Köprüler İnşa Etme (BBI) ekibi, 26 Kasım 2019 Salı günü Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta ve eski Başbakan Raila Odinga’ya resmi bir rapor sundu. BBI, Ağustos 2017 seçimlerinde yaşanan politik fiyasko sonrası Başkan Uhuru ve Bay Odinga arasında 8 Mart’ta varılan mutabakatın ardından 24 Mayıs 2018’de resmi gazetede yayımlanmıştı. Kenyalıların bir bölümü, BBI’ye hükümetin yeniden yapılandırılması, ekonomik devrim, kayırmacılık, ekonomik yolsuzluk ve birlik gibi dokuz kilit noktada öneriler sundu. Hazırlanan rapor, kamuoyunun tartışması için 27 Kasım 2019’da kamuoyuna açıklandı.

Hizb-ut Tahrir / Kenya şunları vurgulamak ister:

Raporun tesliminden önce politik bölünmeler mevcuttu. Rapor bölünmeleri daha da hızlandıran bir jesttir. Rapor yayınlandıktan ve okunduktan sonra politikacılar arasındaki kutuplaşmalar öylece devam edecek, bu nedenle esasında politikacılar nedeniyle ülke daha da kutuplaşacaktır. Her seçim çemberinden sonra ülkeyi şiddet sarmalına sürükleyen etnik bölünmeleri kışkırtan politikacılar, nasıl ulusun birliğinden bahsedebilirler? Kenya toplumunu böyle bölücü siyasetin kurbanı olma konusunda uyarıyoruz. Çünkü demokratik politikacılarda ebedi dostluklar ve ebedi düşmanlıklar yoktur, kalıcı çıkarlar vardır, tabii kamu çıkarları değil!

İçeriği ile BBI, sanrısal gündemlerle halkı oyalayan demokratik siyasal elitin bir sinsiliğidir. Kenya’nın, daha doğrusu dünyanın maruz kaldığı krizin temel nedeninin, kapitalizm ve bir avuç insanın (elitler ve siyasi sınıf) çıkarını önceleyen siyasal demokratik sistem olduğunu akademik ve düşünürlerin şuana değin fark etmemesi oldukça üzücüdür. Gerçek budur. Yani kapitalizm hâlâ dünyada egemen ideolojidir. Sonra raporda yer alan tüm öneriler, krizlerin ömrünü uzatmak yerine yeni sorunlara yol açıyor. Doğrudur, çünkü yeni yönetim sistemi ile ortaya çıkan 2010 anayasasından bu yana, Kenya hâlâ çok sayıda sorunla karşı karşıya.

Kenya’nın ve genel olarak dünyanın, derin İslam ideolojisine gereksinim duyduğunu yineliyoruz. İslam, insan, hayat ve kâinatın yaratıcısı olan Allah’ın yasalarının fışkırdığı güçlü bir imana sahiptir. Yönetim, o temele dayanır, ekonomik ve sosyal sistemler o temelden fışkırır. Dahası, bu iman sayesinde insanlar, Allah’a kulluk yapan tek bir ümmet olurlar. Hilafette yüzyıllar boyunca İslam, gerçek siyasi iradeye sahip dindar politikacılar üretti. Siyasi, ekonomik ve sosyal istikrar sağladı. Biz, Allah’ın izniyle Hilafetin çok yakında kurulacağına, gerçek politikasıyla dünyaya liderlik edeceğine, adalet ve hakkı tüm dünyaya yayacağına inanıyoruz.