Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu

No: EGu2013BAu20132013u2013MB-TRu20130022 H. 20 Muharrem 1435
M. Pazar, 24 Kasım 2013

Basın Açıklaması İslam'da Yönetim Sistemi, Hilafettir, O Ne Bir Cumhuriyet Ne de Bir Demokratik Sistem Değildir

Mısır el-Yevm gazetesi 21.11.2013 Perşembe günü yaklaşık elli kişilik komisyon tarafından hazırlanan anayasanın ilk taslağını yayınladı. Maddelerin çoğunun değişikliğe uğramış oldukları görülüyor. Ancak reforme edilmiş bu anayasa önceki anayasalardan pek farklı değildir. Hepsi de küfür anayasasıdır. İslam'ın yönetim sistemine aykırı olan küfür sistemi için konuldu. Hepsinde de egemenlik Şeriata ait değil, halka aittir. Yasama hakkı halkındır. Yani haram ve helal, güzel ve çirkin görme hakkı halka aittir. 2012 anayasasında da bir dizi değişiklikler yapıldığını hatırlayın. Ama ilk madde olduğu gibi bırakıldı. Sadece ifadelerin yerleri değiştirildi.  Ama maddenin içeri değişmedi. Yani Mısır devletinin sistemi, demokratik cumhuriyettir ifadesi olduğu gibi kaldı. Biz ilgili komisyonun Kenâne halkının İslami akidesiyle uyuşan bir yönetim sistemini araştırmadıklarını, buna pek de ilgi göstermediklerini biliyoruz. Aksine Müslüman Kardeşlerin hazırladıkları anayasayı araştırdılar, incelediler. Sonra da bardağı doldurmayan, dolu bardağı da taşırmayan bir dizi İslami rötüşler ile onu süsleyip püslediler. Bu İslami motifler, hiç bir şekilde onların anayasasını İslami anayasa yapmaz. İşte komisyon anayasadan bu rötüşleri atmak için onu ele aldı. Yani yüz kişilik komisyon günlerinde İslami akıma mensup bazı kimselerin koydukları o İslami rötüşleri attılar. O zaman onlar 1971 anayasasından çok farklı olmayan bir anayasa ortaya koymuşlardı.

Biz Hizb-ut Tahrir olarak Mısır ve tüm İslami beldelerdeki Müslümanlara İslam'daki yönetim sisteminin şeklini açıklıyoruz. Gerek şimdiki elli kişilik, gerek önceki yüz kişilik, gerekse bunların arkasında duranlar olsun, herkes şunu bilmeli ki birinci madde de vurgulanan demokratik cumhuriyet sistemi, Allah'ın bu ümmet için seçtiği İslam'ın yönetim sistemi değildir.

İslam'daki yönetim sistemi, Hilafettir. Hilafet, İslami Şeriatın hükümlerini ikame etmek ve dünyaya İslami daveti taşımak için dünyadaki tüm Müslümanların genel başkanlığıdır. Hilafetin şeklini, şeri hükümler belirledi. İslami ümmet, işte bu Hilafet üzerinde yürümelidir. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem onu Medine'yi Münevvere'de kurdu, ondan sonra da Sahabeler o şekilde devam ettiler. Hilafete yönelik deliller, Kuran, Sünnet ve İcma'us Sahabede geçmektedir. Hilafet Devletini yıkan ve Müslümanların beldelerini parçalayan sömürgeci kâfir kültür üzerinde yetişen kimseler müstesna Hilafet konusunda ümmet arasında ihtilaf olmadı.

