Kenya’nın eski Devlet Başkanı Daniel Arap Moi, 4 Şubat 2020’de 95 yaşında hayatını kaybetti. Moi, 2002’de emekli olana kadar 24 yıl Devlet Başkanlığı yaptı. En uzun süre görev yapan ikinci Devlet Başkanıdır. Afrika devlet başkanları da dâhil olmak üzere birçok dünya lideri, ölümünün ardından taziye mesajı yayınladı.

Ölümünün ardından Hizb-ut Tahrir / Kenya olarak biz de şunları açıklamak istiyoruz:

Ölüm, kaçınılmazdır, Allah’tan başka herkes, rütbesi ve konumu ne olursa olsun mutlaka ölümü tadacaktır. Bu bağlamda, ölüm tüm insanlığa dünya hayatının geçici olduğunu, politik, ekonomik ve sosyal alandaki davranışlarımızı Allah’ın emirlerine göre düzenlememiz gerektiğini hatırlatmalıdır. İslam, yaratılış amacını açıkça tanımlamıştır. Diğer bir deyişle hayatın amacı, Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya kulluk etmektir. Zira kıyamet günü bu hayatta yaptığımız amellerden hesaba çekileceğiz.

Moi’nin mirası hakkında iki farklı rivayet var. Siyasi sınıftaki pek çok kişi, Moi’nin karanlık geçmişini aklama çabasında. Çok azı ise onun devlet başkanlığını bir felaket olarak görüyor. Şu anki politikacılar hatta bir zamanlar Moi ile mücadele edenler bile onun ürünüdür. Bu nedenle mirasını akladıklarını görmek şaşırtıcı değil. Geride bıraktığı mirasına saldıranlara gelince, bu, naif olanların gözlerini boyamaktan başka bir şey değil. Zira Moi’nin selefinden, onun da sömürgeci efendilerinden devraldığı laiklikten başka alternatif bir yönetim sistemine sahip değiller. Laiklik, diğer laik rejimler gibi dini siyasetten ayırır, bu yüzden Moi’nin yönetimi, diğer krizlere nazaran yolsuzlukla barizleşmiştir. Ülkenin yıllık brüt ürününün yüzde 10’unu alıp götüren Goldenberg gibi mega skandallar, bunun en açık örneklerden biridir. Popülerlik açısından Moi, gençliğinde bir öğretmendi, daha sonra Kenya’nın en zengin ailelerinden biri haline geldi. 10 Şubat 1984’te gerçekleşen Wagalla katliamının travması, ülkenin kuzey kesimlerinde yaşayan Müslüman toplulukların hâlâ hafızasında. Kenya Hakikat, Adalet ve Uzlaşma Komisyonu’na göre öldürülen insan sayısının tam olarak bilinmediği bu katliam, Kenya tarihindeki en kötü insan hakları ihlalidir. Bölgesel olarak Moi, diğer Doğu Afrikalı liderlerle birlikte Sudan’ın bölünmesi gibi sömürgeci Batı planlarını uygulayan enstrümanlardır.

Laikliğin aksine İslam’da liderlik, bir emanettir, vatandaşların aleyhine olabilecek zararlı politikalar gütmez. İnsanlığın sorunlarını çözer, onları refaha yönlendirir. Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın emrettiği yönetim sistemi sayesinde kısa süre içinde Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in liderliğinde etrafında pek çok lider yetişti. Bunlar, takip etmek için mükemmel bir örnektir. Biz büyük İslam ülkelerinin birinde Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulacağına, dünyayı samimi liderlerin yöneteceğine inanıyoruz. Bencil olmayacaklar, aksine vatandaşların iyiliği için çalışacaklar ve dolayısıyla geride harika bir miras bırakacaklar.