حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HT–BA–2015–MB–TR–42 |
H. 25 Şa'bân 1436 M. Cuma, 12 Haziran 2015 |
BM, Yahudi Varlığını Çocuk Haklarını İhlal Edenler "Utanç Listesi" nden Muaf Tutuyor
BM, 9 Haziran 2015 Pazartesi günü, çocuk haklarını ihlal eden kesimlere ilişkin “utanç listesi” yayınladı. Yahudi varlığını bu liste kapsamına koymadı. Oysa Yahudilerin, Gazze Şeridi’ne karşı başlattıkları savaşta 500’den fazla Filistinli çocuk şehit olunca bu yönde çok sayıda çağrılar olmuştu. İnsan haklarını savunan gruplar, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’dan Yahudi varlığını bu listeye eklenmesini talep etmiş ve Genel Sekreterin nihai kararı öncesinde BM kurumları arasında uzun tartışmalara neden olmuştu. “Utanç listesi”, “IŞİD”, “Boko Haram” ve Suriye, Yemen, Güney Sudan ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti dâhil sekiz ülkenin silahlı kuvvetleri de aralarında olmak üzere 51 örgütü içermektedir...
1948 yılında ve İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde, o zaman yeni kurulan BM örgütü, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi yayınladı. Uluslararası toplum, savaş öncesinde ve sırasında işlenen zulümlere bir reaksiyon olarak her insanın onuru ve değeri için gerekli hak ve özgürlükleri tanımlamaya kalktı. Böylece 10 Aralık 1948’te Paris’te insan haklarını korumaya yönelik uluslararası sistemin ilk temelleri atılmış oldu.
Bu sözleşmelerin tamamı olmasa da çoğunun, şu veya bu şekilde Filistin halkı ile bir ilişkisi vardır. Özellikle de Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme, İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme, Çocuk Hakları Uluslararası Konvansiyonu ve diğer sözleşme ve anlaşmalar gibi. Yahudi devleti bu sözleşmeleri imzalamış olmasına rağmen hâlâ milyonlarca insanın hayatını mahvetme, şiddet ve küstahlığı sürdürme hakkını kendisinde görüyor. Filistin toprakları kendisine teslim edildiğinden beri bir an olsun bile bunlar durmadı. Tüm uluslararası yasa ve normları, sözleşmeleri, caydırıcı unsurları göz ardı ederek masum insanları katlediyor, yerlerinden yurtlarından ediyor, tutukluyor.
Uluslararası Filistinli Çocukların Haklarını Savunma Hareketi yayınladığı bir raporda, 2014 yılı işgalci Yahudilerin ihlalleri nedeniyle Filistinli çocuklar için en zor yıldı. Bu ihlaller, 50 günden fazla süren Gazze saldırısı ile sınırlı değildir. Aksine aynı zamanda Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de bu tür ihlaller oldu. 2014 yılında askerler tarafından gözaltına alınan çocukların aylık ortalama sayısı yaklaşık 197’dir. Bu sayı, aylık ortalama 199’a ulaşan 2013 yılından pek farklı değildir. Yahudilerin son Gazze saldırısına gelince, istatistiklere göre 560 çocuğun öldüğü, 3.370 çocuğun ağır yaralandığı, en az 1000 çocuğun kalıcı olarak sakatlandığı ve on binlerce çocuğun evi yıkıldığı için de ailelerinin aniden evsiz barksız kaldığı açıklandı. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu [UNICEF]’in Gazze raporuna göre ise Yahudi devletinin saldırısı sonucu karşılaşılan şok nedeniyle yaklaşık 400 bin çocuğun “çok kasvetli” bir gelecek ile karşı karşıya kaldığı belirtildi. Bu liste uzayıp gider…
Ey her yerdeki Müslümanlar!
Filistinli çocuklara karşı işlenen zulmü dahi bertaraf edemeyen, bir hak ve hukuku bile koruyamayan, aç ve susuzu dahi doyuramayan uluslararası sözleşme ve yasaların ihlal edildiğini gösteren tüm bu istatistiklere rağmen Yahudi varlığını kara listeye “utanç listesi”ne dâhil etmemekle adeta bu suçluları ödüllendiriyorlar! BM, uluslararası yasaları ihlal edenleri, görmezden gelenleri, alay edenleri, yüzüne şiddetli bir tokat atanları, ihlal yaptırımlarını hiçe sayanları ve göz ardı edenleri nasıl muaf tutabilir? Bu, çocuk, kadın ve yaşlı demeden Filistin halkını katleden, hedef alan siyasete açık destek ve siyasi bir kamufle değil midir? Bu, Müslümanların topraklarında bozgunculuk ve fesat çıkaran gaspçı Yahudi varlığının cürümlerini desteklemek ve tanımak değil midir?
Biz asla bu insan hakları örgütlerine ve uluslararası kuruluşlara güvenmiyoruz. Uluslararası himaye ve destek istemiyoruz. Zira hepsi, önyargılı kuruluşlardır, zulmü ortadan kaldıramaz, gaspçı kâfiri ülkeden kovamazlar. Aksine yangına körükle gider, ateşe benzin dökerler. Bu listenin sadece İslami hareketlere özel olduğunu görmüyor musunuz? Bu sadece bir tesadüf müdür ya da dürüstlük ve şeffaflık mıdır? Ya da İslam’ı terör ve şiddet dini olarak göstermek ve karalamak için İslam’a karşı bir savaş mıdır?
Sakın ballı sözler ve taraflı sözleşmeler sizi aldatmasın. Küfür tek millettir ve amacı da tektir. Ki o da İslam ile mücadele etmek, Müslümanların sorunlarını dışlamak ve Müslüman ülkelerin işgalini meşrulaştırmaktır. Hizb-ut Tahrir olarak biz, gasp edilen ve yağmalanan haklarımızı ve topraklarımızı geri almak için sizi aktif olarak çalışmaya ve Nübüvvet metodu üzere ikinci Hilafet Devletini kurmak için çaba göstermeye davet ediyoruz. Ancak kendi cildimizden bir yönetici, ümmete adaletli davranabilir, hakkını arayabilir ve aramızda Rabbimizin Şeriatını uygulayabilir.
إِنَّ هَذَا لَهُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ لِمِثْلِ هَذَا فَلْيَعْمَلِ الْعَامِلُونَ
“Şüphesiz bu, büyük bir başarıdır. Çalışanlar böylesi için çalışsınlar!” [Saffat 60-61]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.domainnomeaning.com |
E-Mail: media [@] domainnomeaning.com |