Dolayısıyla İslam'daki yönetim sistemi, ne cumhuriyet ne de demokratik sistem değildir. Demokratik cumhuriyet sistemi, insan ürünü bir sistemdir. Dini hayattan ayırmak temeline dayanır. Onda egemenlik halka aittir. Halk, yasama ve yönetme hakkına sahiptir. Yöneticiyi seçme hakkına sahip olduğu gibi, azletme hakkına da sahiptir. Anayasa ve kanun yapma hakkı halka aittir. Yani helal ve haram kılabilir. Oysa İslam'daki yönetim sistemi, İslami akideye ve o akideden fışkıran şeri hükümlere dayanır. Onda egemenlik halka değil Şeriata aittir. Ne ümmet ne de Halife yasama hakkına sahip değildir. Kanun koyan, sadece Allah'tır. Fakat İslam, otoriteyi ümmete verdi. Yani yöneticiyi seçme hakkı ümmete aittir. Ümmet, İslam ile hükmetmesi için dilediği kişiyi seçer ve buna göre ona biat eder. Halife Şeriata dayandığı ve İslam'ın hükümlerini de uyguladığı sürece Halife olarak kalır. Hilafeti ne kadar uzun olursa olsun fark etmez. Ne zaman İslam'ın hükümlerini uygulamaktan vazgeçerse, yönetimi sona erer. Yönetimi devraldıktan sonra bir gün veya bir ay bile geçse durum değişmez. İşte böyle olduğu zaman azledilmelidir.  Buradan hareketle iki sistem arasında temelde ve her ikisinin dayandığı şekilde zıtlık olduğunu görüyoruz. Buna göre İslami sistem, cumhuriyet sisteminin aynısıdır ya da İslam demokrasiyi kabul eder demek caiz değildir.

Özetle İslam'daki yönetim sistemi, Hilafettir. Tek bir Hilafet ve tek bir devlet üzerinde icma vardır. Birden fazla Halifeye biat etmek caiz değildir. İmamların, müçtehit ve fakihlerin bu konuda ittifakları söz konusudur.

Ey Kenâne topraklarındaki Müslümanlar!

Uğruna kurbanların verildiği bu yüce hedefe ulaşmaya sizden daha layık kim olabilir? Tüm trajedi ve sorunları bitiren bu ilahi rabbani hediyeye sizden daha evla olan var mıdır? Biz Hizb-ut Tahrir olarak İslam'daki yönetim sistemine ilişkin net tasavvuru önünüze koyduk. Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali RadiyAllahu Anhum gibi hidayet önderlerimiz işte o yönetim sistem ile hükmettiler. Sonra o sistemin yapısını ve idarenin ayrıntılarını da detaylıca açıkladık. Ümmet görsün diye İnşaAllah kurulacak Hilafet Devleti için mükemmel bir anayasa ortaya koyduk. Her bir maddesini Allah'ın Kitabı, Rasûlü'nün Sünneti ve bu ikisinin gösterdiği Şeri Kıyas ve İcma'us Sahabeden istinbat ettik. Her bir maddenin delillerini de bu anayasanın mukaddimesinde topladık.

Bu yeterli açıklamadan sonra artık Rabbinizin emrine bağlanmak vaciptir. Zafer ve izzetimiz, O'nun elindedir. Erkekler hatta erkeklere benzeyen kimseler tarafından yüz makyajı yapılsa bile size sunulan hiç bir sistemi kabul etmeyin. İster elli kişi olsun isterse yüze ulaşsın sakın onlara aldanmayın. Anayasada İslam'ın anılmasına izin verilse bile sakın parlak sloganların ağızlardan dökülmesine kanmayın. Çünkü o sloganların içeriği demokrasi ve gayri İslami yönetimdir.

وَأَنِ احْكُمْ بَيْنَهُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ وَلَا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَهُمْ وَاحْذَرْهُمْ أَنْ يَفْتِنُوكَ عَنْ بَعْضِ مَا أَنْزَلَ اللَّهُ إِلَيْكَ  فَإِنْ تَوَلَّوْا فَاعْلَمْ أَنَّمَا يُرِيدُ اللَّهُ أَنْ يُصِيبَهُمْ بِبَعْضِ ذُنُوبِهِمْ وَإِنَّ كَثِيرًا مِنَ النَّاسِ لَفَاسِقُونَ أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللَّهِ حُكْمًا لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ "Aralarında, Allah'ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından seni şaşırtmalarından sakın. Eğer yüz çevirirlerse, bil ki şüphesiz Allah, bazı günahları sebebiyle onları bir musibete çarptırmak istiyor. İnsanlardan birçoğu muhakkak ki yoldan çıkmışlardır. Onlar hâlâ cahiliye devrinin hükmünü mü istiyorlar? Kesin olarak inanacak bir toplum için, kimin hükmü Allah'ınkinden daha güzeldir?" [Maide 49-50]


Şerif Zâyid
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır Vilâyeti
Medya Bürosu Başkanı

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
31 el-Cela’ Caddesi, Kahire / Mısır
Telefon: Tel: +(20) 2 27738076 – 5119857010
www.hizb.net/
E-Mail: hizb.ut.tahrir.eg@gmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER