Mescid-i Aksa’nın temiz halılarını botlarıyla çiğnemelerinin, iffetli Müslüman kadınlara saldırmalarının, masum Müslüman çocukları terörize etmelerinin ve onurlu Müslüman erkeklerin organlarını kırmalarının ardından şimdi de Yahudi işgal güçleri, Gazze Şeridi’ni bombaladı.

Ey Müslümanlar! Ramazan ayı, zafer ve fetih ayıdır. Bu ayda İslam’ın saygınlıkları ihlal ediliyor, Müslümanlar saldırıya uğruyor. Bu ay, Kureyş’in Bedir Savaşı’nda bozguna uğradığı aydır. Bu ay, Mekke’nin fethedildiği aydır. Bu ay, Haçlı işgalcilerinin Hittin Savaşı’nda ezici yenilgiye uğradıkları aydır. Ey Müslümanlar! Yahudi varlığının 176 bin korkak askeri var. En büyük yedi Müslüman ülkesinin ise toplam asker sayısı 2.787.500’dür. Şehadet veya zafer arzusuyla yanıp tutuşuyorlar. Buna rağmen aşağılanıyoruz. Pakistan’ın balistik füzeleri, Tel Aviv’i vuracak kapasitede. Mescid-i Aksa’ya doğru yürüyecek kara birliklerine etkili bir destek oluşturacaktır. Buna rağmen benzeri görülmemiş saldırıya maruz kalıyoruz. Ey Müslümanlar! Zayıf Yahudi varlığı kara, deniz ve havadan Müslüman ülkeler tarafından kuşatılmış durumda. Yine de bu kibir ve küstahlığı gösterebiliyor. Ey Müslümanlar! Ürdün, Türkiye, Mısır, Suudi Arabistan ve Fas, Yahudi varlığının tedarik yollarını kolayca kesebilir, yaptırım uygulayabilir, daha savaş meydanına geçmeden Yahudi varlığını dize getirebilirler. Ey Müslümanlar! Bütün bunların sebebi, Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yokluğudur. Hilafet, silahlı kuvvetlerinizi Allah yolunda savaşa hazırlayacak, işgal edilen toprakları kurtarıncaya kadar yeryüzünü şehitlerin kanıyla sulayacaktır. Topraklarımız kurtarılınca iffetli Müslüman kadınlar dua için ellerini kaldıracaklar, Müslüman çocuklar korkmadan oyun oynayabilecekler, asil Müslüman erkekleri tekbir sesleriyle etrafı inleteceklerdir.

Ey Pakistan’ın Müslüman silahlı kuvvetleri! Yöneticilere seslenmek faydasız, bu yüzden size sesleniyoruz, İslam ümmetini acımasız düşmanların önünde korumasız ve yetim bıraktılar. Size sesleniyoruz, çünkü siz nusret ehlisiniz, güç ve kuvvet sahibisiniz, tarihin akışını yeniden Müslümanlar lehine çevirebilirsiniz. Aranızda, İslam Devletinin kurulması için nusret veren Sad ibn Muaz gibi birisi yok mu? Aranızda, Selahaddin Eyyubi gibi birisi yok mu? Eyyubi, parçalanmış durumdaki İslam ümmetini birleştirmiş, Haçlıları yerle yeksan etmiştir. Hizb-ut Tahrir, Şeyh Ata Bin Halil Ebu Raşta liderliğinde sizi göreve çağırıyor, icabet edin. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِلَّا تَنفِرُوا يُعَذِّبْكُمْ عَذَابًا أَلِيمًا وَيَسْتَبْدِلْ قَوْمًا غَيْرَكُمْ وَلَا تَضُرُّوهُ شَيْئًا وَاللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ  “Eğer Allah, yolunda sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.”^{[Tevbe 39]}