حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HTu2013BAu20132012u2013MMBu2013TRu20130025 |
H. 23 Zilka’de 1433 M. Salı, 09 Ekim 2012 |
-Basın Açıklaması- Amerika'nın Yeni Planı, Ajan Türkiye'nin Elleriyle Suriye Ayaklanmasına Kürtaj Yaptırmaktır
Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davudoğlu, 07.10.2012 cumartesi günü bir televizyonda yapmış olduğu röportajda Suriye Devlet Başkanı yardımcısı Faruk el-Şara'nın, "gayet akıllı ve vicdanlı bir tutumla bu son olaylarda, katliamların içinde yer almadığını, ama sistemi de Faruk el-Şara'dan daha iyi bilen birinin olmadığını" ifade etmiş ve ardından da şöyle demiştir: "Suriye'deki muhalefet, geçiş süreci liderliği için el-Şara'yı kabul etme eğilimindedir." Haberler, Amerika'nın baskıcı ve zulüm birimleri gibi mücrim rejimin mafsallarını korunmasına ve rejimin başının şekli olarak değiştirilmesi yoluyla da rejimin ömrünün yenilenmesine çağıran ayrıntılı önerileri arasından alıntılanmıştır.
Arap Birliği'nin geçen ocak ayında, Suriye krizinin çözüme kavuşturulması için Yemen senaryosuna benzer bir plan sunduğunu unutmadık. Zira Birlik, muhalefet ile bir diyalogun başlayabilmesi için Suriye Devlet Başkanı'nı yetkilerini yardımcısına teslim etmeye çağırmış ancak Suriye rejimi, bu planı reddetmiştir.
Mesele açıktır. Nitekim hiçbir şekilde aklı başında birinin dikkatinden kaçmayacak olan bu komplo, gün ışığı gibi ortadadır. Zira ilk önerisi Arap Birliği aracılığı ile ve ikinci önerisi de Davutoğlu'nın açıklaması aracılığı ile olan bu meselenin planlayıcılarıyla bu ajanlara emreden ve nehyeden kimse aynı odaktır ki oda; Amerikan yönetiminden başkası değildir. Çünkü cellat ile kurbanlar arasında ortak bir hükümetin kurulmasına dayalı siyasî bir çözüme çağıran, hatta mücrim Esad'ın otoriteden uzaklaşmasını bile şart koşmayan Cenevre girişiminin propagandasını yapmak için çalışan da aynı yönetimdir. Nitekim Ban-ki Mun'un, Şam katilinin halkına "merhametli" olması şeklindeki talebini bile işittik!!! Oysa kurt, ne zaman kurbanına merhametli oldu ki?? Hatta esip gürleyen ve ikinci Hama katliamına izin vermeyeceği vaadinde bulunan Erdoğan, yapmış olduğu açıklamalarını yiyip yutmuş, sonra da Esad'ın şebbihalarının bombalamalarının Türkiye'nin bölgelerine kadar uzamasının ardından yangın yerine atmış olduğu birkaç mermiyle yüzsuyunu korumaya çalışmıştır!!!
Sevgili Şam topraklarının; şehit, yaralı, felaket ve yerinden edilme gibi vermiş olduğu bunca kurbanların ve acıların ardından nasıl olur da aklı başında birisi, Suriye rejimini yeniden oluşturmak ve birimleriyle, ordusuyla ve sistemiyle mücrim Baas rejimini olduğu gibi korumak için Türkiye'deki kuyrukları yoluyla tekrar Amerika'ya dönmeye razı olabilir ki?! Dolayısıyla bu, alternatif rejimin şahıslarının "katliama katılmadıkları" gerekçesi altında şahısların ve yüzlerin değiştirilmesinden ibarettir. Dolayısıyla buda, gerçekten tartışmayı bile gerektirmeyen çürük bir gerekçeden ibarettir.
Ey ayaklanmacılar!
Aman ha dikkat! "Suriye'deki muhalefet, geçiş süreci liderliği için el-Şara'yı kabul etme eğilimindedir" şeklindeki sözleriyle sizin adınıza konuşan Davutoğlu, bölgedeki Amerikan ajanının ta kendisidir. Zira o kurnaz adam, şayet sizleri kast ediyorsa, sizleri iğrenç planının peşinde sürükleyerek hiçbir değişim olmaksızın savaşmaya devam etmenizi ve kadınlarınızın dul kalmasını istemektedir... Yok eğer Ulusal Konseyi kast ediyorsa, zaten bu konsey hiçbir şekilde sizden değildir. Zira onu kuran, bizzat Amerika olup zaten onların da ayaklanmanıza kürtaj yaptırmak için Amerika'nın planlarını uygulamaktan ve Amerika adına dünyanız ve ahiretinizle ilgili herhangi bir iş hususunda sizleri Hanif dininizden uzaklaştıracak olan laik sivil bir devlet oluşturmak için çalışmaktan başka bir dertleri yoktur!
Sizden her kim, Türkiye'nin ayaklanmanızın hayrını istediği vehmine kapılmışsa zaman geçmeden hemen bundan vazgeçsin. Nitekim Türkiye başbakanı Erdoğan'ın sözlerine bizim karnımız toktur. Zira o sizlere, mücrim rejimin tüm cürümleri ve vahşilikleriyle olduğu gibi kabul edilmesini sunmaktadır! Dolayısıyla buda, Yemen'de olduğu gibi Şam kasabının başının affedilip mücrim rejimin korunduğu, şekli bir değişimden ibaret olacaktır!
Ey Şam Ülkesindeki Ayaklanmacılar!
Çabalarınızı birleştirmekten, etrafınızdaki düşmanlarınızın tuzaklarına sabretmekten ve Rabbinize bağlanmaktan başka bir alternatifiniz yoktur. O halde ayaklanmanızı sadece Allah için kılın, ona hiç kimseyi ortak etmeyin ve Batı'nın da onda hiçbir nasibi olmasın. Ayrıca etrafınızdaki Batılı elleri koparın, Batı ile bizim ismimizle isimlendiren ve bizim cildimizden olan yerel araçlarını kaldırıp atın. Çünkü onlar, başta Suriye'deki baba ve oğlu koruyan Amerika olmak üzere sömürgeci Batı'nın zehrinin propagandasını yapmaktadırlar. Dolayısıyla rejimin düşmesi demek, sadece başının düşmesi demek değildir. Bilakis onun, kökleri ve dalları sökülüp atılmalıdır.
O halde haydi Raşidi Hilafet Devleti'nin olduğu İslam Devleti'ni ortaya çıkararak aranızda Allah'ın dinini ikame etmek için Hizb-ut Tahrir ile birlikte ciddiyetle çalışın... Zira sizin ve bizim için Allah'tan başka bir kurtuluş yoktur. Yine sizin ve bizim için onun dininden başka bir onur olmadığı gibi ırzımızı, kanlarımızı ve mallarımızı koruyacak olan ve Rabbimizin bizden razı olacağı İslam Devleti olmadıkça da güven ve güvenlik olmayacaktır.
وَيَمْكُرُونَ وَيَمْكُرُ اللَّهُ وَاللَّهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ "Onlar tuzak kurarlarken Allah da tuzak kuruyordu. Şüphesiz Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır." [et-Enfâl 30]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.domainnomeaning.com |
E-Mail: media [@] domainnomeaning.com |