Bajwa-İmran rejimi, Trump, Pompeo ve Alice Wells’ı memnun etmek için sınır filan tanımıyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ ile Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in emirlerini görmezden gelen ve Müslümanların dini duygularını bir kenara atan İmran Han, 5 Ekim 2019’da attığı bir Tweette “2 aydır insanlık dışı sokağa çıkma yasağı altında kıvranan Azad Cammu Keşmirlilerin acılarını anlıyorum. Ancak Azad Cammu Keşmir’deki Kontrol Hattı’ndan geçip Keşmir mücadelesine insani yardım veya destek sağlamak Hindistan anlatısının elini güçlendirecektir.” Dedi.

Bajwa-İmran rejim, Amerika’nın talimatı üzerine Hindistan saldırganlığı ve “Büyük Hindistan” (Akhand Bharat) projesine karşı gelen Keşmir direnişini ezmek için yoğun çaba sarf ediyor. Bu rejim, silahlı kuvvetlerimizin son derece yetenekli ve cesur aslanlarını kafese tıktı. Sıradan Müslümanlar, işgal altındaki Keşmir’de ezilen kardeşlerine bir çeşit silahlı veya siyasi destek sunmak istediklerinde, ikiyüzlü bu rejim, bunu “Hint Anlatısı” olarak ilan edip samimi Müslümanların önünde bir engel haline gelmiştir. Birçok “U dönüşleri” olan İmran Han, birkaç hafta önce Müslümanlardan Kontrol Hattı’na gitmemelerini istediğini herhalde unuttu. 27 Eylül’de Birleşmiş Milletler’de yaptığı konuşmasında İmran Han, Hindistan tabutuna son çivinin çakılacağını söylemişti. Bu konuşmasının ve Tâğut liderlere yalvarışının üzerinden on gün geçmiş olmasına rağmen Hint baskısı giderek artmıştır. Bajwa-İmran rejimi Amerikan ve Hint gündemini takip ediyor, dolayısıyla Müslümanların dini duygularını Hint gündemine hizmet ettiğini söyleyerek onların dini duyguları ile alay ediyor.      

Dış destekli bu rejim, bir avuç azınlıktır. Müslümanlar ve Pakistan silahlı kuvvetlerini temsil etmemektedir. Aksine “Büyük Hindistan” planını uygulamak için Trump’ın bir bekçisi olarak hareket etmektedir. Bu yöneticilere bel bağlayıp Keşmir’in kurtuluşu için cihat ilan edeceklerini beklemek, aptallık ve zaman kaybıdır. Bu yönetici elit, eğer iktidarda kalırsa, Keşmir meselesi mezara defnedilecektir.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Siz aslansınız ve düşmana atacağınız ilk tokat ile aslanlığınızı gösterebilirsiniz. Balakot’ta Hint saldırısına yaptığınız misilleme ile zaten bunu ispatladınız. Korkak Hint askerleri sizin karşısında duramaz. Sadece parçası olacağınız Nübüvvet metodu üzere Hilafet, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Hint gazvesi müjdesini yerine getirecektir. Ebu Hurayra Radiyallahu Anh bu askeri saldırının bir parçası olmayı temenni etmiştir. O gün Allahu Ekber sesleri Srinagar, El Aksa ve Kurtaba’dan yankılanacak, ya şehit ya da muzaffer olarak geri döneceksiniz. Hizb-ut Tahrir sizi bu ayrıcalığı kucaklamaya çağırıyor. Bu çağrıya yanıt verecek misiniz?

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun” ^{[Enfal 24]}