Hizb-ut Tahrir, ideolojisi İslam olan siyasi bir partidir. Siyaset onun işi, İslam onun ideolojisidir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in takip ettiği metot ile Nübüvvet metodu üzere ikinci Râşidi Hilafet Devleti kurarak İslami hayatı başlatmak için ümmet arasında, ümmet ile birlikte çalışır. Hayat sorunlarına ilişkin İslami çözümleri ortaya koyarak insanların işlerini güder. Yöneticileri, fikri çatışma ve siyasi mücadele yoluyla değiştirmek için uğraşır.

Hizb-ut Tahrir, çoğu İslami beldelerde 60 yıldır çalışıyor. Hak kelime ve delile karşı delil yoluyla Allah Subhânehu ve Teâlâ'ya davet eder. Kuvvet kullanarak maddi yollara itimat etmez. Ne askeri kanadı vardır ne de bunu kanıtlayan tek bir olay kayıtlara geçmiş değildir. Bilinen resmi medya büroları vardır. Resmi sözcüler, çok net bir şekilde fikirlerini ve siyasi görüşlerini ifade ederler.

Bu yüzden açıkladığımız bağlamdan dışarı çıkan sözler ya da fetvaların bize atfedilmesini garip karşılıyoruz. Belki de Hizbe bağlı olmayan kişilerin dedikodularıdır. Bu tür dedikodular bizi bağlamaz. Uzak yakın herkes, Hizb-ut Tahrir'in ümmetin sorunlarını ele alma üslubunu bilir. Kurulduğu günden beri Hizbin çatışması sadece Kâfirler ile sınırlıdır. Hiç bir zaman herhangi bir İslami cihâdî grup veya partilere karşı eleştiri ya da karalama yöneltmiş değildir. Sonuç olarak bizim hakkımızda bir şey iddia edenlere şunu söylüyoruz: Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şu sözünü unutmayın.  البَيِّنَةُ عَلَى المُدَّعِي، وَاليَمِينُ عَلَى المُدَّعَى عَلَيْهِ "İddia edene ispat, inkâr edene de yemin etmek düşer."