حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Malezya
Medya Bürosu
No: ML–BA–2018–MB–TR–02 |
H. 16 Cumâde’l Ûlâ 1439 M. Cuma, 02 Şubat 2018 |
Yargıtay Hizb- ut Tahrir’in Temyiz Başvurusunu Reddetti ve Bu Tamamen Beklenen Bir Karardı!
30 Ocak 2018 günü Yargıtay, Hizb-ut Tahrir / Malezya’nın ruhsat almak için yaptığı 10 bin RM’lik temyiz başvurusunu reddetti. Üç yargıçtan oluşan mahkeme, ileri ki günlerde gerekçeli kararını yayımlayacaktır. Hizb-ut Tahrir, İçişleri Bakanlığı kararının yeniden incelenmesi için Yüksek Mahkeme’ye yaptığı başvuru, 6 Haziran 2017 günü mahkeme tarafından reddedilince 10 RM’lik temyiz başvurusunda bulunmuştu.
Gerçekten de Yüksek Mahkeme gerekçesiz yere temyiz başvurumuzu reddetti. Dolayısıyla Yargıtay’ın bu kararı da tamamen beklenen bir karardı. Yargıçların, Yüksek Mahkeme’nin verdiği kararı nasıl onadıkları akla mantığa sığmıyor. İçişleri Bakanlığı, Hizb-ut Tahrir hakkında var olan fetvayı gerekçe göstererek partinin ruhsat başvurusunu reddetmişti. Oysa bakanlıkça alınan karar sırasında henüz fetva yayınlanmış değildi! Bu kararın neresi mantıklı? Başka bir açıdan ise bakanlığın, Hizb-ut Tahrir hakkında yayınlanan fetva iftirasını temel olarak kullanması da ayrıca inanılmaz. Gerçekleri açığa kavuşturmaksızın bakanlığın aldığı kararın neresi profesyonellik ve makuldür?
Federal anayasa, adalet ve insan hakları ilkesine sıkı sıkıya bağlı olduklarını iddia ederler, ama Hizb-ut Tahrir söz konusu olunca bütün bunları bir kenara atarlar. Hizb-ut Tahrir denince, her vatandaşa inancını özgürce uygulaması için dernek kurmasına izin veren anayasa maddelerini göz ardı ederler. Hizb-ut Tahrir denilince, eşitlik ilkesini ve herhangi bir vatandaşa karşı ayrımcılık yapılmasını yasaklayan maddeleri görmezden gelirler. Hizb-ut Tahrir denilince, tüm insan hakları argümanlarını ve savundukları adalet ilkelerini çöpe atarlar. Sosyalist partiler, küfür partileri, laik partiler ve liberal kuruluşlar ile uzlaşabilirler, onlara karşı yalakalık yaparlar, ama İslam partisi Hizb-ut Tahrir söz konusu olunca aslan kesilirler. Orada burada İslam’dan dem vururlar, ama Hizb-ut Tahrir denince, olmadık suçlama ve iftira atarlar, sapık bir örgüt olduğunu ileri sürerler!
Bu kararların hiç biri tuhaf değil. Laik düşünceler ve uygulanan sistem, gerçek İslam düşmanıdır. Ancak şunu anlamak istemiyorlar, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak ve İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışan Hizb-ut Tahrir üyeleri ne onlar ne de bir başkaları tarafından asla durdurulamaz. Yakında kurulacak ikinci Raşidi Hilafet, Peygamberin vaadidir. Sanki Kuran’dan habersiz gibi davranıyorlar. Oysa Kuran, hakkın durdurulamaz olduğunu söylüyor. Sonunda hak galip gelecek ve tüm batılı yok edecektir. Bu dünyada pek uzun yaşamayacaklarını bilmiyorlar mı? Gerçekten bu dünyada ömür oldukça kısadır, keşke akletselerdi! İşledikleri günahtan dolayı ve bu dünyada dava adamlarına ayak bağı oldukları için onları Ahirette elim bir azap beklemektedir. Umarız Allah Subhânehu ve Teâlâ onlara bir tövbe fırsatı verir de günahlarından arınırlar.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Malezya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: |