Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu

No: FLu2013BAu20132010u2013MBu2013TRu20130021 H. 19 Zilhicce 1431
M. Cuma, 26 Kasım 2010

-Basın Açıklaması- İnsanların Güvenliğiyle Oynamak, Kanunsuzluk ve Siyasi Tutuklamalar, Abbas'ın Güvenlik Birimlerinin En Bariz Özelliğidir

Filistin Otoritesi Başkanı Mahmud Abbas, dün perşembe günü Fetih Hareketi Devrim Konseyi'nin beşinci oturumunda yaptığı konuşmasında şöyle dedi: "Sizlere birçok kez kimlikleri her ne olursa olsun herhangi bir kişiyi siyasi gerekçelerden dolayı tutuklamamızın imkansız olduğunu söylemiştim. Tutuklamaların gerekçesi sadece güvenlik ihlali veya suç ihlalleri olup bunların hepsi kanuna göre yapılmaktadır." Ve şöyle ekledi: "Güvenlik sorunu bizim için kutsal olup onunla oynamak kesinlikle haramdır. Kanunsuzluğa izin vermeyiz. Çünkü biz, kanunsuzluğun deneyimini yaşadık. Oynanmasına da izin vermeyiz. Çünkü biz bunun da deneyimini yaşadık. Hiçbir kimsenin insanların geleceği ile oynamasına izin vermeyiz."

Mevcut somut vakıalar, Abbas'ın güvenlik, kanunsuzluk ve siyasi tutuklamalar hakkındaki açıklamalarını yalanlamaktadır. Zira güvenlik birimlerinin özellikle de askeri yargı destekli kötü hatıratlı istihbarat birimlerinin sürekli bir şekilde uyguladığı siyasi tutuklamalar, insanların güvenliğiyle oynamak, kanunsuzluk ve insanların geleciğiyle oynamak, Batı Şeria'nın tüm bölgelerinde günlük olarak yaptığı işlerdendir.

Abbas'ın yalanını açıklamak için misal olarak sadece aşağıdaki vakıaları hatırlatırız:

1- Özellikle Hizb-ut Tahrir'in Hilafetin yıkılış yıldönümünde yaptığı siyasi barışçıl faaliyetlerden sonra olmak üzere Batı Şeria'nın tüm şehirlerinde hizbin şebabı ile taraftarlarından yüzlercesinin tutuklanması, 23 şebabtan oluşan ve davaları bugün ertelenen bir gurubun birkaç aydan beri siyasi kimlikleri yüzünden Kalkilya'da hala yargılanması.

2- 10.08.2010 günü Ramallah'ta istihbarat birimlerince tutuklanan ardından Yüksek Adalet Mahkemesi'nin 30.08.2010 tarihinde derhal serbest bırakılmasına karar vermesine rağmen istihbarat birimlerinin en üst yargı organı olduğu halde onun bu kararını uygulamayı reddederek Hatib'i keyfi şekilde tutuklamaya devam edip 13.10.2010 tarihinde avukatın ve şahitlerin salona girmesine izin verilmeksizin askeri mahkemeye çıkarttığı, askeri hakimin de yetkilerini aşarak altı ay hapsine hükmettiği ve halen tutuklu bulunan siyasi tutuklu Üstaz Muhammed'in durumu. Bu durumun, Abbas'ın ofrisine ve Feyad'a ulaştığı gibi siyasiler, medya organları ve insan hakları örgütleri nezdinde bilinmesi, siyasi tutuklamaları inkar eden ve bunların bir suç olup "kanununa göre yapıldığını" söyleyen Abbas'ın yalanının ortaya çıkması için yeterlidir.

3- Güvenlik birimlerinin özellikle de istihbarat birimlerinin, 23.11.2010 çarşamba günü el-Halil'deki Politikinik Üniversitesi'ndeki Hizb-ut Tahrir'in taraftarlarından olan onun üzerinde öğrenciyi kaçırması. Bu kaçırma olayı ise üniversitede Hizb-ut Tahrir'e bağlı talebelerin kitlesi olan "Vai Kitlesi'nin" başarısının ve üniversiteden yüzlerce talebinin katıldığı "Kaynaklar Savaşı" başlıklı bir sempozyum düzenleme izni almasının ardından gerçekleşmiştir. Zira güvenlik birimleri bu öğrencileri, üniversitenin kapısında ve çevre yollarında tutuklamış ve istihbarat birimi merkezine götürmüştür. İstihbarat birimi de perşembe günü onlardan bir gurubu, sivil siyasi aktivistlerin yargılamasında olduğu gibi yetkilerini aşarak gözaltı sürelerini on beş gün uzatması amacıyla askeri mahkemeye çıkarmıştır.

4- Hatta Ramallah, Beyt-i Kâhil, el-Uyzuriyye ve el-Halil'deki Habbâb Mescidi'nde olduğu gibi mescitlerin kapatılması, cemaatin saldırılara ve baskınlara maruz kalması.

Abbas, kendilerini siyasi hususta aldattığı gibi insanlara ve Devrim Konseyi'ne yalan söylemekte ve onları aldatmaktadır. Zira Filistin'i heba etti, genelinde Yahudiler lehine taviz verdi ve geri kalanı üzerinde de müzakere yapmaktadır. Dolayısıyla Fetih Hareketi Devrim Konseyi, siyasi cürümlerinde, güvenlik birimlerinin insanlara saldırılarında, onları tutuklamalarında ve onlara işkence yapmalarında Abbas'ın ortağı olmamalıdır. Zira otorite, siyasi gidişatında Fetih'e dayanmaktadır.

Filistin halkı, otoritenin Filistin arzı hakkındaki siyasi cürümlerini asla unutmayacağı gibi güvenlik birimlerinin evlatlarına yönelik cürümlerini de unutmayacaktır. Gerek otorite gerekse güvenlik birimleri, ümmet işinin dizginlerini eline geçirmeden bu cürümlerden vazgeçmelidirler. Yoksa otoriteye ve güvenlik birimlerine dünyada hak ettiklerini gösterecektir. Ahretin azabı daha büyük ve daha şiddetlidir. Keşke bilselerdi! وَلَعَذَابُ الآخِرَةِ أَكْبَرُ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ "Ahiretin azabı, elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi!" [ez-Zumer 26]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 0598819100
www.pal-tahrir.info
E-Mail: info@pal-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER