir. Zira yöneticiler, en güçlü olan bir İslam ülkesinin Afrika ülkesinin en zayıfı olsun diye bu krizi kasıtlı olarak oluşturmaktadırlar. Bu da yöneticilerin, Amerika'ya teslimiyetlerinin haklılığına yardımcı olmaktadır.

Yöneticiler, 11 Mayıs'ta gerçekleşen genel seçimlerden bu yana bu krize son vermek için herhangi bir tarih verememeye başladılar ve aynı şekilde Amerika veya Çin veya Hindistan'ın yardımları olmaksızın -herhangi bir yabancı gücün yardımı olmaksızın nükleer ve füze teknolojisine sahip olan- ülkenin bu krizi çözmesinin imkansız olduğu şeklinde yanlış bir izlenim oluşturdular. Ayrıca bu yöneticiler, mesele bu krize son verilmesiyle ilgili olduğunda kaynak yetersizliğinden dolayı ağlayıp durdukları gibi mesele Amerikan safında savaşa girmeyle ilgili olduğunda da hiçbir şeyi esirgememektedirler. Hatta onlar, NATO tedarik hatlarının korunması için ekonomiden yedi milyar dolar boşaltma ve vergi mükelleflerinin paralarından milyarlarca Rupi harcama noktasında da hiç tereddüt etmemektedirler.

Demokrasi ve diktatörlük, sadece sömürgeci Amerika'nın çıkarlarına hizmet ederlerken Allah'ın izniyle çok yakında gelecek olan Hilafet; enerjiyle ilgili İslam hükümlerinin tatbik edilmesi sayesinde insanları bu krizden kurtaracaktır. Aynen Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in şu hadisinde geçtiği gibi:  الناس شركاء في ثلاث في الماء والكلأ والنار "İnsanlar şu üç şeyde ortaktırlar: Su, ateş ve mera." [Ebu Dâvud rivayet etti]

Dolayısıyla Hilafet Devleti, tüm enerji santrallerinin, birimlerin, kurumların ve özel şirketlerin, kamu mülkiyetleri bölümü altında elektrik dağıtmalarını geliştirecek ve benzin, dizel ve benzerine dayatılan vergileri ortadan kaldıracaktır. Ayrıca bu önlemler, sadece insanları bu krizden kurtarmayacak, dahası aynı şekilde maliyetlerini de düşürecektir. Bunun yanı sıra Hilafet Devleti, su, kömür ve doğalgaz gibi devlet içerisindeki kaynaklar yoluyla elektrik üretiminin güçlendirilmesinde güvenilir bir siyaset benimseyecektir. Dolayısıyla bu da üretim maliyetini ve elektrik fiyatını azaltacaktır.

Hizb-ut Tahrir, kapitalist sistemi uygulayan demokrasi ve diktatörlük ile bunların sadece sömürgecinin çıkarlarını gözettiği hususunda insanları uyarır. Dolayısıyla Ümmeti, İslam'ın tatbik edilmesi sayesinde kapitalist sistemin zulmünden ve sömürgeci güçlerin pisliklerinden kurtaracak olan sadece Hilafet'tir. Bundan dolayı insanların, Hilafet'i kurmaya yönelik mücadelesinde Hizb-ut Tahrir'e katılmaları gerekmektedir.


Şeyh Şehzad
حزب التحرير   
Hizb-ut Tahrir   
Resmi Sözcü Yardımcısı
Pakistan Vilâyeti

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan
Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813
https://bit.ly/3hNz70q
Fax: +(92) 21–520–6479
E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER