Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
Medya Bürosu

No: ISu2013BAu20132012u2013MTu2013TRu20130006 H. 26 Şevvâl 1433
M. Perşembe, 13 Eylül 2012

-Basın Açıklaması- Rasul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e Yönelik Tekerrür Eden Hakaretler, Ciddi ve Şerefli Bir Tutum Sergilemeyi Gerektirir

Resulün ve İslam risaletinin görüntüsünü çarpıtan iğrenç bir film yoluyla Nebi Muhammed [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e yapılan hakaretle Müslümanların mukeddesatları bir kez daha azgın bir saldırıya maruz kalmıştır. Müslümanların Kahire ve Bingazi'deki fevri tepkileri dünyadaki siyasileri şok etmiş ve onları korkutmuştur.

Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e yönelik tekrrür eden hakaretler, İslam dünyasındaki ve Batıdaki tepkiler karşısında şu hususları vurgulamamız gerekir:

1- Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e hakaretler olduğu sürece bu hakaretler, Allah'ın yeryüzünü ve üzerindekileri kendine döndürünceye kadar kınanacaktır. Zira Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem], akidemizin bir parçasıdır, hidayete erdirendir, sünneti bizim için bir şeriattır, tüm Müslümanlar nezdindeki konumu pazarlığa ve tavize yer verilmeyecek derecede açıktır.

2- Bu yeni hakareti, senelerce şahit olduğumuz birçok İslam beldesinin işgal edilmesi ve Batılı siyasilerin yürüttüğü siyasi uygulamalar da dahil İslam'a yönelik azgın saldırı bağlamından ayrı düşünmek imkansızdır. Zira onlar, iç ve dış çıkarlarını gerçekleştirmek amacıyla İslam'ın görüntüsünü çarpıtmak için birbirleri ile yarışmaktadırlar. Bu nedenle bu filmi, İslam'ın ve Müslümanların maruz kaldığı yalanlar, saptırmalar ve çarpıtmalar yüzünden İslam'dan korkan fanatik toplumları ortaya çıkaran bu uygulamalardan ayrı düşünmek imkansızdır. Binaenaleyh Batılı liderlerin, şu anda kendilerini temize çıkarmaları, bu ve diğer hakaretlerden sorumlu olmaktan kaçınmaları imkansızdır.

3- Müslümanların içerisinde bulunduğu hüsranın nedeni, İslam'ın değerlerini ve mukeddesatlarını koruyan İslam Devleti'nin yokluğudur. Bazı Müslümanların duygusal tepkilerinin nedeni ise Arap baharının ortaya çıkardığı ılımlı hükümetlerin, Körfezdeki sahte İslami göründeki hükümetlerin, İran'ın ve İslam dünyasındaki sözde siyasi liderlerin, İslam'ın farz kıldığı şeri vecibeyi yerine getirmemeleridir. En azından onların büyükelçileri kovmaları, özellikle petrol sevkıyatı olmak üzere bu tür hakaretlere izin veren herkesle diplomatik ve ekonomik ilişkileri kesmeleri gerekirdi. Hatta bu tür hakaretlere yaklaşımla ilgili şeri hüküm, bu tür hakarette bulunan kişileri koruyan devletlerin fiilen muharip devlet sayılmasıdır. İslam dünyasındaki başarısız hükümetlerin acziyeti, halklarında ümitsizlik oluşturmakla birlikte Arap Baharı ayaklanmaları sonucunda meydana gelen şekli değişim gibi değil fiili siyasi bir değişime şiddetle ihtiyaç olduğunu gösterdi.

