Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HTu2013BAu20132012u2013MMBu2013TRu20130041 H. 17 Safer 1434
M. Pazartesi, 31 Aralık 2012

-Basın Açıklaması- Hak Sözü Söyleyen ve Hayrı Konuşan Mahkum Hizb-ut Tahrir / Pakistan Resmî Sözcüsü Mühendis "Navit Butt'a" Destek Kampanyası

Hizb-ut Tahrir / Pakistan Resmî Sözcüsü Mühendis "Navit Butt'un", 11 Mayıs 2012 Cuma günü hükümetin  gizli servis personeli tarafından kaçırılmasının üzerinden yedi buçuk ay geçmiştir. Nitekim bu, üç masum evlatları ile bazı komşularının önünde gerçekleşmiştir. Zira Keyâni'nin emirlerine binaen onu sürükleyerek Pakistan İstihbaratına ait bir otomobilin içerisine koymuşlardır. Dolayısıyla bu, sadece NATO tedarik hatlarının açılmasına şiddetle karşı çıkmasından, binlerce Müslümanın kanlarının akıtılmasında Amerika'ya yardım ettikleri için Keyâni, Zerdâri ve Gilâni'yi suçlamasından, Amerika'nın Pakistan üzerindeki hegemonyasına karşı sağlam bir kaya olup kararlı ve sert bir duruş sergileyerek onların komplolarını ifşa etmesinden, tüm tagutlara "hayır" demesinden ve Batı'nın nüfuzunu İslam ülkelerinden silip süpürecek olan İslamî Hilafet Devleti'ni yeniden kurmak amacıyla sıkı bir şekilde çalışarak bu güzel ülke ile tüm İslam ülkelerinden onların nüfuzlarını kaldırıp atmak için uyanık ve şerefli bir çalışma yapmasından dolayı olmuştur.

Kardeş "Navit'in" kaçırıldığı günün üzerinden yedi küsur ay geçtiği gibi şu ana kadar da hiçbir kimse onun bulunduğu yeri bilmemektedir. Ayrıca bu ajan rejim tarafından gerçekleştirilen cürümler ve küstah baltacılıklar, sessiz olarak kalmaları için tehdit ve korkutma yoluyla ailesini takip etmeye kadar ulaşmıştır. Zira rejimin baltacıları, onun yeğenini kovalayarak üzerine silahlarıyla ateş açmışlar ve ardından da kadınlarının varlığının kutsallığını ve küçük çocukları gözetmeksizin başka bir yeğeninin evine de baskın düzenlemişlerdir.

Gerçekte bu rejim, cürümünü, yüzsüzlüğünü ve aldatmasını pekiştirmek için "Navit'in" ailesine içerisinde serbest bırakılması için fidye olarak para talep ettikleri bir mektup göndermiştir. Nitekim Navit, suç çetelerinin elinde olduğu halde onun Keyâni'nin baltacıları tarafından kaçırılmadığı intibası bırakma girişimde bulunmaktadırlar! Bu sırada gizli servis birimleri, 24 Mayısın akabinde "Navit'in" ailesine, içerisinde davet taşımayı bırakmaması halinde onu öldürmek ve cesedini de yok etmekle tehdit ettikleri bir mektup daha göndermişlerdir. Nitekim haktan zerre kadar sapmayacak olan mümin adamlarla karşı karşıya kaldıklarında Keyâni'nin kuyruklarının ödlekçe yöntemi işte budur. Zira onlar ancak kovarlar ve yok ederler. Allah onların tuzaklarını kursaklarında bıraksın.

Kardeş "Navit'in" kaçırılması, bu ajan Keyâni rejiminin yapmış olduğu yeni bir şey değildir. Bilakis onun, Hizb-ut Tahrir şebâbına dönük bir dizi aşağılık takibatlar ve kaçırılma eylemleri gibi uzun bir geçmişi vardır. Nitekim 12 Nisan 2012'de hükümetin birimleri polis kuvvetlerinin de yardımıyla Hizb-ut Tahrir üyesi Bilişim Mühendisliği Müdürü kardeş "Habibullah Selim'i" Karaçi'deki evinin önünden kaçırmıştır. Yine 15 Kasım'da kardeş "Dr. Zülfikar" kaçırılmış ve bunun ardından da 26 Kasımda Hizb-ut Tahrir / Pakistan Merkezî Temas Lecnesi Başkanı Üstad "Saad Cagravî" kaçırılmış ve 07 Aralıkta en kötü zulmü ve muamelesiyle ün yapmış Lahor Merkez Cezaevine gönderilmiştir. Bundan önce de yaşlı ve diyabet hastası olmasına rağmen Keyâni'nin zindanlarında dokuz ay boyunca fizikî ve psikolojik işkence görmesinin ardından Dr. Abdulkayyum kaçırılmış ve onlarca Hizb-ut Tahrir şebâbı da kaçırılma ve hapis gibi benzer eylemlere maruz kalmışlardır.

