حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK-BA-2022-MB-TR-58 |
H. 25 Rabi-ul Evve 1444 M. Cuma, 21 Ekim 2022 |
Shahzaib Cinayeti Davası Kararı, Pakistan Yargısının Başarısızlığının Kanıtıdır, Tek Çözüm Şeriat Yargısıdır
18 Ekim’de Yüksek Mahkemenin üç kişilik heyeti, ünlü Shahbaz cinayetinden yargılanan sanık Shahrukh Jatoi’ye beraat kararı verdi. Karar kamuoyunda tepkilere yol açtı, gerçi beklenmedik bir karar değil. Nazım Jokhi, Raymond Davis, Abdul Majeed Achakzai davaları da dâhil olmak üzere daha önceki onlarca kararda, mahkeme, sömürgecilere ve diğer güçlü insanlara çeşitli yasal boşluklardan faydalanmalarını sağlamıştır. Shahzeb cinayeti davası, sistemin bir kez daha çöktüğünün kanıtıdır. Pakistan devleti, sıradan insanlara değil seçkinlere hizmet eden bir devlettir. Çöken sistemi, İslam’a dayalı Hilafet ile değiştirmenin zamanı gelmiştir.
Tüm devlet mekanizması sanıkların kurtarılması için her aşamada Shahzeb cinayeti davasına müdahil olmuştur. Devlet, Yargıtay aracılığıyla dava kaydını engelledi, sanığı tutuklatmadı, ülke dışına nakletti, hapishaneyi beş yıldızlı bir otele çevirdi, hastanede lüks olanaklar sağladı, mirasçıları rıza göstermeye zorladı. Pakistan yargısının her kademesinin çöktüğü açıktır. Üç aşamalı bir yargı temyiz sistemi, güçlü insanlara adaleti yıkmak için zaman, alan ve kolaylık sağlıyor. Temyiz sistemi ile idam cezaları, bu davada olduğu gibi, beraattan önce ömür boyu hapis cezasına çevriliyor. On yıllarca süre davalar, seçkinlere adaletin uygulanmasını engelliyor. Rıza durumunda İslam’a göre diyet gerekir. Shahzeb’in babası DSP Aurangzeb, oğlunun hakkını alamadan öldü. Bugün bir İslam sistemi olsaydı, Kadı Aam’ın mahkemesinde, bir kaç duruşmada Şah Rukh Jatoi hakkında kısas hükmü verilirdi. Rıza göstermeyen mirasçılara baskı yapılmazdı. Hayal kırıklığından dolayı rıza göstermeye zorlanmazlardı. Demokrasinin İngiliz yargısı asla adaleti sağlayamaz, çünkü bu sistemde güçlüler, meclis yoluyla çıkarlarına uygun kanunlar çıkarırlar. Hâlbuki Müslümanların ilk Halifesi Ebu Bekir Sıddık, Hilafete şu sözle başlamıştır:
ألا إن أقواکم عندي الضعیف حتی آخذ الحق له وأضعفکم عندي القوي حتی آخذ الحق منه“Benim katımda zayıf, Allah’ın izniyle ona hakkını verinceye kadar güçlü, güçlü de ondan hak alınıncaya kadar Allah’ın izniyle zayıftır.” [El Bidaye ve’n Nihaye, Taberi, İbn Hişam]
Ey Pakistan silahlı kuvvetleri içindeki samimi subaylar! İster Pakistan’ın laik demokratik hükümet sistemi olsun, ister kapitalist ekonomik sistemi olsun, ister İngiliz hukuka dayalı yargı sistemi olsun, isterse laik eğitim sistemi olsun, Pakistan sitemi her şeyi ile çökmüştür. Müslümanlar arasındaki İslami değerler nedeniyle sosyal sistem bir dereceye kadar varlığını sürdürüyor, fakat liberal politikalar nedeniyle bu da tehdit altındadır. Uluslararası düzene kölelik esasına dayalı dış politika, Pakistan’ı başarısız bir devlete dönüştürdü. Hem de 220 milyonluk genç bir nüfusa, zengin kaynaklara ve nükleer güce sahip olmamıza rağmen. O halde harekete geçin ve Hilafeti Pakistan’dan başlatın. Ulus devlet düzenine ve Batı ürünü uluslararası düzene köleliği reddedin. Hükümet ve muhalefet partileri, Pakistan’ın sorunlarını çözemez. Sadece Hizb-ut Tahrir, saatler içinde devrim niteliğinde bir değişimi başlatabilecek kapasitededir, her türlü hazırlığa sahiptir. O yüzden Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret verin. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
وَمَنْ مَاتَ وَلَیْسَ فِی عُنُقِهِ بَیْعَةٌ مَاتَ مِیتَةً جَاهِلِیَّةً“Kim boynunda biat halkası olmadan ölürse, cahiliye ölümüyle ölmüş olur.” [Müslim]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |