Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Malezya
Medya Bürosu

No: ML–BA–2016–MB–TR–05 H. 18 Muharrem 1438
M. Çarşamba, 19 Ekim 2016

Müslümanlar, 355.ci Maddeyi Değil, Hilafet Altında Kapsamlı Şekilde Şeriatı Uygulamalıdır

Meclis programına göre, normalde 20 Mayıs 2016 günü tartışılması planlanıp ileriki bir tarihe ertelenen 2016 Şeriat Mahkemesi Yasası, önümüzdeki meclis oturumunda tartışmaya açılacak. Yasa, idam cezası dışında Federal Anayasa suçlarda ceza yetkisini güçlendirmek amacıyla 1965 Şeriat Mahkemesi Yasasında değişiklik öneriyor. Şu anki 355.ci maddeye göre, Şeriat Mahkemeleri üç yıl hapis, 5000 RM para cezası ve altı kırbaç cezası verebiliyor. Yasa teklifi, teklif edildiği günden bu yana Malezya’da Şeriat Mahkemelerine tabi olmayan gayrimüslimler dâhil çeşitli partiler arasında hararetli tartışmalara neden oldu.

Bazı partilerin, yasa teklifini ölüm kalım meselesi olarak algılaması gerçekten üzüntü vericidir. Onlara göre sanki bütün İslami mücadele bu yasa etrafında dönüyor! Yasa teklifi ile ilgili olarak Hizb-ut Tahrir / Malezya şunu ifade etmek ister:

1- Şeriat yasalarını uygulama çabalarını sadece desteklemek yetmez, aynı zamanda her Müslüman bunun için var gücüyle de çalışmalıdır. Ayrıca bu yasa, Şeriattan bir parça de değildir, parlamentonun çıkardığı bir yasadır. Bu yüzden bu yasa, teklif, tartışma ve kabul gibi işlemlerden geçiyor. Şeriat yasalarında insanların onayı alınmaz. Çünkü Şeriat, Allah’ın yasalarıdır ve insanlar sadece uygulamakla sorumludur, çoğunluğun kabul edip etmediğine bakılmaz.

2- Bugünkü yargı sistemini güncellemeye gerek yok. Aksine Şeriat ile Medeni Mahkemeler arasındaki mevcut ayrımı ortadan kaldırmak için baştan sona yeniden yenilenmelidir. Mevcut yargı sisteminden Mezalim, Anlaşmazlık ve Hisbe mahkemelerinden müteşekkil İslami yargı sistemine geçilmelidir. İslam’da gayrimüslimler dâhil tüm vatandaşlar aynı mahkemelerde yargılanır. Kuran ve hadislere göre gayrimüslimler, ibadet, yiyecek, içecek, evlilik ve benzeri şeri hükümler istisna İslam’ın yasalarına ve yargı sistemine uymak ve boyun eğmek zorundadır.

3- Bazı partilerin, İslam’ın ceza sistemini uygulama yoluyla suçları önleme istek ve arzusu takdire şayandır. Bu, Müslümanların varolan ceza sistemine olan güveni kaybettiğini gösterir. Dolayısıyla 355.ci madde de değişiklik yapmak, sorunları çözmez. Kaldı ki bu madde, İslami bile değil. Bugün ülkenin yaşadığı tüm sorunların kaynağı, kapitalist demokratik sistemdir. Öyleyse bu sorunun çözümü de o sistemi ortadan kaldırıp yerine İslami sistemi koymaktır. Öte yandan İslami sistem, parça parça uygulanmaz. Bırakın ceza sisteminden bir hükmün uygulanmasını, sadece ceza sistemini uygulamak bile doğru olmaz. İslam, yönetim, ekonomik, içtimai, eğitim ve dış politika dâhil hayatın her alanına ilişkin mükemmel bir sisteme sahiptir. İslam’ın adalet ve güzelliği için sadece ceza sistemi yeterli değil, aksine İslam hukuku bütüncül şekilde uygulanırsa adalet ve rahmet olur. 

4- Dolayısıyla yasa teklifi, İslam’a uygun olmadığı gibi Gayrimüslimler için de geçerli değil. Gayrimüslimlerin yasa karşıtlığı, onların ülkede İslam hukukunun uygulanmasına olan husumetlerini gösterir. Bu yüzden bazı İslami hareketler, yasanın izahatını yapmaya kalktılar, ancak apaçık başarısız oldular. Bunun nedeni İslami hareketler, sorunun temel nedeninin demokratik sistemin kendisi olduğunu anlayamadılar. Demokratik sistem, hem gayrimüslimlere hem de Müslümanlara İslam Şeriatını kabul veya ret imkânı sunar. Bunun için İslami hareketler, demokrasi yolunu kullanarak İslam’ı uygulama girişiminin bindiği dalı kesen birine benzediğini bilmelidir.

5- Allah’ın yasalarını uygulama zorunluluğu hükümete aittir. Bu büyük bir sorumluluktur ve yöneticiler ahirette bundan dolayı Allah Subhânehu ve Teâlâ tarafından hesaba çekileceklerdir. Buna rağmen hükümetin laik sistemi uygulamayı tercih ettiğini görüyoruz. İslam Şeriatını uygulamamak için de bin bir türlü gerekçeler uyduruyor. Onun için hükümet, bu yüzden sürekli muhasebe edilmeli ve hükümetin yerine İslami yönetim sistemi konulmalıdır. Bu arada her Müslüman, İslami hükümlerin hayatta uygulanması için çalışmalıdır.

Ey Müslümanlar!

Bizler, yıllarca bize uygulanan sömürge sistemleri ve yasalarını reddedip Allah’ın Şeriatını uygulamalıyız. Bunu yapmak için “sömürgecilerin yolları” kullanmak yerine Şeriatın yollarını kullanmalıyız. Sömürgecilerin anayasal miraslarını izleyerek yasa teklifinde bulunmak ve yasaya ilişkin insanların çoğunluğunun onayını almak, açıkça sömürgecilerin kullandığı bir yol ve yordamdır! Allah’ın “Şeriatının” değeri bu kadar düşük mü? Allah’ın Şeriatı, demokratik yöntemlere ve uygulama öncesinde insanların çoğunluğunun iradesine uymak zorunda mı? Bundan Allah’a sığınırız... Sömürgecilerin yasalarını reddeden biri, İslam’ı uygulamak için nasıl sömürgecilerin yolunu adım adım takip edebilir?

Gerçekten de Müslümanların yasaya veya herhangi bir sömürge yasalarına ya da meclis yapımı yasalara ihtiyacı yok. Müslümanların tek ihtiyacı, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet altında Allah’ın Şeriatını kapsamlı bir şekilde uygulamaktır.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Malezya
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER