Kırgızistan-Tacikistan sınırında sıkça çatışmalar yaşanıyor. 22 Temmuz’da üzücü bir olay yaşandı. Yaşanan olayda beş Kırgızlı ile yedi Tacikli yaralandı. Biri öldü. Olay devlet medyasına şu şekilde yansıdı: Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman’ın Vorokh ilini ziyaret etmesi bekleniyordu. Bu yüzden sınırdaki Vorokh halkından bayraklarını asması istendi. Kırgızistan’daki Ak Sai köyü sakinleri muhalefet edip bayrak direğini iki metre ileriye taşıdılar. Tacikler, Kırgızistan’da inşa edilen Ak Sai kaydını paramparça ettiler. Bu çatışmalar sonucunda onlarca kişi yaralandı, bir kişi öldü. 2 metre neyi halleder?

Bu arada Rusya, Kırgızistan’ın Kant ilinde 60 hektar alanlık bir hava üssüne sahip. Rusya’nın 201 numaralı askeri üssü Tacikistan’ın üç şehrinde konuşlandırılmış durumda. Bu üsler sayesinde Rusya, Orta Asya’daki sömürüsünü pekiştiriyor. Buna rağmen Müslüman Kırgızlar ile Tacikler, 2 metrelik toprak parçası için çatışıyor... Aslında Orta Asyalı Müslümanlar arasındaki sınırlar, Rus sömürgeciliğine karşı birleşmemeleri için çizilmiştir.

Rusya ve Çin, sömürgeci pozisyonlarını pekiştirmek için Şangay İşbirliği Teşkilatı’nı kurdular. Müslümanların birleşmesini ve güçlenmesini önlemek için “aşırılık ve terörizm” ile mücadeleyi örgütün bir numaralı hedefi haline getirdiler. Ruslara ait askeri üslerin varlık gerekçesi şimdilik budur. Çin de ülkemize bulaşmış durumdadır. Topraklarımızı istila etti ve Şanghay İşbirliği Teşkilatı aracılığıyla doğal kaynaklarımızı yağmaladı.

Şu an Kırgız ve Tacikistan kredilerinin yüzde kırkını Çin’den alınan krediler oluşturuyor. Kırgızistan, Çin’den 2 milyar dolar, Tacikistan’dan ise 1,5 milyar dolar kredi aldı. Bugün Çin, kredilerimiz karşılığında topraklarımızı ve minerallerimizi istila etti. Örneğin Çinli şirketler, şuan Kırgızistan’ın Eshtimbery, Keiji Jarat ve Champesai gibi altın madenlerini ele geçirdiler. Tacikistan’da Çin şirketi “TVEA”, Duşanbe’de elektrikli ısıtma istasyonu inşa etme karşılığında Dawaba ve Ostkomaraj gibi altın madenlerine çöktü. Dahası üçüncü bir madeni de almaya çalışıyor. Kırgızistan ve Tacikistan Müslümanları ise iki metrelik bir toprak parçası için savaşıyor!

Kırgız ve Tacik halkı olarak hepimiz Müslümanız. Kuran ve Peygamberimiz, kıblemiz ve mezarlığımız birdir. Ülkemiz veya vatanımız ayrı olmasına rağmen cenazelerde yan yana duruyoruz. Eğer bir Kırgız Müslümanı Tacikistan’da ölse, Tacik kardeşleri cenaze namazını kılacak ve onu iki metrelik bir toprağa saygıyla gömeceklerdir. Bu durum Kırgızistan’da olsa, Kırgız Müslümanları da aynı şeyi yapacaklardır... Öyle değil mi ama?

Müslümanlar arasındaki kavga -bilindiği gibi- sömürgecilerin çıkarlarına hizmet ediyor. İki metrelik bir toprak parçası için bazısını bazısının üzerine salıyorlar ve hektarlarca toprağımızı mezarlık haline getiriyorlar. (Allah korusun, ama dünyada bu tür olaylara çokça tanık olduk). Ülkemiz bir sömürgeci kolonisi olarak kalacaktır.

Bu olay, Kırgızistan Cumhurbaşkanı’nın Tacikistan ziyareti ile ilgili görüşmelerin sürdüğü bir zamanda gerçekleşti. Görüşmede sınır sorunları ele alındı. Müzakerelerin hedeflerinden biri de buydu. Aslında bu tür görüşmeler daha önce de gerçekleşmişti. Ancak bu icraatların hiçbir çözüm değildir. Bu tür sorunlar sadece sömürgeci efendilerin çıkarlarına uygundur, çünkü sömürgeci güçler bu sınırları çizdiler ve sömürgecilerin çıkarlarını gerçekleştirmek için de bu yöneticileri atadılar. Biz ise hain hükümdarları kutluyor, yollarını bayraklarla süsleyip onlar için savaşıyoruz!

Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

وَلَمْ يَنْقُضُوا عَهْدَ اللهِ وَعَهْدَ رَسُولِهِ إِلَّا سَلَّطَ اللهُ عَلَيْهِمْ عَدُوَّهُمْ مِنْ غَيْرِهِمْ فَأَخَذُوا بَعْضَ مَا كَانَ فِيْ أَيْدِيهِمْ، وَمَا لَمْ يَحْكُمْ أَئِمَّتُهُمْ بِكِتَابِ اللهِ عَزَّ وَجَلَّ وَيَتَخَيَّرُوا فِيمَا أَنْزَلَ اللهُ إِلَّا جَعَلَ اللهُ بَأْسَهُمْ بَيْنَهُمْ “Herhangi bir toplum, Allah’ın ahdini ve Rasûl’ünün ahdini bozarsa, mutlaka Allah onların üzerine, kendilerinden başka bir düşman musallat eder de düşmanları, onların ellerinde bulunan nimetlerin bazısını alır! Herhangi bir toplumun imamları, Allah’ın Kitabı ile hükmetmez ve Allah’ın indirdiği hükümlerde muhayyermiş gibi hareket ederse, mutlaka Allah sıkıntılarını kendi aralarında kılar!”^{[İbn Mace]}

Ey Müslümanlar! Sömürgeci kâfirlerin politikalarına kanarak çatışmaya devam edersek, ahirette kaybedenlerden olacağız. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إِذَا الْتَقَى الْمُسْلِمَانِ بِسَيْفَيْهِمَا فَالْقَاتِلُ وَالْمَقْتُولُ فِي النَّارِ “İki Müslüman kılıçlarıyla karşılaşırsa ölen de öldüren de Cehennemdedir.”

Ey Müslümanlar! Hepimiz Müslümanız ve her şeye İslam’a göre bakmalıyız.

1- İslam akidesine müracaat etmeliyiz. Bu akide bütün insanlığı İslam kardeşliğine dönüştürür.

2- Raşidi Hilafet, Müslümanlar arasındaki sınırları ortadan kaldıracak ve onları tek bir devlette birleştirecektir. Müslümanlar arasında yaşanan sınır anlaşmazlığı gibi bir çatışma asla yaşanmayacaktır.

Bu nedenle İslam’ı etüt etmeli, Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletinin kurulması için siyasi ve entelektüel mücadelede bulunmalıyız.