General Keyâni'nin halka dönük hıyaneti ve Hilafet'e davetin, gerek halkın gerekse Silahlı Kuvvetlerinin  talep ettiği bir davet haline geldiği hiç kimseye gizli değildir. Nitekim bu, General Keyâni'yi kötüleştirmekte, Hizb-ut Tahrir'in faaliyetleri ve siyasî mücadelesi onu hüsrana uğratmakta ve tüm genişliğine rağmen dünya ona dar gelmektedir. Hatta bu durum onu, panik halindeki evlatlarının önünde şabâbımızın kaçırılmaları da dahil beşerî eylemlere başvurmaya mecbur bırakmıştır. Ancak bu iğrenç takibatlar ve Hizb-ut Tahrir Resmî Sözcüsü kardeş "Navit Butt'un" kaçırılması onları, münkerin inkar edilmesi, zalim sultanlara karşı çıkılması ve yeryüzünde Allah'ın şeriatının tatbik edilmesi hususunda Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'in onlar için çizmiş olduğu yoldan caydıramayacaktır.

Medya Organlarına ve Çalışanlarına Deriz ki:

Kardeş Navit, hayatını ümmetine ve ülkesine hizmet etmeye adamış ve bu ülke bağımlılıktan ve kindar Amerika'nın sömürüsünde çıkıp ümmetinin ve evlatlarının avucuna geri dönsün diye de tüm tehlikelere meydan okuduğu gibi zorluklara ve tehditlere de göğüs germiştir. Peki o halde onun davası, ona yardım etmenizi hak etmiyor mu?! Neden ona karşı kulaklarınızı tıkıyorsunuz?! Hakkın gerçekleşmesi için neden yüzlerinizi bu davaya döndürmüyorsunuz?! Zalime karşı mazluma desteklemek için neden konuşmuyorsunuz?! Profesyonel ve gerçek yükümlülük ve iddia ettiğiniz tarafsızlık bumu yani?! Nitekim  bizler, bu mücrim ve fasit rejime yardımcı olmanızı sizlere yakıştıramıyoruz. Zira kardeşlerinize yardım etmeyerek onları aşağılamak yoluyla rejime hizmet etmektesiniz. Dolayısıyla Allah, yapmış olduklarınızdan dolayı sizleri sorguya çekecek ve mazlumları desteklememek için kurmuş olduğunuz komplolardan dolayı da ümmet sizleri muhasebe edecektir!

Keyâni'nin Kuyruklarına Ve Zebanilerine de Deriz ki:

Zulüm devleti yok olmaya doğru gitmekte ve İslam Devleti de kapıda beklemektedir. O halde zalimin safında olmayınız. Yoksa çok kötü bir şekilde hüsrana uğrayanlardan olursunuz. Dahası çok geçmeden ümmetinize geri dönünüz. Zira Arap ülkelerindeki tagutlar sizler için bir ibret olsun. Allah'ın lütfüyle tagutunuz Keyâni'nin akıbeti de işte böyle olacaktır.

İslamî Ümmete:

Hizb-ut Tahrir, bedeli ne olursa olsun tagutlara karşı koymada asla haktan vazgeçmeyeceğine dair kendi adına Allah'a söz vermiştir. Dolayısıyla kardeş "Navit'in" kaçırılması, sadece bizim azmimizi artıracağı gibi Hilafet Devleti kuruluncaya kadar onun başlattığı şeyleri tamamlamaya dönük ısrarımızı da artıracaktır. O halde hak sahipleriyle ve Hizb-ut Tahrir içerisindeki kardeşlerinizle birlikte olunuz ki böylece Pakistan'ı ve tüm İslam ülkelerini Amerikan hegemonyasının pisliğinden kurtaralım. Öyleyse "Navit" kardeşimiz serbest bırakılıncaya kadar Keyâni'nin ajanlarının önünde seslerini yükseltenlerden olunuz. Allahtan, onu ve tüm doğru mahkumları, gücü ve kudretiyle en kısa zamanda ailelerine kavuşturmasını temenni ediyoruz.

وَإِذْ يَمْكُرُ بِكَ الَّذِينَ كَفَرُوا لِيُثْبِتُوكَ أَوْ يَقْتُلُوكَ أَوْ يُخْرِجُوكَ وَيَمْكُرُونَ وَيَمْكُرُ اللَّهُ وَاللَّهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ "Hani o kafirlik edenler, sana tuzak kuruyorlardı da seni tutup bağlasınlar veya katletsinler veya seni (yurdundan) çıkarsınlar! Onlar tuzak kurarlarken Allah da tuzak kuruyordu. Şüphesiz Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır." [et-Enfâl 30]

 

Arapça kampanya sitesi:

http://www.domainnomeaning.com/info/index.php/contents/entry_22001

İngilizce kampanya sitesi:

http://www.domainnomeaning.com/info/english.php/contents_en/entry_22000


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.domainnomeaning.com
E-Mail: media [@] domainnomeaning.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER