حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu
No: BR–BA–2021–MB–TR–11 |
H. 25 Şevvâl 1442 M. Pazar, 06 Haziran 2021 |
Filistin’deki Siyonist Saldırganlığına Muhalefeti Hükümsüz Kılmaya Çalışan Pazar Gazetelerine Yanıt
Öngörülebilir ikiyüzlülükle iki Pazar gazetesi, hem mantıksız hem de mantıksal tutarlılıktan yoksun yorgun iddialarını yinelediler.
İsimsiz hükümet kaynakları, Müslüman topluluk ile gerginliklerin heyecan verici olduğunu bildirdiler. Korkunç Yasak politikasının çöküşüyle birlikte yeni girişimlerde bulundukları görülüyor. “Terörizm suçlamasına maruz kalmayan, ama korku yayanlar, bölünmeye teşvik edenler, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü ucube görenler de dâhil olmak üzere terörizmin altyapısına ortam hazırlanmasına katkıda bulunan grup ve ideolojilere” karşı daha yıkıcı olmak için yeni bir politika geliştiriyorlar. Böyle bir politikanın, eğer uygulanırsa, nefret dolu aşırılıklarını düzenli olarak kusan, korku ve bölünmeyi teşvik eden ve çoğu insanı demokrasiden olumlu bir şekilde uzaklaştıran bir dizi gazeteci ve yetkilinin hayatına zarar vermesi çok yüksek bir ihtimaldir. Çünkü işe yaramıyorlar ve İngiliz seçkinlerinin kaprislerine hizmet etmeye çalışıyorlar.
Haber yayınlanmadan bir gün önce gazeteler, habere ilişkin yorum yapmamızı istediler. Bunun üzerine biz de ayrıntılı bir yanıt verdik:
https://www.hizb.org.uk/media/in-the-media/reply-to-journalist-questions-regarding-hizb-ut-tahrir-and-the-occupation-of-palestine/
Açıkçası, yanıtımız hikâyenin anlatısıyla örtüşmüyordu. Bu yüzden Sunday Telegraph gazetesi, yorumlarımızın çoğunu görmezden geldi. Mail on Sunday gazetesi ise, yalanla dolu bir makale yayınladı.
Hizb-ut Tahrir, siyasi bir partidir. Müslüman ülkelerde İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışır, Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması için çağrıda bulunur. 70 yıllık siretinde pratik olarak kanıtlanmıştır ki Hizb-ut Tahrir, amacına ulaşmak için şiddet kullanılmasına veya maddi mücadelede bulunulmasına asla göz yummaz. Yine de, bu gerçeğe rağmen, laik politikacılar ve sömürgeci hedeflerine ulaşmak için korkunç şiddetlere başvuran hain ajanları, hasta ironilerine erişemeyeceklerdir. Hizb-ut Tahrir’i şiddet yanlısı aşırılıkla suçluyorlar. Bariz yalanlarına kimse inanmadı, bu yüzden “suç ve şiddete yol açan radikalleşme” iddiasını başvurmak ve “terörizmin altyapısına ortam hazırlanılmasına katkıda bulunulma” yalanını uydurmak zorunda kaldılar.
Gerçek şu ki, şiddet ne yazık ki laik toplumların iliklerine kadar işlemiştir, hükümetin laik üstünlükçü politikalarında bunun doğrudan izi sürülebilir. İngiliz sokaklarının baş belası olan suç çetelerinin, Irak, Afganistan, Yemen, Suriye ve her zaman olduğu gibi Filistin’de Batının sömürgeci saldırganlığına karşı çıkan Müslümanlardan kaynaklandığının iddia edilmesi ikiyüzlülüktür. İnsanlığın doğal yapısı, bu tür sömürgeci işgale karşı çıkmayı gerektirir. Örneğin Chamberlain, İngiltere’nin 1939’daki Polonya işgaline karşı olduğunu açıklamıştır. O halde 1917’deki İngilizlerin Filistin işgaline ve daha sonra da 1948’den günümüze kadar Siyonist işgale karşı çıkılması nasıl aşırılık olabilir? Bazı ulusların askeri işgali, baskısı ve katliamı yasal oluyor da diğerlerinin ki olmuyor mu? Bu aslında Whitehall’daki nefret vaizlerinin ve laik aşırılık yanlılarının zihinlerini kirleten mantıksal tutarsızlıktır.
Bu, bir başka ikiyüzlü çelişkidir, laik düşüncenin fiyaskosunun göstergesidir. İfade özgürlüğü bazıları için yasalken bazıları için yasaktır. Bu mu gerçek insan toplumlarına doğru yaklaşım? Konuşmanın ahlaki olarak iğrençliği ve eski Amerikan Başkanı Trump’ın ırkçı saçmalıkları gibi yasaklanması çağrıları nedeniyle Whitehall’daki laik aşırılık yanlıları ve gazeteci dalkavukları “kültürü iptal edin” ve ifade özgürlüğü mutlak olmalıdır diye bağırıyorlar. Filistin işgalinin acımasızlığı ve İngiliz hükümetinin zımni desteği ile ilgili konuşmalar, aşırılık ve antisemitiz olarak etiketleniyor ve derhal yasaklanması gerektiği çağrıları yapılır. Bu tür çaresizlik ve tutarsızlık, hükümet ve medyadaki laik nefret vaizlerinin bencil ve çarpık zihinlerinin bir kanıtıdır. Bunların tek gerçek amacı, İslam’ın bastırılması, ahlaksız ve etik olmayan dış politikalarına dokunulmazlık zırhının verilmesidir.
Aşırı sağcı Henry Jackson Vakfı’nın İngiliz seçkinlerine sızması, ironi, ikiyüzlülük ve samimiyetsizliğin bir kanıtıdır. Medya ve hükümetin, kendi aşırılıklarına ve nefret söylemlerine kör kesilmesi, sürpriz değil. Düzenli olarak aşırılık yanlısı söylemler alıntılıyorlar, hatta aşırılıkla mücadele komiseri atadılar. Aşırılıkla mücadele komisyonu Mart ayında bir rapor yayınladı. Rapor tutarsızlıklarla dolu olduğu için göz ardı edildi, bu nedenle rapor, Whitehall’daki İslam karşıtı laiklerin propagandasının bir parçası haline geldi. Sarah Khan komisyonda iken hükümet ve medyadaki aşırılık yanlıları, güvenilirlik ve destekten yoksundular.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Britanya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+44) 070 74 – 19 24 00 www.hizb.org.uk |
E-Mail: media@domainnomeaning.com / press@hizb.org.uk |