4- Bazı insanların, Resule yapılan hakaretten dolayı Müslümanların gösterdiği öfkeyi ölçüsüz göstermeye çalışarak yürüttükleri karalama kampanyalarına karşı çıkmamız gerektiği gibi hiç bir kimsenin "aşırıcıların" bu durumu kendi çıkarları için istismar ettiğini iddia ederek Müslümanların arasına fitne sokmasına da izin vermemeliyiz. Resulü savunmak tüm Müslümanları ilgilendiren hayati bir meseledir. Müslümanların öfkelenmesi, ne bir fanatikliktir ne de hoş görürsüzlüktür. Aksine barbar ve hoşgörüsüz birisi varsa o da Resule hakareti korunması gereken bir hak olarak gören Batı hadaratı ve sistemleridir. Yine tarih boyunca azınlıklara karşı ve şu günlerde Müslümanlara karşı ırkçılığı ve hoşgörüsüzlüğü ifraz ederek onları tekerrür eden iftira ve çarpıtma kampanyalarının hedefi yapan Batı hadaratı ve sistemleridir. Dolayısıyla bu hadarat, birbiri ile uyumlu ve hoşgörülü bir toplum oluşturamaz.

5- İslam, İslam akidesi hakkında tartışma yapılmasını yasaklamadığı gibi İslami yaşam tarzı ve İslam'ın sistemleri hakkında objektif tartışma yapılmasını da yasaklamaz. Aksine İslam, bu davetin tebliği edilmesi için Müslümanları eziyetlere katlanmaya teşvik eder ve devlete Müslümanı ve gayrimüslimi ile eşit şekilde tebaanın haklarını garanti altına almasını emreder. Dolayısıyla İslam, onların hayatlarını, mülklerini, ırzlarını ve inançlarını korur. Bu ise İslam'ın dışında başka hiç bir nizamın kesinlikle garanti altına almadığı bir durumdur. Ancak İslam, Allah'a ve Resulüne hakaret edilmesine kesinlikle izin vermez. Hatta Resullerin hiç birine hakaret edilmesine de izin vermez.

6- Hizb-ut Tahrir, dünyanın dört bir tarafında çalışmaktadır ve Müslümanları, İslam dünyasındaki nizamları ortadan kaldırarak Hilafet'in olduğu İslam Devleti'ni ikame etmeye davet etmektedir. Ki İslam'ın şerefli değerlerini koruyacak, onları dünyaya taşıyacak, Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'i ve Müslümanların mukeddesatlarını savunacak olan İslam Devleti'dir. Bu çalışma üzerinde ısrar etmemiz, sürekli olarak Müslümanları bu çalışmayı desteklemeye, benimsemeye ve katılmaya çağırmamız sırf İslam'ın ve Müslümanların korunmasını garanti edecek yegane çözümün bu olmasından dolayıdır. Dolayısıyla Muhammed [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in ümmetinin, Batının değerlerini ve sistemlerini kaldırıp atarak İslam'ı ve sevgili Resulümüzü koruyacak devleti ikame etmeleri gerekir.

Son olarak Batıdaki tüm Müslümanları, Resulü savunmak ve Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in şahsını ve İslam risaletini çarpıtmayı hedefleyen yalanlara karşı koymak üzere tek bir saf olmaya teşvik ediyoruz. Bunu ise İslam'a davet ederek bir insan, nebi, devlet adamı, siyasi ve askeri lider olması vasfı ile Kerim Resulün sahip olduğu şerefli sıfatları ortaya koymakla yapmalıdırlar.

O halde ey Müslümanlar! Sessizliğinizi bozun ve yüksek bir sesle canımızdan, malımızdan, ailemizden daha çok sevdiğimiz ve uğrunda varımızı yoğumuzu ortaya koyacağımız Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e hakaret eden veya bu hakareti meşrulaştıran herkesi kınayın.

إِلا تَنْصُرُوهُ فَقَدْ نَصَرَهُ اللهُ "Eğer siz Allah'ın Resulüne yardım etmezseniz, Allah ona kesinlikle yardım eder." [Tevbe 1]


Şadi Farica
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Medya Temsilcisi
İskandinavya

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: (+45) 50 59 90 66
www.hizb-ut-tahrir.dk
E-Mail: info@hizb-ut-tahrir.dk

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER