حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HT–BA–2018–MB–TR–04 |
H. 26 Raceb 1439 M. Cuma, 13 Nisan 2018 |
Hilafetin Yıkılışının 97.nci Yıldönümünde, “Sonra Nübüvvet Metodu Üzere Hilafet Olacaktır.”
Hilafet Devleti ile ilgili hükümler, akideden değil, eyleme dönük fıkhi hükümlerdir ve Hilafetin yokluğunda, İslam’ı hayat sahasında uygulamak imkânsız. Bu konuda hiçbir ihtilaf yok. Şeriat hükümlerini uygulamak, farzı kifayedir. İmam, dinin hükümleri uyarınca ümmetin işlerini gütmek için ümmete vekâlet eder. İmam, ümmete ve İslam dinine kem gözle bakan açgözlüleri caydırmak için etkili politikalar benimser. İslam Risâleti’ni dünyaya yaymak için dış politikaya önderlik eder.
Din ve millet düşmanları, İslami hayatın yeniden başlamasını önlemek için tuzak kurmaya devam ediyor. Doksan yedi yıl önce mücrim Mustafa Kemal eliyle Hilafet Devletini yıktılar. Bununla da yetinmeyerek İslam akidesinin varlığını ortadan kaldırmak ya da en zayıf pozisyona düşürmek için gece gündüz kumpas kurdular. Müslümanların kalp ve zihinlerinde varolan İslam akidesinin mefhumlarını silmek için uğraştılar. Dini hükümleri iptal ettiler, Batı uygarlığından ithal edilen insan yapımı hukuku dayattılar. Dahası, bir yandan İslam hükümlerini karalamak, diğer yandan kanıt ve hüccet olmadan iflas etmiş Batı uygarlığı mefhumlarını süslemek için çalıştılar ve çalışmaya da devam ediyorlar.
İmam Ebu Hamid Gazali (Allah rahmet etsin) şöyle der: “Kral ve din, siyam ikizleri gibidir. Din, temel, Sultan da bekçidir. Temeli olmayan şey, yıkılmaya, bekçisi olmayan şey de yok olmaya mahkûmdur.” Batı, muhafız Sultanı ortadan kaldırdıktan sonra İslam akidesinin köklerini Müslümanların kalplerinden söküp atmak için şuana değin kültürel saldırı, ithal hukuk ve sistemlerini dayatma ve bozuk Batı uygarlığını süsleme yoluyla kirli girişimlerini sürdürüyor. Bu girişimler başarılı olmadığı takdirde bazen İslam dünyasındaki ajan yöneticiler eliyle çeşitli gerekçeler altında yapay savaşlar çıkarıyor. (Tıpkı Yemen, Irak, Suriye ve Libya’da olduğu gibi. Afgan hava kuvvetleri, ülkenin kuzeyindeki Kunduz ilinde bulunan bir okula hava saldırısı düzenledi. Hafızlar mezuniyet töreni sırasında düzenlenen saldırıda 100 çocuk hayatını kaybederken, 50 çocuk da yaralandı.) Batı, askeri üsler kurduktan sonra bazen de doğrudan kendi orduları aracılılığıyla saldırılar düzenliyor. Müslüman çocukları, ölümcül modern silah deneyiminin hedefi oluyor.
Ama bu ümmet, ölmedi, ölmeyecek de. Allah Subhânehu ve Teâlâ bu dini korumayı hatta diğer bütün dinlere üstün kılmayı taahhüt etti:
يُرِيدُونَ أَن يُطْفِئُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللَّهُ إِلَّا أَن يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ * هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَىٰ وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ“Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler hoşlanmasalar da Allah, nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı olmaz. O, Allah’a ortak koşanlar hoşlanmasalar bile dinini, bütün dinlere üstün kılmak için, peygamberini hidayetle ve hak dinle gönderendir.” [Tevbe 32-33]
İslam ümmetinin düğümünün çözülmesinin, kelimesinin parçalanmasının ve Hilafetin yıkılmasının üzerinden M. 94 / H. 97 yıl geçti. Deriz ki, artık işler dayanılmaz bir noktaya geldi, sabır sınırını aştı. Artık bu ümmetin, sadık, Raşit, uyanık bir siyasi liderlik etrafında toplanma zamanı gelmiştir. O liderlik ki ümmete izzetini yeniden iade edecek, sahip olduğu bilgilerini ümmetin evlatlarının hizmetine sunacak, ümmete uzanan düşmanların elini def edecek ve ümmet arasında Rabbin Şeriatını uygulayacaktır. Bu yüzden Hizb-ut Tahrir, bu yıl Hilafet Devletinin yıkılış yıldönümünde batısıyla doğusuyla dünyanın dört bir köşesinde İslam ümmetini Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurma ve İslam’ı yeniden hayata döndürme çalışması için seferber etmek istemektedir. Onun için doğusuyla, batısıyla ve başkentiyle Osmanlı Hilafet Devletinin merkezi olan Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde, Filistin Beytül Makdis ve Gazze’de, çıbanbaşı Batının çürük uygarlık zehrini yaymak istediği Lübnan’da, Sudan’da, Tunus Kayravan’da, Malezya ve Endonezya’da paneller ve konferanslar düzenledi. Yürüyüşler organize etti. Bildiri ve basın açıklamaları yayımladı...
Bu yüce din uğruna hayat ve yaşamımızı feda etmek için elimizden geleni yapacağımıza dair ümmete söz veriyoruz. Bu nedenle Allah’ın Şeriatına düşkün her Müslümanı Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in
ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ“Sonra Nübüvvet Metodu Üzere Hilafet Olacaktır.”müjdesine nail olmak ve Allah’ın vaadini gerçekleştirmek için bizimle birlikte çalışmaya davet ediyoruz.
وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَىٰ لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَنْ كَفَرَ بَعْدَ ذَٰلِكَ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ“Allah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur 55]
Allahım, bizim elimizle vaadini gerçekleştir, Kitabın ve Peygamberin Sünneti üzere Halifeye biat etmeyi bize nasip eyle. Kuşkusuz Sen, buna kadirsin. Ey Rabbimiz! Her işin başında ve sonunda Hamd Sana mahsustur.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.domainnomeaning.com |
E-Mail: media [@] domainnomeaning.com |