حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu
No: BR–BA–2019–MB–TR–22 |
H. 15 Safer 1441 M. Pazartesi, 14 Ekim 2019 |
Sara Khan’ın Aşırılık Raporu, Johnson’ın Meclis Çalışmalarını Askıya Almasına Benziyor
Hükümetin aşırılıkla mücadele komisyonu, bölücülükle dolu yeni bir rapor yayımladı. Raporun amacı, liberal siyasal elitin hoşgörüsüz olduğu İslami fikirleri insanlar benimsemeye başlarlar korkusuyla tartışma kapısını kapatmak ve düşünmeyi önlemek olabilir.
Tüm Müslümanların, ailelerini ve toplumlarını bu tür istismarlardan koruyan temel insani değerlere sahip oldukları bir sır değil. Dolayısıyla Hizb-ut Tahrir olarak bizim, toplumu susturmaya çalışın raporlara, politikalara ve araştırmalara aldırış etmeksizin Müslüman topluluğu İslam’ın asil inançlarına bağlanmaya teşvik etmek için en ön cephede yer almamız şaşırtıcı değil.
Bu raporda kullanılan nefret dili, Boris Johnson’ın meclisi tatil etmesinden pek farksızdır. Tartışmaya girmekten korkulduğunda bir şekilde tartışma kapısı kapatılmalıdır. Bu, siyasi elitin bitkin düşmüş bir taktiğidir. Brexit kadar gülünçtür.
Çocukların refahından gerçekten endişe ediliyorsa Sara Khan, çocukların çocukluklarını yaşamalarına odaklanmalıdır. Hükümet, medya ve moda evlerindeki sapık sömürücülerin elinde finansal ve politik bir emtia olmalarına değil. Liberal ideolojileri, bunları köşeye sıkıştırdı. Pervasız yanlışlıkları herkesçe görülüyor.
Keşke hükümet, liberalizmin çocuk istismarında yaşanan artış, çocukluk dönemlerinde çocuklarda meydana gelen akıl hastalığı, alkol, uyuşturucu, aile içi şiddet ve çetelerin çocukların refahı üzerinde bıraktığı etki hakkında rapor hazırlaması için komisyona direktif verseydi.
Müslüman topluluk, nesneleştirilmesi, cinsellik ve cinsiyet hakkında böyle bir karışıklığa maruz kalmaz, çünkü İslami değerlerimiz belirsiz değildir. Bu nedenle liberal ideolojiye boyun eğilmemesi kırmızıçizgimizdir. Manevi, politik veya hayırsever hiçbir Müslüman grup bu konuda farklı düşünmez.
İslami değerler, çocukların güven ve huzur içinde çocukluklarından faydalanmalarına, spor yapmalarına izin verir. Bugün İngiliz toplumunda olduğu gibi yaygın çocuk istismarına karşı savunmasız değildir. Çocukları genç yaşta uygunsuz cinsel eğitimden koruyan normatif İslami görüş, çocukların çocuk olmasına olanak tanır, politikacıların, çarpık ideolojilerin ve azılı kapitalist iş insanların sömürüsüne karşı onları korur. Ancak Sara Khan’ın laiklik savunucuları grubu, tıpkı meclisi tatil ederek Brexit tartışmalarına kapıları kapatan Boris Johnson gibi bu tür tartışmalara kapıları kapatmaya çalışıyor.
Kapitalist ekonomik sistemin başarısızlığı artık herkes için aşikârdır ve sözde “Üçüncü Dünya” halkları, Batının demokrasi fantezisini kullandığını fark etmiştir. Bu yüzden dolambaçlı komplo ya da daha fazla baskı yoluyla Batılı güçlere boyun eğmeye zorlanmaktadırlar. Maskesi düşen Batının laik sömürge projesi, tamiri imkânsız bir şekilde hasar görmüştür. Bu yüzden dünya genelinde insanların dilinde olan alternatif İslam ideolojisiyle entelektüel düzeyde rekabet edemez.
Tutarsız mantığına ve derin ikiyüzlülüğüne rağmen işte bu bağlamda bu rapor düblajlanmıştır. Laik liberal değerlerin tehlikesini ortaya koyan herhangi bir Müslümanı aşırılık yanlısı olarak yaftalamak, bu tür fikirler için haklı gerekçeler ileri süremeyen yazarların yetersizliğini ortaya koymaktadır. Bunun sonucu olarak anlamsız suçlamalar ve yaftalamalar yapıyorlar ve sözde karşı çıktıkları nefretlerini gösteriyorlar.
En irrasyonel hoşgörüsüz nefret, bu raporu hazırlayan yazarların ve hükümet içinde korumak istedikleri duygusuz bireylerin nefretidir. Bu politikacılar, yurtdışında yaşayan milyonlarca ölüm ve yıkımın yanı sıra İngiltere halkına dayatılan sefaletten de sorumludurlar. Göç politikalarına olan düşmanlıkları, sorumsuz bireyselliğin propagandasını yapmaları, ailelerin ve çocukların temel haklarını ihmal etmeleri, İngiltere’yi distopik savaş bölgesine çevirmiştir. Tüm ebeveynler, çocuklarının şiddet, bağımlılık, istismar ve hatta cinayet dehşetinden güvende olmadıklarının farkındalar.
İslam ve onu takip eden Müslümanlar, akılcı ve adildir. Nefret ideolojisi ya da aşırılık yanlısı bir topluluk olmaktan uzaktırlar. Laikliğe, liberal değerlere ve kapitalist ideolojiye yönelik muhalefetimiz, insanlığa olan şefkatimizden, insanları onun tehlikesine karşı uyarma ve onlara daha iyi bir alternatif yaşam biçimi sunmak arzumuzdan kaynaklanmaktadır.
Ne yazık ki, aşırılıkla mücadele komisyonu yazarlarının ve aşırılık yanlısı zorba liberalizmi savunanların hazırladığı bu rapor, zalimlerin zorbalıklarına yardımcı olmak için tasarlanmış saptırma taktiklerinden biridir.
وَمِنَ النَّاسِ مَن يَشْتَرِي لَهْوَ الْحَدِيثِ لِيُضِلَّ عَن سَبِيلِ اللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَيَتَّخِذَهَا هُزُوًا ۚ أُولَٰئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مُّهِينٌ وَإِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِ آيَاتُنَا وَلَّىٰ مُسْتَكْبِرًا كَأَن لَّمْ يَسْمَعْهَا كَأَنَّ فِي أُذُنَيْهِ وَقْرًا ۖ فَبَشِّرْهُ بِعَذَابٍ أَلِيمٍ “İnsanlardan öylesi vardır ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve o yolu eğlenceye almak için, eğlencelik asılsız ve faydasız sözleri satın alır. İşte onlar için aşağılayıcı bir azap vardır. Ona ayetlerimiz okunduğu zaman; onları hiç işitmemiş gibi, kulağında bir ağırlık var da büyüklenerek arkasını döner. Ona, elem dolu bir azabı müjdele.” [Lokman6-7]
Yahya Nisbet
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Temsilcisi
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Britanya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+44) 070 74 – 19 24 00 www.hizb.org.uk |
E-Mail: media@domainnomeaning.com / press@hizb.org.uk |