حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hollanda
Medya Bürosu
No: HLu2013BAu20132013u2013MBu2013TRu20130006 |
H. 26 Şevvâl 1434 M. Pazartesi, 02 Eylül 2013 |
-Basın Açıklaması- İslam Düşmanı Belçika Eğitim Bakanı Pascal Smet'in Açıklamalarına Bir Yanıt
Dün Belçika'da Fas İkrâ Okulu adında bir okul açıldı. Okul, yeni öğrencilere kapılarını açmakla birlikte Pandoranın kutusunu da açmış oldu. Okulun açılışı, son birkaç gün içinde Belçika'da tartışma konusu oldu. Bazı politikacılar, bu Fas Okulunun entegrasyona teşvik etmeyeceği, aksine ayrımcılığa neden olacağı gerekçesiyle korkularını dile getirirken, Eğitim Bakanı Pascal Smet gibi kimseler de, bu tür okulların açılışını desteklediklerini ifade ettiler. Bakan, VRT kanalındaki 7. gün programında, "Okul, Belçika uyruklu olmayan öğrenciler için bir çözüm olabilir. Ama okul, İslami bir okul olsaydı, kabul etmeyeceğini, çünkü o zaman bir sorun teşkil edeceğini." söyledi. Yayın akışı sırasında Bakan, "Eğitim özgürlüğü açısından bu okul, tamamen yasaldır. Bu, bir Fas Okuludur, İslami bir okul değildir. İslami okul olsaydı, o zaman çok büyük bir sorun olurdu." dedi. Bu sözlerle Bakan, önyargılı olduğunu, aksine daha da ötesi İslam'dan nefret ettiğini gösterdi. Ona göre İslami okul, Müslüman gençliği birleştirmek için çalışacak ve onları dine bağlayacaktı. Sonra onlar, dindar olacak, toplumda korku ve paniğe neden olacaklardı. Bakanın tutumu çok açıktır. Ancak Bakan Pascal Smet, bilindiği üzere, Belçika'nın Flaman bölgesinde, Katolik ve Yahudi okulları olduğunu unuttu. Bu okullar, öğrencilere düzenli eğitimin yanında, değerleri de öğretmek için çalışırlar. Bakan neden Fas Okulunu, İslam okul olduğu takdirde, büyük bir sorun olarak görüyor ki? O halde sözünü ettiği eğitim özgürlüğünün ne anlamı var? Ya da düzenli eğitim programlarının yanı sıra, Müslümanların çocuklarına dini değerlerini öğreten eğitim özgürlüğü, yoksa Müslümanlar için söz konusu değil midir?
Biz, Belçika'daki politikacıların, Müslümanlara karşı uzun yıllardır çifte standart uyguladıklarını biliyoruz. Belçika Anayasası'nda geçen hak ve özgürlükler, Müslüman nesil için geçerli değildir. Ayrıca dün okullardaki başörtüsü yasağı da yürürlüğe girdi. Senelerce Belçika'da uygulanan İslam düşmanı politikalar da, bu bağlamda değerlendirilir. Bu nedenle Pascal Smet'in açıklamaları tuhaf ve şaşırtıcı değildir.
Müslüman nesil, evvela sorunun, laiklik fikirlerinde olduğunu, bugün laikliğin İslam düşmanı söyleminden ziyade din düşmanı söylem taşıdığını bilmeliler. Batı, Katolik ve Yahudi okulları normal gördüğü halde, İslami okulları kabul etmiyor. Bu, İslami kimliğin Belçika toplumunda, tanınmadığı anlamına gelir. İslami yaşam metoduna bağlı olan Müslümanlar, bu toplumdan görülmüyorlar. Çok kültürlü ve karşılıklı saygıya dayalı dedikleri toplum, bu mudur? Batının övündüğü birlikte yaşam bu mu?
Laikliğin hayata yüzeysel bakışı, bir kez daha kanıtladı ki laiklik, adaletsizlik ve ayrımcılık demektir. Pascal Smet'in sözleri, bu temele göre eleştirilmelidir. Çok kültürlülüğe bakış ve İslam'ın diğer din sahiplerine nasıl saygılı davrandığı konusunda laiklik ile İslam arasında belirgin bir fark vardır. Bu farkı görmek için, İslami tarihe bakmak yeterlidir. Laikliğin, gerek dini hayattan ayırmak gibi, fikri temeldeki sahtekârlığı, gerekse tarafsız olmak gibi sahte niyeti, entelektüel olarak ele alınıp meydan okunmalı ve diğer din sahiplerini dışlamayan, aksine kucaklayan eşsiz yaşam biçimiyle İslam, alternatif bir ideoloji olarak sunulmalıdır.
Bu, Belçika'daki Müslümanlara bir nasihattir; İslami kimliğe sarılın ve Batının çocuklarıyla ideolojik temelde tartışın. Güçlü bir şekilde asılsız İslam düşmanlığı söylemlerini, reddetmenin yegâne doğru yolu budur.
Okay Pala [Ebu Zeyn]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Medya Temsilcisi
Hollanda
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Hollanda Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: +31 (0) 6 11 86 05 21 www.hizb-ut-tahrir.nl |
E-Mail: Okay.pala@hizb-ut-tahrir.nl |