حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HT-BA-2024-MB-TR-42 |
H. 12 Cumâde’l Ûlâ 1446 M. Perşembe, 14 Kasım 2024 |
Riyad Zirvesi Müslümanların Yöneticilerinin Gazze ve Lübnan’a İhanetlerinin Bir Kanıtıdır
400 günü aşkın bir süredir gaspçı Yahudi varlığı, Gazze halkımıza karşı İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana benzeri görülmemiş bir soykırım savaşı yürütmektedir. Gazze’den sonra Lübnan’da da katliamlar ve yıkımlar gerçekleştirmektedir. İşte tüm bu olayların ardından Müslümanların yöneticileri, Riyad’da “olağanüstü” olarak adlandırdıkları bir zirvede bir araya geldiler. Ancak bu zirvede aldıkları zayıf kararlar, ihanetle eşdeğerdir.
Zirvede Filistin halkına her türlü siyasi ve diplomatik desteğin yanı sıra uluslararası koruma sağlanmasını talep ettiler. BM Güvenlik Konseyi’ne Gazze’de ateşkesin sağlanması için bağlayıcı bir karar alınması ve Yahudi varlığına silah ihracatının veya transferinin yasaklanması çağrısında bulundular. Ancak bu talepler ve çağrıların yazıldıkları kağıttan bile değersizdir. Nasıl değersiz olmasın ki? Zira yetersiz taleplerini hayata geçirmek için hiçbir plan ve eylem ortaya koymamışlardır. Bu talepler, sıradan bir halk protestosunda dillendirilen taleplerle aynıdır hatta etki açısından daha düşük düzeydedir. Çünkü gösterilerde atılan sloganlar, sokakları ve meydanları inletmekte, sömürgeci ülkelerin bazı karar alıcılarını rahatsız edebilmektedir. Buna karşın zirvede dile getirilen talepler, sesi dışarıya vermeyen duvarlarla çevrili salonda hapsolmuş sözlerden öteye geçmemektedir.
Evet, Arap ve Acem Müslümanların yöneticilerinin Gazze ve Lübnan’a ihanetini somutlaştıran bu zayıf taleplerin ardından konferansa katılan komplocular, Amerika liderliğindeki sömürgeci kafir Batılı efendileri tarafından kendilerine biçilen en önemli role geçtiler. O rolün başında ihanet, teslimiyet ve bağımlılık projelerini yeniden pazarlamak yer alıyor.
Yahudi varlığının Gazze ve Lübnan’da işlediği vahşet ve katliamı kınayan, eleştiren ve lanetleyen açıklamalarından sonra bu Ruveybida yöneticiler, Yahudilerle barışın önemine vurgu yaptılar, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde egemenlikten, silahtan ve onurdan yoksun bir Filistin devleti kurulmasını öngören iki devletli çözüm kapsamında Filistin’in üçte dördünün işgalini kabul ettiler.
İslam ümmetinin, artık bu yöneticilerin yakasına yapışarak onları tahtlarından indirmenin ve gasp edilen otoritesini geri almanın zamanı gelmiştir. Bu, Müslüman ordulardaki samimi kişilerin, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet’i kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret vermesiyle mümkündür. Hilafet, Yahudi varlığını ortadan kaldıracak, Filistin’i baştan sona özgürleştirecek ve ümmetin bağrına iade edecektir. Bunun dışında bir yol izlenirse, bu ümmet ve orduları, Aziz ve Cebbar olan Allah huzurunda sorumluluktan kurtulamayacak, bu sessizlikleri ve İslam’a ve Müslümanlara ihanetleri yüzünden kıyamet günü hesaba çekileceklerdir.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انفِرُواْ فِي سَبِيلِ اللهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الأَرْضِ أَرَضِيتُم بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الآخِرَةِ إِلاَّ قَلِيلٌ“Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir.” [Tevbe 38]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.domainnomeaning.com |
E-Mail: media [@] domainnomeaning.com |