حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HTu2013BAu20132012u2013MMBu2013TRu20130027 |
H. 7 Zilhicce 1433 M. Salı, 23 Ekim 2012 |
-Basın Açıklaması- Putin, Dini Duygulara Olan Saygısını Göstermekte ve Gerek İslam'a ve Müslümanlara Dönük Düşmanlığını ve Gerekse Aşırı Laik Rus Hükümetinin Müslümanlara Dönük Zulmünü Gizlememektedir
22.10.2012 pazartesi günü, (Moscow Times Rus) Gazetesi, başörtüsünün yasaklanması hakkında bir soruşturma ile Rusya Devlet Başkanı Putin'in 18 Ekim 2012 Perşembe günü yapmış olduğu açıklamaları yayınlamıştır. Zira Reuters ve diğer haber ajansları şunları zikretmiştir; Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkenin Güney Stavropol bölgesinde bulunan Rus okullarındaki en son başörtüsü yasağını şu sözleriyle değerlendirmiştir: "İnsanların dini duygularına saygı duymaya teşvik etmeliyiz. Dolayısıyla devlete düşen, faaliyetleri aracılığı ile en ince detaylarda ve her şeyde bunu göstermesidir." Ve şöyle bir eklemede bulunmuştur: "Buna rağmen biz, laik bir devletiz ve bize düşen de bu temelden hareket etmektir." Nitekim okullarda üniforma sistemi uygulayan ve dini kıyafetlerin giyilmesini yasaklayan Avrupa ülkeleri modelini önermiş ve bunu, öğrencilerin peçe giymeye olan bağlılıklarına bir çare olarak Rusya okullarında taklit edilmesi gereken bir model olarak sunmuştur. Rusya ve diğer medya organları da onun bu açıklamalarını, Rusya okullarındaki başörtüsü yasağına açık destek verdiği şeklinde yorumlamışlardır. Dolayısıyla onun bu tutumu, üniversitelerinde aynı şekilde başörtüsü ve peçe yasağını dayatan Fransa, Almanya, Kanada, Türkiye ve Özbekistan gibi aşırı laik diğer ülkelerin tutumunu taklit etmekten ibarettir.
Hizb-ut Tahrir / Merkezî Medya Bürosu Üyesi Nesrin Nevaz, sayın Putin'in açıklamalarını şu sözleriyle değerlendirmiştir:
"Putin'in, Rusya devletini vatandaşlarının dini duygularına saygı göstermeye davet etmesindeki iki yüzlülük ve yalan apaçık ortadadır. Zira bizler, Müslüman azınlıklara karşı baskıcı despotik politikaların takip edilmesi noktasında uzun bir sicili sahip olanın bizzat bu devletin olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda mesele çarpıcı bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bunu, Rus İnsan Hakları Enstitüsü de onaylamaktadır. Geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde davet taşıyıcılarının akrabalarından olan Müslüman kadınlar, İslamî vaciplerini terk etsinler diye kadınların erkek akrabalarına baskı uygulamak amacıyla bu yöntemleri takip eden Rusya güvenlik birimleri tarafından tacize, hapse, saldırıya ve bıçaklarla tehdide maruz kalmışlardır. Nitekim -Rusya devletinin "aşırıcılıkla mücadele" politikası çerçevesinde- bazı kadınların çocukları yetimhanelere gönderilmiş olup aşırıcılıkla mücadele, şu anki "İslam düşmanlığı" politikalarının takma adı olmuştur. Böylece sanki Putin, masum Müslüman kadınlara zulmetmekle yetinmemekte, dahası tek suçları şeri kıyafetlere bağlanmak olan takvalı Müslüman genç kızları Rus okullarından uzaklaştırmayı arzulamaktadır. Dolayısıyla bu, Müslüman Rus kadınları tarafından İslam'a olan bağlılığa yönelik artan taleple mücadele etmeye ve kadınları sapkın laik inançları benimsemeye zorlamak için çalışmaya dönük bir girişimdir."
