Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hollanda
Medya Bürosu

No: HLu2013BAu20132014u2013MBu2013TRu201317 H. 2 Zilhicce 1435
M. Cuma, 26 Eylül 2014

Basın Açıklaması Hollanda Hükümeti ve Uluslararası Toplum İslam'la Mücadelede IŞİD'i Mazeret Olarak Kullanıyorlar

ABD Başkanı Barack Obama'nın Suriye ve Irak'ta IŞİD ve diğer terör gruplarının ilerleyişini durdurmak için yaptığı açıklamanın ardından Hollanda hükümeti, Irak'ta IŞİD'e karşı mücadeleye katılma niyetini bildirdi. Hükümet, kabine toplantısında Irak'a 380 askeri personelle birlikte sekiz de F-18 savaş uçağı gönderme kararı aldı. Hükümet tarafından yapılan açıklamada bu kararının arkasındaki gerekçe ise şöyledir; IŞİD'in estirdiği terör durdurulmalıdır. IŞİD'in ilan ettiği Hilafet, Avrupa'daki insanlar için cazibe merkezi haline gelebilir. Onun için savaş alanında radikalleşen Avrupalı Müslümanlar, ülkelerine döndüklerinde toplumlarına tehdit oluşturabilirler.

Unutulmamalıdır ki Suriye devriminin patlak vermesinden bu yana Amerika öncülüğünde Batı, plan ve sonsuz projelerle devrimi kontrol altına almaya çalışıyor. Sırf bu amaca hizmet etsin diye sözde Suriye Ulusal Konseyi ve sonra da sözde Suriye Koalisyonu kuruldu. Sonra Suriye krizinin çözümü için bir yol haritası önerildi. Ama tüm bu planlar başarısız oldu. İşler Amerika'nın istediği gibi gitmedi. Aksine Batının tüm girişimlerine rağmen Suriye devrimi İslami bir karakter alana kadar büyüdü de büyüdü. İslami bayraklar, İslami sloganlar, semboller yükselmeye başladı. Gelecekte zorla ve kuvvet yoluyla değil, Amerika ve müttefiklerinin isteklerine karşın Suriyelilerin uzlaşma ve onayıyla bir İslam Devleti kurulacağı beklentileri arttı.

İşte Irak ve Suriye'yi vurmak için Amerika'nın yaklaşık 50 ülkeden büyük bir koalisyon oluşturmasının arkasındaki ana neden budur. Suriye ve Irak'a askeri ve siyasi müdahalede bulunmak için büyük devletler, IŞİD'i sadece bahane ve gerekçe olarak kullanıyorlar. IŞİD, bölge halkı tarafından desteklenmeyen şiddet yoluyla Irak'ın bazı bölgelerini kontrol eden silahlı bir gruptan öteye geçmez. Ümmet, onun sözde Hilafet ilanını tanımasa da, mücrim Beşşar Esed'e karşı savaş ve devrimi destekliyor. Ümmet, onun çürük rejiminden ve bizzat ondan kurtulunca, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletine gönül rızasıyla kucak açacaktır. Onu destekleyecek, rıza ve seçime dayalı olarak seçeceği Halifesine biat edecektir. İşte Amerika, bunu hem kendisine hem de çıkarlarına çok büyük tehlike olarak görüyor.

Bu nedenle ABD hükümeti, Orta Doğu için, özellikle de Suriye ve Irak için planlar ve yol haritaları belirledi. Ki bu, Irak'ın Kürtler, Sünniler ve Şiiler olmak üzere etnik ve mezhepçilik doğrultusunda bölünmesidir. Suriye planına gelince, İslami karakter kazanan devrime zorla engel olmak ve ajanı Beşşar'ı kurtarmaktır. Bu nedenle Amerika öncülüğündeki Haçlı koalisyonunun savaşan İslami gruplara saldırdığı halde Beşşar ve ordusuna saldırmadığını, hatta Beşşar'ın ordusunun Amerika ile yan yana savaştığını görüyoruz. Bu, Amerika'nın Afganistan, Somali ve son zamanlarda Mali'de yaptığının aynısıdır. İddia edildiği gibi ABD ve müttefiklerinin, Irak'taki azınlıkları korumak için insani nedenlerle hareket etmedikleri açıktır. Suriye rejimi, bütün kırmızı çizgileri aştığında ve sivillere karşı kimyasal silah kullandığında, onlar hiçbir şey yapmadılar.

Son dört yılda 200.000'den fazla Suriye öldürülürken neredeydiler? Çıkarları tehdit altında olunca mı çürük bahaneler ile bile olsa hemen harekete geçiyorlar? Ve askeri olarak müdahale de bulunuyorlar. Bütün bu göstergeler, bu İttifakın arkasındaki amacın, tamamen emperyalist güdüler olduğunu gösterir. Hollanda gibi diğer ülkelerin desteği ise, Amerikan savaşına meşruiyet kazandırmaktan başka bir şey değildir. Hollanda hükümeti, Irak'ta geçmiş hatalardan ders almadan körü körüne ABD politikasının peşinden gidiyor.

Görünen o ki Hollanda hükümeti, Irak'ı yok etmek için Irak'ın kitle imha silahları konusunda Amerika tarafından uydurulan yalanları unutmuş gibi görünüyor. Bu savaşın sonucunda yaklaşık Lüksemburg nüfusunun üç katı insan öldü. Bu savaş, kaos, mezhepçilik şiddeti ve siyasi istikrarsızlığa yol açtı. Ayrıca biz, son zamanlarda Hollanda hükümeti tarafından çıkarılan anti- radikalleşme önlemler paketinin -ki biz bütün gücümüzle mücadele ettik- Hollanda içinde ve dışında İslam'a ve Müslümanlara yönelik askeri saldırı desteği ile uyumlu olduğuna inanıyoruz. Buna ek olarak politikacılar ve medya, Hollanda'da insanları İslam'dan korkutmak için ellerinden geleni yaptılar. Oysa bunu gerektiren hiç bir şey yoktu. Buna rağmen İslam'a ve Müslümanlara karşı kamuoyu oluşturmak için Müslümanlar hakkında bir dizi şüpheler ortaya attılar. Ki bu, hem bu ülkede Müslüman topluluklara karşı acımasız önlemlerin alınmasına, hem de Irak ve Suriye'de Hollandalı askerlerin varlığına gerekçe oluşturulmasına neden oldu. Oysa gerçek endişeler, Batılıların ülkelerini işgal etmeleri nedeniyle ailelerini kaybetmekten korkan Irak ve Suriyeli Müslüman ailelerin endişeleridir. Batılıların askeri müdahalesi, şuana kadar İslam dünyasına asla istikrar getirmedi ve gelecekte de getirmeyecektir. Hollanda hükümetinin, İslam karşıtı yeni önlemler paketi ile İslam dünyasına askeri olarak katılması ve körü körüne destek vermesi, Hollanda'da yaşayan Müslümanlar ile Gayrimüslimler arasındaki ilişkiye olumsuz yansıyacaktır.

Bunun için Hollanda'da yaşayan Müslümanlar birleşmeli ve savaş politikasına, Müslüman ülkelere Batı müdahalesine karşı çıkmalıdırlar. Ve bilmelidirler ki İslam Hilafeti, hem Müslümanlara hem de Gayrimüslimlere huzur ve istikrar getirecektir. Ayrıca Nübüvvet metodu üzere Hilafet, Müslüman ülkelerde Batının saldırganlık politikalarına da bir son verecektir.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hollanda
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: +31 (0) 6 11 86 05 21
www.hizb-ut-tahrir.nl
E-Mail: Okay.pala@hizb-ut-tahrir.nl

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER