Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إِذَا لَمْ تَسْتَحْيِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ “Utanmıyorsan dilediğini yap.” ^[Buhari] Selangor Diyanet İşleri Başkanlığı (JAIS), Hizb-ut Tahrir’i karalayan bir vaazla bir kez daha Allah’ın evlerinde bozgunculuk çıkardı. JAIS, “Ku Sangka Intan Rupanya Kaca” (“Pırlanta sandığım cammış meğer”) başlıklı bir vaaz verdi. Vaazında JAIS, Hizb-ut Tahrir’i Ahmediye (Qadiyani), Şia, İslami Cemaat, Vehhabi gibi sapkın gruplar arasında zikretti. Allah’tan, Rasûlü nden ve müminlerden utanmayan JAIS, Hizb-ut Tahrir’e asılsız iftiralar atmaya devam ediyor. Bu iftiralarını şuana dek kanıtlayamadı ve Allah’ın izniyle kanıtlayamayacaktır da.

JAIS, iddia ettiği gibi gerçekten Hizb-ut Tahrir’in yoldan çıktığına inanıyor mu? Gerçekten JAIS, Müslümanların inancına önem veriyor mu? Neden o zaman Hizb-ut Tahrir hakkında (11 Eylül 2015) yayınlandığı fetvadan bu yana Hizb-ut Tahrir ile bir araya gelip inancımızı “düzeltmek” ve bizi doğru yola döndürmek için tek bir çaba bile sarf etmedi? Peki, neden o zaman tartışma ve müzakere için yaptığımız çağrılara sözde dini otorite olarak yanıt vermedi? Müslümanların inancını gözetenlerin tavrı böyle mi olması gerek? Siz (Ey JAIS), Müslümanların inancını koruyan kurum olarak kendinizle gurur duyuyorsunuz ancak Müslümanlara hakaret etmeye de devam ediyorsunuz. Müslümanların sizi İslam’ın bekçisi bir kurum olarak gördüklerini duymuyor musunuz? Yoksa siz iftiracı mısınız? Hiç utanmıyor musunuz?

Vaazında JAIS, Hizb-ut Tahrir’in Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır, Libya, Yemen, Ürdün ve diğer ülkelerde yasak olduğunu belirtti. JAIS, Selangor’daki fetvada yer alan iftira nedeniyle Hizb-ut Tahrir’in bu ülkelerde “yasaklanmadığını”, aksine bu ülkelerdeki yöneticilerin Batı kuklaları olması nedeniyle Hizb-ut Tahrir’in bu ülkelerde yasaklandığını bilmiyor mu? Batı, İslam’dan nefret ediyor ve Müslümanların Hilafet çatısı altında birleştiğini görmek istemiyor. Bu ülkelerdeki yöneticiler, sadece Batılı efendilerine sadıktırlar ve bu temelde Hizb-ut Tahrir’i yasakladılar. Onların bildiği gibi Hizb, İslam dünyasındaki Batı hegemonyasını ortadan kaldırmak ve Müslümanları Allah dışında hiçbir şeyden korkmayan samimi ve dindar bir Halife yönetimi altında birleştirmek için çalışıyor. JAIS, bunları bilmiyor mu? Ve bu ülkelerde yasak olan Hizb-ut Tahrir’in JAIS’in Hizb-ut Tahrir hakkında yayınladığı fetva ile hiçbir ilgisi olmadığını bilmiyor mu? Eğer JAIS, Allah’tan, Rasûlü nden ve müminlerden utanmıyorsa, Hizb-ut Tahrir’e karşı fetvalarını “yasallaştırmak” için Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır, Libya, Yemen ve Ürdün adlarını “satmamalıdır”

Ey Selangor Diyanet İşleri Başkanlığı! Bu dünyada yaymakta olduğunuz iftira için Allah’tan korkun, Allah’ın evlerinde bu günahkâr davranışlarınızı işlemeyi bırakın! Eğer iftiralarınız için bu dünyada bizimle yüzleşmeye cesaret edemiyorsanız, ahirette Allah ile nasıl yüzleşeceksiniz? Attığınız zalimce iftiralar yeter artık ve tekrarlamayı bırakın artık. Ki mahşerde sizin hakkında Allah’a şikâyetçi olmayalım. Kendinizi yeniden biçimlendirmek ve Allah’a tövbe etmek için sizde bazı iyilik kalıntılarının olduğunu görüyoruz. Sizi affetmesi, samimiyet vermesi ve bilinç uyandırması ve sizi dinin güvenilir bekçisi yapması için Allah’a dua ediyoruz.

Ayrıca okumak istemeseler de vaazları okumaya “zorlanan” tüm vaizleri affetmesi için Allah’a duacıyız. Hizb-ut Tahrir’e yönelik iftiraların farkına vardıktan sonra vaazları okumayan vaizleri de tebrik ediyor, Allah’ın onları ödüllendirmesini niyaz ediyoruz. Allah doğruluk kapılarını onların elleriyle açsın, çünkü korkusuzca iftira atmaktan vazgeçtiler ve gerçeğe tutunmayı yeğlediler.