Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hollanda
Medya Bürosu

No: HLu2013BAu20132014u2013MBu2013TRu20130010 H. 1 Raceb 1435
M. Çarşamba, 30 Nisan 2014

Almere Şehrinde Faslı Aileye Yapılan Saldırı Vakayı Adiye Mi Yoksa Hollanda Devletinin Politikasının Bir Sonucu Mu?

Bu sabah Safa Merve adlı bir kişi, "Büyüleyici Almere gibi bir şehirde kız arkadaşımın Faslı komşusunun evinin duvarına ırkçı sloganlar yazılmış ve haç işaretleri yapılmış." diye bir tweet attı. Duvarına haç işaretleri yapılan ve "defolun gidin" yazılan ev, Almere Poort'ta Roald Amundsen Caddesi üzerinde bir evdir.

Bu İslamofobi ifadeler, öyle kendiliğinden oluşmuş değildir. Aksine Müslümanlara karşı izlenen siyasi politikanın bir sonucudur. Örneğin Arnhem şehrinde ESA futbol kulübünün bir futbolcusu daha önce "Minder Minder [Azınlık Azınlık] hakaretinin kurbanı olmuştu. Yine Geert Wilders'ın ünlü fragmanından kısa bir süre sonra da Tilburg şehrinden 11 yaşındaki Amin Lachir sınıf arkadaşları tarafından ırkçı söylemlere maruz kalmıştı. Maurice De Hond tarafından yapılan son anketlere göre Hollandalıların %43'ü Hollanda'da daha az Faslıların olmasını tercih ettiklerini gösteriyor. Dahası %65 ise Batılı olmayan göçmenlerin geri dönüşlerinin teşvik edilmesinden yanadırlar. Çeşitli siyasi partiler, bu tür tedbirlerin arkasında duruyorlar. Onun için üyeleri üzerinde böyle bir etkinin olması şaşırtıcı değildir. Geert Wilders tarafından "Azınlık, Azınlık, Azınlık defol" diye yapılan açıklamalar, Belçikalı Vlaams Belang Partisinin lideri Filip Dewinter tarafından aynen kopyalandığı için bu kişi bunu sopa ile birçok Müslümanın dövüldüğü ve camilere yasaklayıcı çıkartmaların yapıştırıldığı İslam karşıtı bilgisayar oyununa uyarladı.

Tüm olanlara rağmen Hollanda devleti, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 1. maddesinin arkasına saklanıyor: "Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve kardeşlik ruhu içinde birbirlerine karşı hareket etmelidirler." Toplumun çok kültürlü ve çoğulcu karakteri, böyle bir toplumda İslam'a yer olmadığı gerçeğini gösteriyor. İspanya Kralı Philip II bir keresinde şöyle demişti: "Pekâlâ herkes eşittir. Eşitliği kabul etmeyenler, defolup gitsin." İşte bunun sonucu olarak başörtüsü gibi dinsel simgeler yasaklandı. Sonuçta bu söylem, İspanya'da yaşayan Moriskoların [Arapça konuşan Müslümanlar] etnik temizliğine yol açtı.

Hâlihazırdaki entegrasyon politikası da bundan pek farklı değildir. Saygı gösterilmesi gerekirken vatandaşların nasıl düşünmeleri ve nasıl davranmaları gerektiğini [standartlar belirleyerek] dayatıyor. Buna mukabil İslami Devlette Müslüman olmayanlar din veya ideolojilerinden vazgeçmeye zorlanmazlar ya da baskıya maruz kalmazlar. Yani İslam, herkesin İslami akideyi inanma mecburiyeti olmadığını kabul eder. Farklı kültürlerin barış içinde yaşamalarını sağlayacak mekanizmalara sahiptir. Allah Subhânehu ve Teâlâ Kur'an'da bunu şöyle ifade ediyor:

لَا يَنْهَاكُمُ اللَّهُ عَنِ الَّذِينَ لَمْ يُقَاتِلُوكُمْ فِي الدِّينِ وَلَمْ يُخْرِجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ أَنْ تَبَرُّوهُمْ وَتُقْسِطُوا إِلَيْهِمْ إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الْمُقْسِطِينَ "Allah, sizi, din konusunda sizinle savaşmamış, sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış kimselere iyilik etmekten, onlara âdil davranmaktan men etmez. Şüphesiz Allah, âdil davrananları sever." [Mümtehine 8]

Müslüman topluluk olarak biz, dışarından gelen bu tür düşük dozajlı saldırılara karşı saflarımızı birleştirip birbirimize kenetlenmeliyiz. Ve aynı zamanda bir Müslümana yapılan saldırının tüm Müslümanlara yönelik bir saldırı olduğunun farkında olmalıyız. Çünkü Faslı aile, birey olduğu için değil, kim olduğu için yani Müslüman olduğu için saldırıya maruz kaldı. Tahrikler, duvar yazıları ve Almere gibi saldırılara rağmen İslami kimliğimize sarılmak esastır. İslam karşıtı politikaları teşhir etmeli ve muhalif görüşe tahammül edemeyen liberal demokratik fikirlere meydan okumalıyız. Gerçekten uyumlu bir topluma ulaşmak için Gayrimüslimlere İslam'ı alternatif bir yaşam tarzı olarak sunmalıyız.


Okay Pala [Ebu Zeyn]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Medya Temsilcisi
Hollanda

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hollanda
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: +31 (0) 6 11 86 05 21
www.hizb-ut-tahrir.nl
E-Mail: Okay.pala@hizb-ut-tahrir.nl

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER