Son zamanlarda dünya, şiddet olaylarına maruz kalmaktadır.Batı ülkeleri, İslam’ın imajını deforme etmek için kendisine bağlı medya aracılığıyla bu olayları istismar etmektedir.Ayrıca Müslüman ülkelerin, özellikle kutlu Suriye’nin saygınlığını ihlal eden askeri operasyonlar yürütülmektedir. Tüm bunlar muvacehesinde Hizb-ut Tahrir olarak biz, şunun tamamen farkındayız. Siyasi varlık aracılığıyla İslam’ı uygulamaya çalışan daveti hedef tahtasına koymanın en geniş amacı, Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletinin imajını karalamak, kurulmasını önlemek ve terörle mücadele bahanesiyle Hilafetin kurulması için çalışan samimi Müslümanların prestijini zedelemektir.

Biz bunu açıkça ve net olarak 22 Mart 2013 tarihinde yayınlanan “Hizb-ut Tahrir, kendi başına kaim siyasi bir partidir. Kimseyi temsil etmez, hiç kimse de onu temsil etmez!” başlıklı basın açıklamamızda belirtmiştik. Hizb-ut Tahrir olarak biz, ne olursa olsun hiç bir grupla ilişkimiz ve hiçbiriyle de örgütsel bağlantımız yoktur.Hizbin, alt şube veya kanatları ya da farklı örgütsel yapıları da yoktur.Hizb, her zaman açık adıyla çalışır. Farklı isimler veya diğer arabirimler arkasına gizlenmek Hizbin yönteminden değildir. Ayrıca birçok yerde IŞİD’in ilan ettiği sözde Hilafetin şeran hükümsüz olduğunuda vurguladık.Çeşitli nedenlerden dolayı onun şeri temel ve dinamiklerden yoksunolduğunu söyledik. Onların en önemlisi şunlardır: Birincisi: IŞİD, büyük toprak parçasına sahip olmak isteyen diğer onlarca, yüzlerce askeri örgütler gibi bir askeri örgüttür.IŞİD, ister Hilafetin ilanından önce olsun isterse sonrasındaolsun silahlı bir örgüttür.İkincisi: Hilafet, Halife tarafından ümmetten şeri biat alınan bir devlettir.[Biat, gönüllü olarak verilir, güç ya da zorlama yoluyla değil] Hilafet Devletinin, devlet dinamiklerine sahip olması şarttır.Şöyle ki tebaanın işlerinde İslam’ı kapsamlı olarak uygulamalı, iç güvenliği sağlamalı ve dışsal saldırıyı da püskürtebilmelidir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Bürosu olarak biz, aşağıdaki hususları hatırlatmak isteriz:

1. Hizb-ut Tahrir, ideolojisi İslam olan siyasi bir partidir. Siyaset onun işi, İslam onun ideolojisidir. Hizb, 1953 yılında Kudüs’te Şeyh Takiyüddin el-Nebhani tarafından kurulmuştur. Sonra Müslüman ülkelerin geneline yayılmıştır.İslam akidesini açıklamak için gençleri aracılığıyla da tabii ki Batıya yayılmıştır.İslam, insanın tüm sorunlarına ilişkin çözümler içerir. Hizb, ümmet içinde ve onunla birlikte çalışır. Ki ümmet İslam’ı ölüm kalım meselesi kabul etsin.Hizb, Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurmak ve Allah’ın indirdikleriyle hükmetmek için ümmete önderlik eder.Kuşkusuz Hizb-ut Tahrir, siyasi bir kitledir, ruhani, bilimsel, akademik, hayırsever,fiziksel eylem ve araçlar kullanan silahlı bir grup değildir.
2. Hizb-ut Tahrir’in gayesi,İslami hayatı yeniden başlatmakve dünyaya İslam davetini taşımaktır.Bu gaye, içinde hayatın bütün işlerinin şeri hükümlere uygun olarak yürütüldüğü bir Dar’ul İslam ve İslami bir toplumda İslami bir yaşantı yaşamaya Müslümanları tekrar döndürmek demektir. İslam toplumunda hayata bakış açısı helal ve haramdır.Bu hedefe ulaşmak için İslam,Peygamber Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’inmetodunu takip ederek İslam Hilafet Devletini kurmayı farz kılar.Hizb-ut Tahrir, fikri ve siyasi çatışma yöntemini kullanarak aydın düşünceyle ümmeti doğru kalkınma ile kalkındırmak için çalışır.
3. Hizb-ut Tahrir’in değişim metodu: Hizb, seyir metodunu üç merhale olarak belirledi:

Birinci Merhale: Partisel kitleyi oluşturmak amacıyla Hizbin fikrine ve metoduna iman eden şahıslar icat etmek için kültürlendirme aşaması.

İkinci Merhale: İslam’ı fert, toplum ve devlet düzeyinde hayat vakıasında ortaya çıkarmaya çalışmak içinkendisinin temel davası edininceye kadar ümmetle kaynaşma ve yönetimi teslim almak için güç ve kuvvet ehlinden nusret talep etme aşaması.

Üçüncü Merhale: Müslüman ülkelerde yönetimi teslim alma,İslam’ı kapsamlı ve büsbütün uygulama ve dünyaya Risalet’i taşıma aşaması.

Hizb-ut Tahrir, hedeflerineulaşmak için herhangi bir ülkede şiddeti kendisinemetot edinmez.1953 yılında kurulan Hizbin tarihi geçmişi, bunun en iyi kanıtıdır.

Hizb-ut Tahrir, ister sömürgeci kâfir devletler ile mücadelede, isterse yöneticiler ile mücadelede olsun, fikir ve görüşlerinde açıklık, netlik ve meydan okuma yöntemine dayanır. Hizb, İslam’a ve onun hükümlerine meydan okuyan herkese meydan okur.Tüm insanlığa gerçek ve doğru çözümler sunan ideolojinin, sadece İslam olduğunu vurgular.

Hizb-ut Tahrir’in yürüttüğü faaliyet ve hedefler hakkında daha fazla bilgi almak isteyenler, web sitelerimize ve aynı zamanda web sitemizde mevcut resmi yayınlarımıza müracaat edebilirler. www.domainnomeaning.com.

Herhangi bir ek bilgi elde etmek isteyenler, Medya Bürosundaki görevli resmi sözcüler ve dünya çapında Hizb-ut Tahrir’in resmi temsilcileri ile irtibata geçebilirler.