"Dini inançlara saygı hakkındaki konuşmasına rağmen Putin, aynı zamanda da hanif şeri hükümlere bağlı kalmalarından dolayı öğrenim fırsatlarının engellenmesi nedeniyle Müslüman kızların seviyelerinin düşük olduğunu desteklemektedir. Ayrıca o, bu fikrin dini azınlıklara karşı olan fanatizmi ve evrensel hakların sağlanması alanındaki başarısızlığı defalarca kanıtlandığı, bunun gerek başörtüsü ve peçenin yasaklanmasında ve gerekse laik ülkelerde minare inşasının yasaklanmasında ortaya çıktığı bir sırada devletinin laik ilkeleriyle övünmektedir. Dolayısıyla Müslüman bir kadın, laik ülkelerde "saygıyı" elde etmek, sadece kendi akidelerine inananlar için bir ayrıcalık olurken marjinalleşme, damgalanma ve ayrımcılığın ise dinlerine inananlar için ortaya atılmış tek seçenek olduğunu açık bir şekilde anlamıştır. Zaten laik bir rejimden beklenen de işte budur. Dolaysısıyla bu fikir, adil, nezih ve ahenkli toplumları düzenleme keyfiyetini çok uzun zamandan buyana kaybetmiştir."
"Ayrıca sayın Putin, hükümeti, içeride ve dışarıda Çeçenistan'daki masum Müslüman kadınları korkutmaya ve kasap Beşar tarafından İslam Nizamı altındaki onurlu bir yaşamdan başka hiçbir arzuları olmayan Suriye'deki bu ümmetin kızlarına dönük yapılan toplu katliamları desteklemeye dayalı bir politikayı izlerken Müslüman bir kadının dini duygularına saygı gösterilmesi hakkında konuşmaya nasıl cüret edebilir ki?"
"Sonra Putin'in kutladığı laik bir rejim, Rusya kadınlarına ne verebilir ki? Zira Rus kadını, istismara, sömürüye, şiddete ve ücretlerde ayrımcılığa maruz kalmaktadır. Nitekim Rus hükümetinin propagandasını yaptığı liberal laik değerler, kadın için çarpık sosyal bir kimlik oluşturmuştur. Zira kadına, sırf diğer herhangi bir ekonomik eşya gibi kullanılıp bertaraf edilmesi gereken bir lezzet olması itibarıyla bakmaktadır. Ayrıca kadına baskı uyguladığını iddia ederek İslam'ı suçlamanın sonsuz keyfini çıkaran laiklere gelince; onlar, çevrelerine bakmayı göz ardı ettikleri gibi Müslüman kızları öğretimden engelleyenin ve onların temel haklarını yasaklayanın İslam olmadığını bilakis bunun, Müslüman kadınlara bunları yapan liberal fanatiklerin egemen olduğu aşırı laik sistemler olduğunu itiraf etmeyi de reddetmektedirler."
Hizb-ut Tahrir içerisindeki kadınlar açısından olana gelince; bizler, Rusya'daki muhlis kerime bacılarımızı, dinlerine, asil ve soylu bir değerle somutlaşan ve tevazu ve haysiyet anlamına gelen İslamî zinetlerine sımsıkı sarılmaya davet ediyoruz. Dolayısıyla sizlere baskı uygulayan ve başörtüsünün engellenmesi yoluyla yaratıcıya itaati engelleyen herhangi bir alana yada İslam düşmanı diğer herhangi bir uygulamaya izin vermeyiniz. Zira bunların tamamı, Müslümanların fikrî akidesini sarsmaya veya onların İslam dinine dönük halis saf sevgilerini koparmaya güç yetiremediğini fark eden bir devletin kullandığı umutsuz başarısız politikalar ve taktiklerdir. O halde hatalı olan bu laik inançları kaldırıp atınız, İslamî inançlarınız üzere sebat ediniz ve kainatın yaratıcısı ve müdebbir olan Allahuteala'nın rıdvanından emin olduğunuz şeri hükümlere bağlı kalınız. Ayrıca gölgesinde bu şeri elbisenin gururuyla yaşayacağınız ve güvenli ve gerçek bir saygı ortamında dininizin hükümlerini tatbik edeceğiniz Hilafet Devleti'ni kurmak için ciddi bir şekilde çalışınız."
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ فَسَيُنْفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَ وَالَّذِينَ كَفَرُوا إِلَى جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَ "Şüphesiz ki kafirlik edenler mallarını (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcıyorlar, daha da harcayacaklardır. Sonra bu onlar için hasret (yürek acısı) olacak ve sonra (nihayetinde) mağlup olacaklardır. Kafirlikte ısrar edenler ise Cehenneme toplanacaklardır." [el-Enfâl 36]
Dr. Nesrin Nevaz
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Bürosu Üyesi
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.domainnomeaning.com |
E-Mail: media [@] domainnomeaning.com |