حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu
No: BR–BA–2019–MB–TR–05 |
H. 30 Cumâde’s Sânî 1440 M. Perşembe, 07 Mart 2019 |
Laik Elit, İngiltere’deki Bıçaklı Saldırının Arkasında Yatan Gerçek Sebepleri Ciddiyetle Ele Almayı Reddetti
İngiltere’de çok sayıda genç bıçaklı saldırı sonucu trajik şekilde hayatını kaybederken, İçişleri Bakanı vaziyeti kurtaran açıklamalar dışında farklı hiçbir şey söylemedi. Göreve gelir gelmez her İçişleri Bakanına suçun kaçınılmaz şekilde arttığını gösteren grafikler gösterilir ve “Suç oranı artmaya devam edecek. Anlayacağınız Sayın İçişleri Bakanı, bu konuda yapabileceğiniz hiçbir şey yok.”denilir.
İktidardaki İngiliz eliti, ülkedeki endemik suç oranını tedavi etmek için suçun asıl sebeplerini ele almak gerektiğini çok iyi biliyor. Ama bunu yapmak istemiyor. 2011’den 2017’ye kadar Londra Polis Teşkilatı Başkanı olan Lord Hogan-Howe, “Channel 4 raporlarına göre beş yıl boyunca bıçaklanan 16 yaş altı kişilerin sayısında yüzde 93’lük bir artışın “korkunç bir istatistik” olduğunu ve “bir şeylerin değişmesi gerektiğini” söyledi.
Ancak sadece aynı bizar çözümleri önerdi: daha fazla polis, daha fazla çevirme ve arama, projeler için ek para, daha fazla bıçak saldırısı affı vb. Silah taşıyan insanların davranışları ve değerlerinden ya da insanların yaşadığı çevreden ziyade daima silah üzerine odaklanılıyor. Politikacılar ve elitler, gençleri silah taşımaya ve kullanmaya iten koşulları, değerleri, umutsuzluk duygusunu, çete ve şiddet içerikli bir kültür tuzağını ele aldıklarında, başarısız bir gençlik yarattıkları için değil, aksine yaşamın güzelliğini tahrip eden yıkıcı ve bölücü değerlere teşvik ettikleri için bunun bumerang gibi kendilerine geri döneceğini çok iyi biliyorlar.
Birçok gencin İngiltere aidiyet duygusuna sahip olmaması şaşırtıcı değil. Özellikle de daha fazla çevirme ve aramanın pratikte daha fazla ırksal fişleme anlamına geldiğinde. Ya da “istenmeyen yabancı” mesajı, göç politikası karşıtı düşmanca bir ortamda açıkça dillendirildiğinde ve çifte vatandaşlığa sahip kişilerin vatandaşlıklarının iptalinden bahsedildiğinde.
Gerçek şu ki, gençler kendilerinin değerli, güvende ve başarılı olma fırsatına sahip olduklarını hissetmelidir. Ancak gençliğin durumunu anlamaya çalışma önerisi bile “kapüşonlu kucaklama” olarak nitelendirilen basında alay konusu oldu. Gençliği bir kenara itti, onlara sert ve ağır bir ceza verdi. Zengin elitlerin ve zengin bölgelerde yaşayan medya buzullarının bu duygusal ve sorumsuz tepkisi, çocuklarının mağdur olma olasılığının düşük olmasını hayal etmeleri, bugün çok gerekli olan özdüşünümden kaçınmak için kafalarını kuma gömdüklerini gösterir.
Gençlik, bencil egolara, iktidara, kontrol edilemez arzulara teşvik eden, diğer insanları değersizleştiren, maneviyattan yoksun, materyalist bir kültürle çepeçevre kuşatılmış olması gerekmez. Ancak bunlar liberal laik demokrasinin dayandığı değerlerdir. Gençlik, her gün milyonlarca insana zarar vermesine rağmen tek kaygısı zenginlik olan laik elite bırakılamayacak kadar değerlidir.
Bir yıldan daha kısa bir süre önce Hizb-ut Tahrir / Britanya olarak biz, giderek artan bu kendi kendine zarar veren eğilimin nedenleri hakkında şöyle bir yorumda bulunmuştuk:
“İngiltere ve diğer laik devletleri etkisi altına alan şiddet suçları düzeyinin temel nedenini anlamak için laiklik, materyalist, liberal inanç ve bu toplumları tanımlayan değerler üzerine odaklanmak gerekir. Laiklik, dini ve Yaratıcıya hesap verme kavramını giderek daha fazla marjinalleştirdi, toplumlarda manevi bir boşluk yarattı. Bireyleri arzularını tatmin etmeye teşvik etti, arzuları doğru ve yanlışın ölçüsü olarak belirledi. Kapitalizmin zehirli meyvelerinden biri olan materyalizm, değer ve başarıyı mal ve zenginliklere göre ölçen bireyler üretti. “hızlı zengin ol” kültürü yarattı, lüks yaşam arayışı ile meşgul etti. Sayısız soygunlara, soygunculuğa ve hatta parasal meselelerde cinayetlere neden oldu. Bu kavram aynı zamanda maddi çıkar, zenginlik ve iktidar çetelerinin ortaya çıkmasına ve birleşmesine zemin hazırladı. Şehirdeki belirli posta kutularına hâkim olmak, egemen olmak yüzünden gençlik grupları arasında “çete savaşları” yaşandı. İnsan yaşamının kutsallığı hiçe sayıldı. En ufak anlaşmazlık yaşandığında kişi saldırıya uğradı ya da öldürüldü.” [1]
Müslümanlar olarak biz, İslami düşünceler ve İslami kuralların insanlık için daha iyi bir yaşam tarzı sunduğuna, suç salgınını kökten hallettiğine inanıyoruz.
İslam dini, insanlığı bu kaostan kurtarmak için indirilmiştir. Takva kavramı, Yaratıcıya hesap verme, O’nun kanun ve hükümlerine göre arzuları giderme, materyalizmi, liberalizmi ve cinsel özgürlükleri reddetme, asgari suç oranına rastlanan, ailenin bir anlamı olan, korunan toplumlar yaratır.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Britanya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+44) 070 74 – 19 24 00 www.hizb.org.uk |
E-Mail: media@domainnomeaning.com / press@hizb.org.uk |