Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, doğalgaz fiyatlarına yapılan yaklaşık yüzde 46 oranındaki zam ile elektrik fiyatlarına kilovatsaat başına yapılan iki Rupilik zammı şiddetle kınar. Bajwa-İmran rejimi, bütün duygularını yitirmiş olmalı. Artan üretim ve işçilik maliyetleri sebebi ile sanayi ve tarım sektörü zaten felçken, doğalgaz ve elektrik fiyatlarına yapılan zam da neyin nesi? Bu zamlar, ihracatımızı artıracak, ithalata bağımlılığımızı azaltacak şekilde üretime ivme kazandıracak mı acaba? Hiç de bile, aksine daha da kötüleştirecektir. Öyleyse tüm bu “değişim” açıklamaları da nedir? Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, önceki yöneticiler gibi kapitalist ekonomi savunuculuğu yaptıkları halde değişim söyleminde bulunan yöneticilere asla kanmamaları gerektiği konusunda Müslümanları daha önce defalarca uyarmıştı. Liberal ekonomi savunucularının, doğalgaz ve elektrik fiyatlarına zam yapmak dışında hiçbir çözümleri yok. Gerçekten de Bajwa-İmran rejimi, iktidara gelir gelmez daha on beş gün içerisinde Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti’nin haklı olduğunu kanıtladı. Demokrasi yoluyla gerçek değişimin öngörülemeyeceğini ispat etti. Ve gerçek değişimin ancak Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulmasıyla gerçekleşebileceğini gösterdi.

Bugün Pakistan’da Nübüvvet metodu üzere Hilafet kurulmuş olsaydı, gerçekten de en başından beri Pakistan Medine Devleti gibi olurdu. Hilafet, ilk günden itibaren doğalgaz ve elektriği kamu mülkiyeti olarak ilan edecektir. Zira Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الْمُسْلِمُونَ شُرَكَاءُ فِي ثَلَاثٍ الْمَاءِ وَالْكَلَإِ وَالنَّارِ “Müslümanlar üç şeyde ortaktır: Su, mera ve ateş” ^[Ahmed]

Burada geçen “ateş” ifadesi, sanayide yakıt olarak kullanılan her türlü enerjiyi kapsadığı gibi yakıt ya da kömür olarak doğalgaz kullanan tesisleri de kapsar. Şu anda elektrik ve doğalgaz üreten enerji santralleri özel mülkiyettir. Bu nedenle hükümet, kanunsuz sahiplerinin taleplerine göre enerji alımına bağımlıdır ya da uluslararası fiyatlara göre ödeme yapmakla yükümlüdür. Enerji özel mülkiyet olmayacağı için Nübüvvet metodu üzere Hilafet böylesi bir kısıtlamaya maruz kalmayacaktır. Hilafette enerji, kamu mülkiyetinden olacaktır. Devlet, sadece halk adına gözetip denetleyecektir. Eğer İslam’ın ekonomik sistemindeki sadece bu emir bile uygulanmış olsaydı, Pakistan ekonomisinde bir devrim yaratırdı. Konut, sanayi, ticari ve tarım sektörleri, uygun fiyatlarla doğalgaz ve elektrik alacaklardır. Bu, üretim ve işçilik maliyetlerinde önemli düşüşlere yol açacaktır. Uluslararası pazarlarda ürünlerimiz, diğer ülkelerin ürünleri ile etkin rekabet edebilecek, ihracat artacak ve ithalata bağımlılık azalacaktır.

Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, demokratik partilerden uzak durmaları gerektiği konusunda Müslümanlara yönelik çağrısını yineliyor. Çünkü hepsi de kesinlikle hayal kırıklığı yaşatırlar. Müslümanlar, Pakistan’ı Medine Devleti gibi bir devlet haline getirmek için Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurma mücadelesinde Hizb-ut Tahrir’e katılmalıdır. Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulmasıyla ilgili olarak Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesinin eninde sonunda gerçekleşeceğinden emin olabilirsiniz inşallah. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ  “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”^[Ahmed]