Bu, BM Genel Sekreteri Irak Özel Temsilcisi’nin açıklamasıdır. Evet, ey Plasschaert, Irak’ta yozlaşma, Irak işgalinin ilk gününden itibaren ülkede kaos ve yıkım yaratmak için yozlaşmayı düzenleyen bir anayasadan sonra sistemli hale gelmiştir. Yozlaşmanın asıl amacı, Irak’ın zenginliklerinin yağmalanmasını sürdürmek ve ümmetin kalkınmasını engellemektir. Çünkü Irak, sahip olduğu konumu, maddi ve insan kaynakları ve entelektüel derinliği ile sömürgeci varoluş için bir tehdittir. Amerika’nın Irak işgalinin ardından siyasi ortamın hazırladığı anayasaya göre yasallaştırılmış yozlaşma sistemi şöyledir:

Birincisi: Mezhepçilik: Irak’ta yaratılan her mezhep ve etnisitenin kendine ait dini mercileri vardır. Dini mercilerin farklı vizyonları, Amerika’nın dayattığı şeyler dışında hiçbir siyasi meselede ittifak edememelerini sağlıyor. Daha da kötüsü Amerika, Irak’ta savaşın, çatışmanın ve yıkımın sürdürülmesi için sanal sınırlar çizmiştir.

İkincisi: Kotalar: Makam ve mevki dağılıma kapı aralamıştır. Pozisyonlarda yeterlilik gözetmez, partiler için bütçe oranları belirler, bakanlar ve müdürler eliyle bu bütçe talan edilir. Kısacası kotalar, hırsızlık ve makam satışına resmi ve yasal olarak kapı araladı.

Bu anayasanın en önemli verileri, siyasi, ekonomik ve içtimai yönleridir:

Siyasal düzeyde: Mezhepçilik ve kotalar, ayrılık ve gayrılık getirdi, ülkenin birliğini ve yüce çıkarlarını ifade eden tek bir siyasi vizyon üretemedi. Bölgesel komşu ülkelere bağlılık, bu ülkeler arasındaki farklı çıkarlar nedeniyle çatışmayı artırdı.

Ekonomik düzeyde: Mücrim Amerika, Irak ambargosu ve işgali nedeniyle ülkenin endüstriyel ve tarımsal altyapısını yok etti, özellikle birincil sanayi, elektrik, büyük tarım ve baraj projelerini yeniden inşası için gayret sarf etmedi. Bütün bunlar, yerel üretimin zayıf veya yok olmasına, elektrik, gıda ve tüketim malları ithalatında komşu ülkelere tamamen bağımlı hale gelmesine yol açtı. Dahası yabancı şirketlere ve petrol şirketlerine denetim olmaksızın yatırım yapmaları için kapıyı ardına kadar araladı. Devletin mali gelirlerinin, sadece petrol olmasını sağladı, bu da çoğunlukla hırsızlara gitti. Gelirlerin küçük bir yüzdesi, hayali imar projelerine gitti. İnsanların büyük bölümü, memur olarak istihdam edildi veya tazminat ve yardımlar verildi. Tarımsal veya endüstriyel yöne önem verilmedi. Devletin çok sayıda çalışanı istihdam etme zorunluluğu devlete yük oldu. Sonuçta ödemeler dengesinde açık oluştu ve IMF’den kredi alındı. IMF, devletin ekonomik politikalarını, harcama giderlerini, akaryakıt fiyatlarını ve Irak dinarının ABD doları karşısındaki değerini belirledi. Bugün dinarın değerinin düşmesinin sebebi budur. Bir doların 2000 dinarı bulması bekleniyor!

İctimai düzeyde: Anayasa ve laiklik, dini değerlere saygısızlık, bireysel ve inanç özgürlüğü, sürdürülebilir eğitim sisteminin yardımıyla ateizme ve birçok suça kapı araladı. Amerika ve Birleşmiş Milletler, ülkede kurduğu örgütler ile Müslüman ülkelerde eşcinselliğe ve aile içi şiddete çağrıda bulundu.

Evet, doğru söyledin yalancı Plasschaert. Yozlaşma, örgütlü ve sistemlidir ama bunu Birleşmiş Milletler’de söylemelisin ve yozlaşmanın işgalle, sistemiyle ve anayasasıyla geldiğini kabul etmelisin. Amerika, istediği hedeflere ulaşmak için girdiği her ülkede ümmete bir anayasa dayattı.

Ey Müslümanlar! Amerika ve kâfir Batının tüm bu eylemlerinin amacı şudur:

1- İslam ümmetinin şan ve şerefine kavuşmasını engellemek, insanlığı laikliğin ve demokratik kapitalist sisteminin zulmünden ve karanlığından kurtaracak devletin kurulmasını önlemek.

2 - Ülke kaynaklarını kapitalist şirketlerin yağmalamasını sağlamak ve bir avuç insanın temsilcisi olan yozlaşmış zulüm sistemini sürdürmek.

Ey Irak Müslümanları! Zulmü sona erdirmek, adaleti ve yeryüzünde Allah’ın hâkimiyetini tesis etmek, Allah’a ve O’nun dinine yardım etmek için yozlaşmış laik değerlere ve köhne kapitalist demokratik sisteme başkaldırmaktan başka seçeneğinizin olmadığını bilmelisiniz. Kuşkusuz Allah, yardımcınızdır ve sizinle beraberdir.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تَنْصُرُوا اللهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ“Ey iman edenler! Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder, ayaklarınızı savaşta sabit kılar.” ^{[Muhammed 7]}